Multimedya:Ege
Saat 19:07
"Saatler kaldı demekle ne demeye çalıştı bu" dedim sorarcasına bir ses tonuyla Beril'e.
"Nerden çıktı şimdi bu ben merakı?"
"Ne planlıyor bilmiyorum ama o telefonda ki çipi bulursa-" dedi Beril sinirli bir şekilde.
"Harbi bu sefer ciddi bir şekilde sıçarız" dedim lafını tamamlarcasına.
"Evet" diyip kahkaha attıktan sonra devam etti Beril;
"Sen ne yapardın Melsa?"
"Hangi konuda?"
"İkiniz de Bilgisayar alanında okudunuz , onu nasıl bulacağımız ve ya nerede bulacağımız hakkında fikir yürütmeye çalışabilirsin" dedi tek kaşını kaldırıp bana doğru bakan gözlerle Beril.
"Berilaşkm Rüzgar'la ben bir değiliz hatırlatıyım.O okulu dereceyle bitirirken ben okulu bırakmıştım." dedim odamda ki siyah koltukta telefonuyla ilgilenen Beril'e.
"Peki telefonun içinde ki gizli klasörleri ve çipi bulabilme ihtimali kaç?"
"Aptal çok zeki , yüksek ihtimal."
"Bulduğunda ne olduğunu anlayabilir mi?"
"Çip olduğunu tahmin edebilir ama emin olamaz."
"Ama eğer gerekli olan aletler ile çip olup olmadığına bakmazsa"
Beril ile karşılıklı göz teması kurup gülerek yatağımdan kalkıp çalışma odamda olan 5 bilgisayarı birden açıp her bir bilgisayara farklı komutlar vererek aklımdaki yere ait bir yer aramaya başladım.
"Aklından ne geçiyor" dedi arkamdan çalışma odama kadar takip edip masama oturan Beril.
"O malzemelerin olabileceği bir yer biliyorum galiba" dedim sakin bir ses tonunda.
Aradan geçen 5-10 dk sonrasında bilgisayarda aklımda olan yerin konumunu gördüğümde içimin titremesi bir oldu.
"Burası 10 sene önce onun haf-"
"Biliyorum" dedim bir an sesimin yüksekliğini ayarlayamayıp bağırarak.
"Özür dilerim , bir an boşluğuma geldi "
"Özür dilerim , bağırmak istememiştim."
"Bağırmak istemediğini biliyorum , bunu takacak biri miyim salak sorun değil" dedi Beril gülümseyip teselli verirmişçesine.
Yavaşça dolan gözlerimin çevresini parmaklarıyla silip derin bir nefes aldım.
"Şimdi" diye başladım söze.
"İki seçeneğimiz var.İlki bilgisayarda konumu işaretlenmiş olan eski yüksek teknoloji içeren patlamış bir şirket.İkincisi o dağda ki evi."
"Malzemeleri Ege'ye söyleyip evine getittirme olasılığından evi de olabilir" dedim.
"Dağda ki bir evde gerçekten internet çekeceğini falan mı düşünüyorsun" dedi Beril.
"O dağda ki eve gidip görseydin böyle düşünmezdin" dedim imali bir şekilde.
"He sen gittin yani" dedi gülerek bana bakan Beril.
"Konuyu dağıtma" dedim sırıtmış bir şekilde.
"İki gruba ayrılıyoruz ; sen evine ben şirkete"
"Bu fikrin çok boktan olduğunu söylemiş miydim"
"Henüz değil" dedim gülerek.
"Bulduğumuz da ne halt edeceğiz?" diye sordu Beril.
Oturduğum sandalyeden kalkıp çalışma odamda tablonun arkasında gizlenmekte olan kasaya şifreyi girip içinde ki silahı çıkardım.Kasanın kapağını yavaşça kapattıktan sonra Beril'e doğru uzattım.
"Eski taktikler" diyerek gülümsedi.
"Denemeye değer" dedim ve karşılık olarak gülümsedim.
Yalnız silahın ne olduğunu anlarlarsa başımız derde girer"
"Sıkmaz zorunda olacağın durum yaratma yeter" dedim.
"Peki ya sen?" dedi Beril. "Sen ne yapacaksın?"
"Ben silahsız da hallederim" dedim yavaşca odadan çıkmadan önce , ona doğru dönüp gülerek.
Saat 19:30
"Tipe bak" diye bağırıp kahkaha atmam bir olmuştu.
"Melsa senin ağzını kırarım aşkım" diye konuştu dişlerini sıkarken Beril.
"Hayır gören de sanacak banka soymaya gidiyoruz olum" dedim hâlâ gülmeye devam ederken.
"Telefon çalacağız, o da soyguna girmiyor mu?" dedi Beril.
"Bizim olanı almak soyguna girmiyor salak" dedim.
"Yalnız onlar senin yüzünün halini gördükten sonra silaha ihtiyacın olmayacak"
"Hö çok komik" dedi Beril.
"Gülmekten altına işedin kabul et"dedim ellerimle saçımı at kuyruğu şeklinde bağlarken.
" Medyum olduğunu söylememiştin" dedi Beril kahkaha atarken.
"Bu saatte soygun yapmaya gidiyoruz , yürek yemişiz galiba" dedi Beril.
"Soygun değil Beril salak mısın"
"Salak olduğumu hissediyorum"
"Ben de öyle düşünüyorum" dedim dalga geçermişçesine.
"Destek ekibi falan mı çağırsaydık" dedi Beril dudaklarını büzerek.
"Ben bunu düşünmemiştim sağol Beril"
"İyi ki varım Melsa"
"Bu kadar önemli olan ne diye sorup araştırmaya başlarlarsa? Sen fazla zekisin" dedim.
"Kırılıyorum"
Berile göz devirip "Hazır mısın?" diye sordum derin nefes alıp.
"Her zaman." dedi bana bakarak gülümseyip.
Ayakta durmuş bir şekilde birbirimize bir süre baktıktan sonra "Melsaşkım lezbiyen değilim" dedi gülerek.
"Lezbiyen olsam da bakmam sana Beril" dedim karşılık verip gülerek.
Ardından masanın üzerinde duran iki araba anahtarını alıp kapıya doğru ilerlerken bana ve Beril'e mesaj gelmesiyle birlikte kapının çalması bir oldu.
Melsa'ya gelen mesaj
Rüzgar: Saçını at kuyruğu yapma,yakışıyor.Beril'e gelen mesaj
Ege: Aşağıya gelmeniz için 5 dakikanız var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Numara |Yarı Texting
Fiksi Remaja0538*******:Ya Rüzgar sen benim ne zaman benim mutlu olduğumu gördün? (02:28) Rüzgar:Ayıp ediyorsun Melsa , 02:27'de attığın random yemek tarifiydi o zaman. (02:28) 0538*******:Göz yaşlarım klavyeye düşüyor, keşke yanımda olsan. (02:28)