"Jungkook. Junkoook!"
"Efendim meleğim"
"Seni seviyorum"
"ben de seni meleğim"
"Jungkook seni gerçekten çok seviyorum"
"ben de seni meleğim de neye borçluyum bu ilgiyi ?"
"J-jungkook özür dilerim"
"ne için özür diliyorsun?"
"Üzgünüm gerçekten üzgünüm"
"ne oldu ?"
"Gitmek zorundayım. Bunu yapmak zorundayım!"
Ne oluyor? Ben nereye gidiyordum? Elimde neden valiz vardı?
"nereye gidiyorsun?"
-Uzağa jungkook çok uzağa
"a-ma beni bırakamazsın o-olmaz!"
"Özür dilerim çok özür dilerim!"
"her şey senin için jungkook gitmezsem her şey daha kötü olacak. Hoşcakal seni senin bilmediğin kadar çok seviyorum."
Jungkook ağlamaya başlamıştı. Onu ağlatmıştım. Ama ben nereye gittiğimi bilmiyordum. Bunun rüya olmasını diledim. Onu bırakıp gidemezdim söz vermiştim!
Jk - olmaz gidemezsin. Lütfen burada kal. Yanımda kal."Rose! Rose kendine gel!"
Sesler bir anda netleşmişti. Göz kapaklarımdaki ağırlık da gitmişti. Etrafım yavaş yavaş aydınlanmıştı. Gözümdeki ıslaklığı hissediyordum. Garip rüya yüzünden ağlamış mıydım?Hala lunaparktaydım. Tepemde jungkook endişeli gözlerle bana bakıyordu. Yavaşça yattığım yerden doğruldum. Bankta lisanın kucağında yatıyordum.
"Ne oldu?"
"Ah tanrım! Sana bir şey olacak diye aklım çıktı!"
Deyip sarıldı jungkook.
"İyiyim ben! Ne oldu bana?"
"bayıldın. Gondol yüzünden!"
"Ah anladım."
Sonra aklıma gördüğüm garip rüya geldi.
"Jennie?"
"Efendim rose"
"Yakınlarda yurt dışına falan gidecek miydik biz? Ya da ben?"
Bir yere gidip gitmeyeceğimi öğrenmem gerekti.
"Yoo neden sordun?"
Gitmeyecektim... o zaman bu rüya da neydi? Düşünceli halim herkeste şüphe uyandırınca kendimi toparladım.
"Boşver bi an aklıma geldi. Hadi kalkın! Ben açım!"
Dedim oturduğum yerden kalkarak.
Onlar bana şüpheci gözlerle bakınca
"Gerçekten iyiyim ama yemek yemezsek bir de açlıktan bayılacağım!"
"İyisin değil mi?"
"İyiyim çocuklar! Hadi kalkın!"
Deyip jungkookun elini tuttuğum gibi sandviç yapan yere doğru koştum. Ben koşunca jungkook da benle beraber koşmak zorunda kaldı.
" ben üç ... yok 4 tane çift peynirli sandiviç alayım! Jungkook sen ne istersin?"
"Aynısından."
"Sizin de mi dört olsun bayım?"
"Yok 1 tane yeter."Ardından kulağıma yaklaşıp
"Bunların hepsini yiyebilecek misin? Paramız boşa gitmesin sonra?"
"Jungkook-shi sen daha beni tanıyamamışsın!"
Deyip göz kırptım.🎼
"İlk defa benden daha fazla yiyen birini görüyorum!"
"Teşekkür ederim jin oppa ama jisoo unni benden daha fazla yiyor!"
"Ya! 4 tane sandviç yedin! Ayrıca benim zaafım tavuklar."
"Doğru! Çocuklar size bir şey anlatacağım ama inanamayacaksınız!"
"Onu anlatma rosie!"
Bts aynı anda "anlat!"
Diye bağırdı.
Jisoo unni bana evde görüşürüz bakışı attı.
"Bakın sizin için evde olacakları göze aldım. Değerimi bilin!
Neyse biz daha çıkış yapmadan önce oluyor bu olay. Bir gün Jisoo unni acıkmış Chiken Chiken a gitmiş. Tam Tavuk sipariş vericekken bir çocukla denk gelmişler. Sonra garson bir porsiyonluk tavuklarının kaldığını ellerinde yeterli tavuk olmadığını söylemiş. İkisi de sparişini aynı anda verdikleri için bir kişi sadece tavuk yiyebilecekmiş. Dükkan zaten o zamanlar küçük bir şeydi. Tavuğun olmaması normal. Her neyse işte jisoo unni çocukla kavga etmişler.
Jisoo unni aniden lafımı kesip"İlk ben gelmiştim! Tavuklarıma çöreklenen oydu!"
"Unni! Bi bölme! Sonra çocuk da ilk ben geldim diye tutturmuş. Jisoo unni tam cevap verecekken çocuk tavuk dolu kovayı alıp bi masaya oturmuş. Tabi jisoo unni de durur mu gitmiş çocuğun yanına kovayı elinden almış. Jisoo unni inatçı çocuk ondan da inatçı."
Jin oppa ağzını açıp bir şey söyleyecekken
"Dur dur! Asıl bomba şimdi geliyo. Kovayı çekiştirirken yere düşmüş! Bütün tavuklar yerde! Tabi jisoo unni nefret eser tavukların zarar görmesinden! Çıldırmış!"
"Eee sonra ne olmuş?"
Dedi taehyung mahallede dedikodu yapan teyzeler gibi.
"Jisoo unni çocuğun üstüne atlayıp kolunu ısırmış! En garibi de çocuk da onun gibi maske taktığı için yüzünü görememiş! "
Ortamda tek taehyung ve benim kahkaham duyulduğunda Sadece ikimizin güldüğünü anladım diğerleri neden gülmemişti ?
Ayrıca hepsinde ciddi bir yüz ifadesi vardı.
"Neden gülmediniz? Komikti.""Demek sendin! Kolumu parçalayan kız sendin!"
Dedi jin oppa. Bir dakika ne?
"Tavukları yere atan sen miydin?"
"Yere atmadım sen çekiştirince yere döküldüler!"
Demek o çocuk jin oppaydı.
"Yalancı! Benim tavuklarımdı onlar! Sen onlara kıydın!"
Ortamda kasvetli bir hava vardı. Jisoo unni ve jin oppa birbirlerine öldürecek gibi bakıyorlardı. Geri kalanlar ise korkuyla bir jisoo unniye bir de jin oppaya bakıyorlardı."Senden önce gelmiştim! Ama sen sürekli kendini öne sürdün! Gidip masaya oturunca gelir sen de benle oturursun sandım! Beraber yeriz demiştim! Kolumu ısıracağın aklımın ucundan bile geçmemişti!"
"Ne?"
Jisoo unni şaşırmıştı. Yüzü gevşedi ve sinirli halinden mahçup hale geçti."Ş-şey jin ben özür dilerim. Sadece tavukları yerde görünce... ah ben çok üzgünüm! Kolun çok acımış mıydı?"
"Evet acımıştı. Hatta morarmıştı!"
Deyip kollarını göğsünde bağladı. Tıpkı küsmüş çocuk gibi gözüküyordu."Özür dilerim. Senin için ne yapabilirim?"
"Tavuk ısmarlarsan belki özrünü kabul ederim."
"Tamam yarın chiken chiken'a gidelim.""Biz de gelicez değil mi unni? "
"Gelin ama baştan söyleyeyim tek jine ısmarlarım."
"Aman be noona! Ne cimri çıktın sen de!"
"Sen sus küçük enişte!"
"Şimdi de küçük enişte mi oldum? Tanrım sabır ver!"
"Çocuklar neden watsapp gurubu açmıyoruz ki? Konuşmak için bahane olur?"
"İyi fikir taetae!"
"Ne sandın bebeğim!"
"B-bebeğim?"Bebeğim? Lisa şok lisa iptal. Domates gibi oldu!
"Ahh yani şey Lisa. Aynen lisa diyecektim. Dilim sürtüştü."
Jennie unni ve suga oppa aynı anda
"Kesin zevzekliği artık! Uykum geldi gidelim!"
Herkes garip garip ikisine bakıyordu.
(Yine aynı anda)
"Ne? Niye öyle bakıyorsunuz?"
"Keser misin şunu!"
"Ya! Kes artık!"
![](https://img.wattpad.com/cover/197967457-288-k438444.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İdol olmak • rosékook
Fanfiction~Rоséкоок~ Rosé : Biliyor musun jungkook eğer idol olmasaydık belki bi şansımız olurdu.