Hani derler ya bu herkesin bir hikâyesi vardır işte buda benim hikâyem…
Merhaba ben Ceren 20.12.1996 yılında doğdum. Doğumum bile olaylı oldu diye bilirim benim masalım hep kötü geçti ama umarım iyi bitecek. Doğacağım gün kıştı çok soğuk demek mümkün ama ortalıkta kar beklerken sağanak yağan yağmur vardı gözlerimi açar açmaz toprak kokusuyla çamurla ve pislikle karşılaştım. O zamanlar evimiz çeşmedeydi güzel bahçesi olan bahçesinde köpek olan güzel bir ev, evde ben den başa babam annem ve de ablam vardı… Doğumum olaylı geçti dedim ya işte şimdi anlatıyorum neden öğle dediğimi. Hani derler ya sen fırlamamışın heh iste ben oyum çoğu kişi gibi normal bir doğumum olmadı benim babam annemi hastaneye tam zamanında yetiştirdi aslında ama ben içerde çok durmak istememiş olucam ki hastanenin merdivenlerinde annemin pantolonuna düşmüşüm iyide pantolon giyinmiş bizin valide yoksa merdivenlerden yuvarlanacaktım ve hikâyemde başlamadan son bulacaktı. Aslında güzel bir ailem vardı seviyordum ya onları ama elleriyle demiri buken bir baba benden bir yaş büyük güzeller güzeli ablam ve de çok sevdiğim bir annem vardı. Sonra işler ama çok değişti nemi oldu çok şey oldu…
Ben daha küçüktüm küçücüktüm sevgiye aç bir bebek yürürken bile yardım alan bir bebektim bir yaşındaydım. Babamın demirci dükkânı vardı söyledim ya çıplak elle demir büküyordu diye heh işte o doğruydu öğle bir adamdı kocaman elleri ellerinden daha büyük bir kalbi vardı bizi çok severdi. Hani erkek babaları etrafta dolaşır ya benim erkek çocuğum var diye dolaşırlar ya benim babamda her yerde benim iki tane kızım var benim kızlarım var diye dolaşırdı, herkese söylerdi kızının olduğunu gururlana gururlana dolaşırdı benim kızlarım var diye. Babam her gün öğlen yemeği için eve geliyordu işte o günde gelmesi lazımdı annemin anlatığına göre ablamla ben evimizin üst katında uyuyorken annemde babam için şnitzel hazırlıyormuş babamın arabasını kapının önünde görüyor ama maalesef babam daha kapıdan içeriye girmeden kalp krizi geçiriyor tam bahçe kapısının önünde yığılmış kalmış son kez bizi göremeden evinden içeriye gidemeden yığılmış yere annem tabi hemen yanına gitmiş anlattığına göre babam annemin gözlerinin içine bakmış gülümsemiş ve ölmüş… Babamın ölümü beni çok üzüyor çünkü babamı hatırlamıyorum ona daha bir kere bile baba diyemeden öldü benim kahramanım o gün o bahçede öldü…
Bu dünyada herkesin bir kahraman vardır benim kahramanım ise babam o benim Süpermen’im hani bazı insanlar hatırlamadıkları birini sever ya heh işte benimki de ben hatırlamadığım bir adama aşığım ama bu aşk öğle gelip geçici bir şey değil bu aşk benim damarlarıma kadar işlemiş siz hiç bilirimisiniz aşık olduğunuz bir adamın kanını kendi damarlarınızda dolaştırmayı hiç bilirmisiniz aynanın karşısına geçip kendinizin bir yerlerini bir adama benzetmeyi bilirmisiniz hiç tanımadığınız bir adamla gurur duymayı o kişinin resimlerine bakıp ağlamayı dertleşmeyi o adamın fotoğraflarıyla konuşup yemin etmeyi hiç hayal ettiniz mi ileride evlenirsem ve bir oğlum olursa babamın adını koyu cam eğer kocam izin vermezse kocamdan boşanıcam diye en kolayıda sizin hiç tanımadığınız bir süper kahramanınız oldu mu işte benim oldu o süper kahraman benim babam sadece resimleriyle konuştuğum babalardan bahsedildiğinde tanımadığım bir insanı onun bunun anlatmasıyla böbürlene böbürlene onla gurur duydum çünkü ben hatırlamadığım bir adama aşığım ve onun için gözümü kırpmadan ölmeye hazırım seni çok seviyorum BABACIĞIM...