10.Bölüm

50 5 0
                                    

Ne?! Kendi kızı mı?? Ne yani neden bana böyle bir yalan söyleme gereği duydu?

Aklımda türlü türlü sorular birikmeye devam ederken hiç olmadığım kadar sinirlendiğimi farketmiştim. Kalbim göğsümü yarıp dışarıya fırlayacaktı sanki...

Odadan gelen sesler kesildikten sonra Suga daha fazla dayanamamış ve odaya girmişti.

Odaya girerken kaşlarını çatmış ve ellerini birbirine vurmaya başlamıştı.

Yavaş adımlarla karşılarına dikilmiş ve alkışlamaya devam etmişti.

Babası oğlunu o şekilde görünce karısına dönmüş ve bir açıklama yapması gerektiğini belirten bir surat ifadesi sergilemişti.

Karısı'nın ise konuşmaya hiç mi hiç niyeti yoktu.

Suga alkışlamayı sonlandırdığında oluşsan sessizlikten faydalanıp  konuşmaya başlamıştı.

Suga; sadece soruyorum neden?
Bir insan kendi kızını neden bir başkasının kızı olarak tanıtır?

Babası karısının konuşmamaya meğilli olduğunu farkedince konuşması gereken kişinin şuan da o olduğunun farkına varmıştı.

B; her şeyi açıklayacak, benim de bundan yeni haberim oldu.

Suga babasının doğruyu söylediğini içeriye girmeden önce verdiği tepki ile görebilmişti.

Suga daha fazla konuşmak istemediğini ve bir açıklama beklediğini belirtmek için kollarını birbiriyle kenetlemiş ve hemen sol tarafında bulunan koltuğa yerleşmişti.

Üvey annesi konuşmamak için çabalasa bile böyle devam edecek bir şey olamadığının farkındaydı.

Boğazını temizlemiş ve konuşmaya başlamıştı.

Suga konuşmaya başlamak üzere olduğunu anlayınca duruşunu dikleştirmiş ve gözlerini gözlerinden ayırmamıştı.

Bunu yapması kadını çok daha fazla tedirginleştirse de sonucunda konuşmak için kendinde o özgüveni bulabilmişti.

Ü.a; bunu yaptım çünkü aralarında herhangi bir şey olmasını istemediğimden...

Suga bu sözleri duyduktan sonra dalga geçer gibi cevap vermişti.

Suga; insanlarla ne yaptığım seni hiç ilgilendirmiyor. Hem o benim asistanım bu kadar...

Ü.a; iyi bunu duyduğuma sevindim.
Suga; sevineceğin bir durum yok ortada.

Suga kadından gözlerini ayırdı ve yavaşça ayağa kalktı. Duruşunu dikleştirdi ve babasına döndü. Şu cümleyi kurdu...

Suga; bu kadını bir daha şirketimde görmek istemiyorum.
B; oğlum ama...
Suga; söyleyeceklerim bu kadardı. Iyi akşamlar.

Kapıya doğru yavaş adımlarla ilerledi ve kapıdan dışarı çıktı.

Dışarı çıktıktan sonra derin bir nefes aldı.

Bu evde 1 dakika dahi kalmak istemediğinden merdivenlere yöneldi ve hızlı adımlarla aşağıya indi.

Evin kapısına yöneldi ve dışarıya çıkıp arkasından kapıyı kapattı.

Havanın soğuduğunu farkettiğinde üstünde bulunan, önünü açık bir şekilde kullandığı montu'nun fermuarını sonuna kadar çekti ve üstünü başını düzeltti.

Sonrasında ise park ettiği arabasına doğru ilerledi ve oradan ayrıldı...

Lara'dan devam
Patronum gittikten sonra koridoru hızlı adımlarla yürümüş ve y/n'nin odasının önüne gelmiştim.

Pencereden baktığımda uyanmış olduğunu görmek gözümden bir damla yaşın süzülmesine sebep olmuştu.

Onu bir daha böyle bana bakarken göremeyeceğim düşüncesi şu an gerçekleşmeden önce içimi kemirmeye devam ederken gördükten sonra derin bi oh çekmemi sağlamıştı.

Yanına gidip sarılmak suan istediğim tek şeydi.

Bana öylece bakmaya devam ederken duyacağı bir ses tonuyla bağırmaya başlamıştım.

Lara; sen çok güçlüsün kızım! Her zorluğun üstesinden geldin! Bu da neymiş ha!?

Hemşire; biraz sessiz olun lütfen...

2 hafta sonra
Y/n taburcu edileli 1 hafta olmuştu. Lara ona annesi gibi davranıyor ve onun yokluğunu asla aratmıyordu.

Lara; son kaşık hadi
Y/n; ya tıka basa doydum, patlıcam artıkk
Lara; ya son dedim iç işte.

Lara elinde tuttuğu kaşığı son kez ağzına doğru götürür ve içildikten sonra tabakla birlikte mutfağa gider.

Tabağı bıraktıktan sonra yanına geri döner.

Y/n; yarın işe gidiyoruz.
Lara; sen değil ben.
Y/n; bunu konuştuk. Ben çok iyiyim, az kaldı kovulacağım. Bunu hissediyorum. Resmen 1 gün bile doğru düzgün çalışmadım.
Lara; izinlisin ama?
Y/n; bu kadar yeter. Oturmaktan yoruldum.
Lara; uf iyi ama benim yanımdan ayrılmayacaksın.
Y/n; 😒

Konuşmaları bitmişken kapı zili çalmaya başlar.
Y/n; bu saatte kim olabilir ki?
Lara; bilmiyorum.

Lara ayağa kalkmış ve kapıya yönelmişti.

Kapı kilidini açmış ve kendine doğru çekmişti. Kapının açılmasıyla karşında patronunu görmesi küçük çaplı bir şoka neden olmuştu.

Lara; bir sorun mu var?
Suga; b-ben özür dilerim...









Nefret'e TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin