3: "BİZ GELDİİİİK-"

42 6 105
                                    

Yiğitkuşum'dan

Doktor, Yeliz Teyze'nin bu gece hastanede kalmasının iyi olacağını söylemişti. Biz de hâliyle eve dönüyorduk. Eymen çok üzgün duruyordu ve bu benim için değişik bir olaydı. Lise yıllarımızda her ne kadar birbirimizi sevmesek de onun her zaman cıvıl cıvıl bir kişiliği olduğunu biliyordum.

Mesela matematik dersinde ödevini yapmadığı için hoca onu azarladığında nefesi kesilene kadar güler, ne zaman arkadaşları üzgün dursa onların keyfini yerine getirmek için bin bir türlü şaklabanlık yapardı... Ama şimdi böyle üzgün durması değişikti. Ha birde asla konuşmadan duramazdı. Ne hikmetseki biz eve gidene kadar da çıtı çıkmadı bile.

Arabadan inerken başı yerde bir şekilde yürüyordu ve eğer böyle yapmaya devam ederse yere düşecekti. Bu yüzden kibar(!) bir şekilde onu uyardım. "Baksana önüne, düşeceksin." söylenmemle bana 'nefret dolu' bakışlarını göndermiş ve ayaklarını yere çarparak yürümeye devam etmişti.

Zaten minicik bir şey gibi kalıyordu yanımda ve bu minicik şey bana civcivi hatırlatıyordu. Benim hayatımda çok az olan en sevmediğim huylarımdan biri yeri geldimi çenemi tutamamamdı ve ben bu gün de çenemi tutamamıştım.

"Ayaklarını yere vurunca sinirli bir sumo güreşçisinden çok psikopat bir civcive benziyorsun Eymoş." yanımdaki adım sesleri kesildiğinde yavaşça arkama döndüm. Dönmemle alt tarafımda malum bir yere denk gelen tekme pek beklediğim bir şey değildi.

Ben acıyla iki büklüm olmuşken onun sinir bozucu kahkahalarını duymak şuracıkta Eymen'i gebertesim geliyordu ama ölmesi için daha erkendi. Onu yavaş yavaş öldürecektim. Sonuçta tez bir şekilde ölürse ne anlamı kalırdı ki.

Karşımdaki asalak gülmeyi bıraktığında "Gel ve yürümeme yardım et." dedim. Bakışlarındaki kesinlik dolu hayırı görünce tehditkar bir şekilde "Eğer yardım etmezsen olacakları ikimizde istemeyiz. Öyle değil mi?" diye devam ettim.

Yüzündeki alayın yerini ciddiyete bıraktığını görebiliyordum. Şimdi gülme sırası bendeydi. Yanıma gelip kolumun altına girince istemsiz bir şekilde saçlarının kokusunu alabiliyordum ve bu koku... Her ne kadar inkar etmek istesemde çok muhteşemdi. Ben gerçekçi bir insandım. Asla kendime yalan söylemezdim. Söyleyemezdim.

Biz eve varınca bana bakmaya başladı ne olduğunu sorunca da anahtarı istediğini söyledi. Ben de ona sol cebimi gösterdim. O sol cebime eğilirken bilerek dudaklarımı beyaz pürüzsüs boynuna yerleştirdim ve emmeye başladım. Tepkisini görmek istiyordum.

Anında geriye çekilmeye çalışmıştı ama izin vermedim. Oraya küçük(!) bir iz bırakacaktım. Emmeye devam ederken tadının çok güzel olduğunu fark ettim. Eh en azından vücudu bana olan davranışlarının aksine muhteşemdi.

Birkaç dakika daha emdikten sonra çekildim ve bıraktığım ize baktım. Çok güzel duruyordu anasını satayım.

Eymen'in gözlerine baktığımda bana bakmadı ve hiçbir şey olmamış gibi kapıyı açıp içeriye girmeme yardım etti. Keyiflice sırıtıyordum. Eğer itiraz etmeden devam ederse benim için çok eğlenceli olabileceğe benziyordu.

Alt tarafımın acısı biraz geçmişti ve ben de Eymen'i rahat bırakmıştım. Son durumumuz aynen şöyleydi. Boş boş suratlarımıza bakıyorduk. Hadi diyelim 1 dk baktın, 2 dk baktın, 5 dakika baktın tamam olabilir falan da 13 dakikadır birbirimize bakıyorduk! Ve ben de bundan sıkılmıştım. Onun için konu açmaya karar verdim.

"Eee. Okuldan ayrıldıktan sonra ne yaptın? Yani nasıl yaşadınız?" dememle asık olan suratı daha da düşmüştü ama yine de konuşmaya başladı. "Kenan'ın hapse girmesiyle şirkette çalışmaya başladım. Ama o salak şey tüm şirketleri batırmıştı. Ben de tüm ortaklıkları bitirdim, gelecek projeleri iptal ettirdim, birikmiş borçları ödedim, banka hesaplarını kapattırdım, çalışanların tazminatlarını ödedim ve şirketlerin hepsini dondurdum. *Eğer elime belirli bir miktarda para geçerse yeniden çalışabilir duruma geçebilecekler. Her neyse şirketler kapandıktan sonra ev alabileceğim, kısa bir süre de olsa annem ve beni geçindirebileceğim bir miktar para kalmıştı. O parayı harcadıktan sonra part-time işlerde çalışmaya başladım. Ve inanır mısın birkaç saattir gerizekalının birine sürtüklük yapmaya başladım. Sen ne yaptın?" dedi ve sevimlice gülümsedi. O sinir bozucu gülümsemenin kaybolacağını bilmiyordu tabii ki de.

Eymoş // BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin