"Ben, nerede olmadığımı bildiğim sekiz yıl geçirdim ufaklık üstelik her günüm seni annemi düşünerek geçti , yaşadıklarımın intikamını alabilmek için yemin ettim hemde her gün, seni izledim fakat yanına yaklaşamadım her yaklaşmaya çalıştığımda bir şeyler çıktı ortaya ve ben sana bir türlü ." dedi ve...
*5.Bölüm*
O an ensemde bir acı hissettim. Gözlerimin kapanması dışında bir şey hissetmiyordum.Gözlerimi açtığımda harabe bir rutubet kokusu çarptı gözlerime ve yüzüme çarpan suyun şiddeti duvara kafa atmaktan farksız bir his uyandırırdı buna eminim. Yaşadığım şokla birlikte ellerimin bağlı olduğunu ve bacaklarımın da aynı durumda olduğunu fark ettim. Abim yanımda oda aynı şekilde duruyordu ve kıpırdamıyordu karşımda yüzleri maskeli üç tane izbandut gibi adamlar yaşadığım korku ve acı abime olan öfkeyi yerine çaresiz kalan birinin aldığı duruma bıraktı.
"Abi ! " dedim ayaklarımı ve ellerimi kıpırdatmaya çalışarak . Abim hareketsiz duruyordu ve bu durum beni çok fazla üzmeye başlamıştı nede olsa yanımda ölüden farksız duran abim. Göğsümde biriken suyun şiddeti birazdan gün yüzüne çıkmaya başladı ve öksürmeye başladım. Sanki birisi ciğerimi yerinden çıkartmaya çalışıyor gibiydi.
"Nerdeyiz biz ! Burası neresi , neden bağladınız bizi ! " dedim sinirli bir ses tonuna öfke patlamasını ilave ederek.
"Konuşsanıza ! Abi, abime ne yaptınız niye uyanmadı ? " dedim telaşlı bir sesle. Abim boynu serbest bir şekilde ve gözünün sol üst kısmı mosmor olmuştu . Aşağılık herifler sanırım ona yine işkence yapmışlardı ve beş dakika sonra içeriye sekiz kişi daha girdi bir tanesinin maskesi yoktu ve bu yüzü nerede görsem tanırdım. Bu adam elleri cebinde, diğer eli çenesine baskı yapıyor vaziyette sıradan bir gülümseme takınarak yanımıza doğru yaklaştı .
"Oooo kimleri görüyorum ! İyi uyuyabildiniz mi bari Ayzil hanım ? Sanırım Meriç Bey henüz uyanmamış , ne o çok mu geç yattınız ? " dalga geçtiği her halinden belliydi .
"Uyandırın şunu ! " dedi sert bir sesle yanındaki adama bakarak . İri yarı olan izbandut abimin yanına geldiğinde yüzüne bana yaptığı gibi bir kova su boşalttıktan sonra abim benim gösterdiğim tepkinin iki katı tepki göstererek etrafa bakmaya başladı ve büyüyen göz bebeklerini çaresizce üstümde gezdirip dudaklarını ısırarak babama doğru dönüp .
"Yine mi sen o.....çocuğu " dedi ilk defa bu kadar sinirli görüyordum abimi oturduğu sandalyeyle birlikte kalkıp babama kafa attı . Babam o anda yere yığıldı ve ayağa kalktığında elini burnuna götürüp akan kanları adamının uzattığı beze sildikten sonra abimi yerine oturtan iki adamdan bir tanesinin yanına giderek cebinden çıkardığı silahı adamın kafasına doğrulttu ve şu sözleri söyledi .
"Bir sonraki hatanda bu silahı kafanda bile göremezsin, yıkıl karşımdan ." dedi ses tonu yeri titreten cinsteydi ve içimdeki korkunun öfkeye bıraktığı o yer git gide doluyordu babama karşı. Abim'in yanına yaklaşıp cebinden çıkardığı telefondan birisini görüntülü arayıp telefonu abime çevirdi. Telefona baktığımda gözlerime inanamadım bundan tam bir yıl önce çok sevdiğim erkek arkadaşım bir anda benden ayrılma kararı almış ve o yılım tamamen bok gibi geçmişti ağlamaktan bitmiştim.
Açtığı görüntüde abim'in çocuğu bağlayıp onu öldüresiye dövdükten sonra beni bırakması için ikna ettiği görünüyordu. Dişlerim sıkmaktan eriyecekti birazdan, yada ben dudaklarımın kanamasına şahit olacaktım.
"Sen ! Sen nasıl yaparsın .. " dedim avazım çıktığı kadar . " Sen benim hayatımda yokken bunu bana nasıl yaparsın. " dedikten sonra abim bana döndü ve tam açıklama yapacağı sırada babam uzun süredir yumruk yaptığı elini abim'in suratında birleştirdi. Çıkan ses yumruğun ne kadar şiddetli ve abim'in yere yığılmasıyla birlikte ne kadar canının acıyacağının göstergesiydi adeta.
Abim'in yanında duran adamlar onu kaldırdı ve hiç hali yoktu ilk baştaki halinden farkı yoktu şimdi .Tek fark ayık olmasıydı ve canının yandığını gözlerinde biriken o gölgeden anlayabiliyordum. Bu karanlık gölgeyi bana babamın ona nasıl işkence yapıp beni nasıl kandırdığını anlattığında görmüştüm gözlerinde ve kendinden o kadar emindi.
Şu anda bir kabus'un içinde olmalıyım. Öyle bence birazdan Selin gelecek ve o sabahın ilk ışıklarını aydınlatan karga misali uyandıracak beni evet evet öyle olacak. Gözlerimi kapatıp açtım ama karşımda duran manzara hala orada beliriyordu.
Bir fırtına düşünün sizi içine çekmeye çalışıyor ve sizin tutunacak bir dalınız bile yok ...
İşte o an böyleydim ben fırtına beni ve abimi içine çekmeye çalışıyordu benimse ne dalım ne rüzgarım vardı içinden alıp götürecek .Tek bildiğim hayatımın bombok bir hal almaya kaldığı yerden devam ettiği .
"Bunu bize neden yapıyorsun lan " dedim baba demeye ne dilim ne de kalbim el veriyordu olanları yaşadıktan sonra. "Neden yapıyorsun biz senin çocuğun değil miyiz neden bize bu acıyı yaşatıyorsun dedim ." buz kesen gözlerinin yanında istifini bozmayan o çirkin gülümsemesini yanından eksik etmeyerek.
"Öğreneceksiniz.... yakında her şeyi öğreneceksiniz ! " dedi ve bir kez daha ensemde hissettiğim acı gözlerime indirdi o perdeyi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYLİZ
ChickLit"Düşlerimin penceresine attığı taş, hayallerimi kırmaya yetmedi ! " annem'in öldürüldüğü o gün yanımda olmayan bir babam ve abim vardı... Neredesiniz ki ... Kendimi bir okyanusun kıyısında bir ağaç dalına muhtaç bir halde buldum kendimi . Renkli bi...