Sefirin kızı bir destanı anlatmaya çalışıyor
yıpranmış,yıkık,zalim,acılarla dolu olan bi destan ne kadar iyi olabilir ki?
Helede masaların karşısında destan ne ki
Zümrüdü Anka gibi en baştan var olan bir kadın ve Gün Işığı olan bir adam varken
mas...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bana ellerini ver hayat seni sevince güzel
Yoluna adadım ömrümü ben gel kaçma güzel Bana ellerini ver hayat seni sevince güzel Sana gönlümü verdim nazlı güzel #NarGed
Gediz:
Hızlıca arabamı park edip indim arabadan. Gerçekten burayı çok özlemişim.Huzur gibi hatta öyle bir yer ki cennet gibi. Yasinamca yaşalanıyordu elbet ama iş aşkı, toprak sevgisi bitmiyordu. Burayı muhteşem yapmıştı.
"Vay kimler gelmiş böyle.Hosgeldin len cicili değnek "
"Hoşbulduk amcam. Cicili değnek demesen ya "
Yanına yaklaşıp elini öptüm
"Sus len sıpa. Sen benim cicili değneğimsin" diyerek bana sarıldı.
"Seninki burda " diyerek benden ayrıldı
"Biliyorum amaca "
Bastonu ile ayağıma vurdu
"Ha yani karın gelmese sen buraya adım atmazdın yani"
" Yok öyle amacaya iş güç o yüzden yoksa gelirdim."
"İş güçmüs. Sanki biz çalışmadık genç olmadık. Hey babam hey ben senin yaşındayken hem tarlada çalışırdım. Hem şirkete çalışırdım. Hem evde çocuk yap-"
Konu çok yanış bir yere gitmeden araya girdim.
" Biz öyle yetişmedik amca bırak geçmişi.Modern çağdayız biz. Devir rahatlama deviri. Tarlada niye çalışayım ki hem çalışacaksam bile makine alırım o çalışsın niye kendim yoruyım "
" Benden söylemesi cicili değnek sen böyle batarsın"
"Batarsak Allah 'a şükür sen varsın be Yasin amca sen bize bakarsın" dedim gülerek. Kaşlarını çatı ama altan gülümseyerek baktı.
" İyiki geldin len. Ne ise git benim güzel gelinimi çağır yemek yiyelim. Bir deri bir kemik bırakmışsın kız kesin önünden yemekleri alıyorsundur."
"Yok artık "
" Hadi hadi çok konuşma " diyip içeri doğru gitti.
Bende meyve ağaçlarının olduğu bahçeye geçtim. Gerçekten benim hayatım Nare'den önce ne sıkıcıymış. Ne buranın ne yaşadığım anın kıymetini bilirdim. Içimde bir acı vardı baba acısı ve bu acı tamamiyle beni köreltiyormuş. Şimdi öylemi asla değil. Acıların ne kadar boş olduğunu öğrendim. Sen mutluluğu istediğin sürece bir zaman sonra ne o acıyı ne o kötü günleri hatırlıyorsun. Islık çala çala ağaçlara bakıyordum. Yoktu hiç bir yerde. Maşallah Yasin amcanın ağaçları öyle büyük ki hiç bir şey görünmüyor.
