Sabah olduğunda kahvaltı yapıp oturdukları semte gittiler. Hyunjin sinema teklifinde bulununca alış veriş merkezine doğru yol aldılar.
Hava yağmurlu olduğu için hemen içeri girdiler. Biletlerini almış salon 7'de bekliyorlardı.
"Hyunjin, bu taraf çok karanlık ve başka kimse yok."
"11 seansına gireceğimiz için olabilir mi? Saat erken sayılır ve daha 25 dakika var. Biz geçerken uğradık ama onlar planlı geliyorlar. Biz Jeongin ile reklamlarda gelirdik."
"Yaahh~ Kankanı mı özledin sen?"
"Evet. Hey sen 21 yaşında değil miydin? Neden okula gitmiyorsun?"
"Üniversitede derslere gitmeyince yok yazmıyorlar tatlım."
"Sınav?"
"Zaten sadece sınavlara giriyorum ve haftalık bir gün özel ders alıyorum. Her dersten 10 dakika. Ve ne biliyor musun? Ben sınıfın ikincisiyim."
"Oha inanmam. Ben üniversitede tam anlamıyla inektim."
"Ne yapalım tanrı herkese aynı beyni vermiş ama kullanmayı bilene. Ben kendimi çok yormuyorum."
Hyunjin "P*ç! cidden çok şanslısın." deyip Seungmin'in omzuna vurdu.
---
Sinema salonunda ortalama 25 kişi vardı. Hyunjin ile Seungmin en arkada orta kısımda oturuyordular. Orası her zaman için en ideal yerdir.
Sinema arasında Seungmin sendromda gibiydi. Hyunjin ise dalıp gitmişti ama filme değil.
"Minnie n'oldu?"
"Çok üzüldüm Hyunjin...Bu izlediklerimiz çok softtu. Ahh küçük kalbim kan ağlıyor."
"İstersen devamına girmeyelim, başka bir yere gidelim."
"Nereye?"
"Seni en sevdiğim aktivitelerden birine götürmek isterim."
"Neyi bekliyoruz?"
Sinemadan âdeta uçarak çıkmışlardı. Hyunjin kahkaha atıyor, Seungmin meraktan ölüp ölüp diriliyordu.
Bir çocuk yurduna gelmişlerdi. "Onları mı ziyaret ediyorsun Hyunjin?"
Hyunjin mırıldandı. Seungmin ise onun kalbine aşık oldu. Bu, onu izlediği filmden daha soft yapmıştı.
"Hyunjin ben...ben senin en büyük fanınım. Evlen benimle?"
"Şimdi dalganın sırası değil, hadi gidelim." Hyunjin arabadan inmişti.
"Dalga geçmiyordum."
İçeri girdiklerinde oradaki görevliler tarafından çok sıcak karşılandılar. Ama çocuklar tarafından çok ama çok daha sıcak karşılandılar.
Seungmin hayatının en mutlu gününü geçiriyor olabilirdi. Çocuklarla resim çizmişlerdi, çocuk şarkıları söyleyip, eğitici bir kaç şey oğrettiler ayrıca çocuklar yatana kadar, akşam 9'a kadar, oradaydılar.
Çıktıklarında hep gittikleri sahile gittiler. "Hey Hyunjin, bana hayatımın en güzel gününü yaşattığın için sana çok teşekkür ederim."
"Minnie, sen de beni ölmeden önce öyle büyük ve güzel bir malikaneye götürdüğün için teşekkür ederim. Ayrıca kurabiyelere bayıldım."
İkiside bolca kahkaha atıyordu Seungmin'in duygusal cümlesinin üstüne çökmüştü Hyunjin.
"O kurabiyeler benim tarifim. Sana yarın seansa gelirken getiririm."
"Bence seansa boş yere geliyorsun, annene söyle."
"Olmaz bu kez beni başka bir yere gönderir. Hem seni görmekten memnunum."
-yazar: bu sahnede araya romantik müzik girmeliydi cljcfjpfvpjv-
Ortamda garip bir sessizlik olmuştu. Seungmin sevgisini içine atamazdı. Hayatta bin kere aşık olunur, bir kere doğru kişiye aşık olunur.
"Hyunjin..."
"Hmm?"
"Sence erkeklerden hoşlanmak yanlış bir şey mi?"
"Tabiki hayır. İnsan aşık olacağı kişiyi belirleyemiyor ki. Hem aşk doğaldır, aşk cesurdur ve aşk özgürdür."
"Çok tatmin ediciydi..." Hyunjin gülmüştü.
"...Hyunjin yani aşk doğalsa erkeklerden hoşlanabilirim..."
Hyunjin hımlayarak onayladı.
"...aşk cesursa onun için her şeyi yapıp, onu koruyup, ona çekinmeden 'seni seviyorum' diyebilirim."
Hyunjin hımlayarak onayladı. Ama onu kelimesi hoşuna gitmemişti.
"...yani aşk özgürse seni sevebilirim?"
-yazar: izlediğim iki filimden kesit yapıp son kelimeyi ekledim.
Aşk doğaldır, aşk cesurdur ve aşk özgürdür.
Bu filmleri öneririm: Until We Meet Again, The Effect The Series.
Türkçe çevirileri de var ~ Finale çok az kaldıııı ~ Love Youuuuu♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SCENT CODE: CHANEL | HYUNMIN
FanfictionHwang Hyunjin, bu parfümü sevmeye devam edecekti. ÇOKÖNEMLİBİLGİLENDİRME: Eşcinsel hayran kurgudur, rahatsız olacaklar okumasın. (Kitap @8PEACEMINUSONE8 sayfasına aittir. Ama bu hesap benim silinen hesabımdır. Bu yüzden kitap çalıntı değil aynı yaza...