Yugyeom mesajlaşmayı kestikten sonraki gün okula gelmişti. Gece boyunca hiç uyuyamamıştı. Sürekli bambam'i düşünüyordu.
Okula girdiğinde hyunglarını herzamanki yerinlerinde otururken gördü. Hemen adımlarını onlara yöneltti ve vardığında yerine oturdu.
"Ne oldu yugyeom? Ne bu halin?"
"Mark hyung ben artık yapamayacağım. O yüzden dün bambam'e artık ona yazmayacağımı söyledim."
Mark oturduğu yerden kalkıp yugyeomun yanına geldi.
"Neden yugyeom? Gayet iyi gidiyordun. Ne oldu birden bire?"
Yugyeom bir müddet kendisine ne olduğunu düşündü. Ne olmuştu ona? Neden böyle davranıyordu? Neden bambam'e ihanet ediyormuş gibi hissediyordu? Neden sürekli onu görmek, onunla konuşmak istiyordu? Neden?
"Bilmiyorum hyung ama kalbimde çok farklı bir duygu var. Ne bilmiyorum."
"Pekâlâ yugyeom sen bilirsin."
Yugyeom oturduğu yerden kalkıp mark'a sarıldı. Bunu neden yapmıştı bir fikri yoktu ama içinden gelmişti işte.
"Teşekkür ederim hyung."
"Önemli değil yugyeom. Artık ben halledeceğim."
Yugyeom başını olumlu anlamda salladı ve sınıfına doğru yürümeye başladı. Sınıfına vardığında gözleri kapanmak üzereydi. Bu yüzden önündeki sıralara tökezleyerek kendi sırasına oturdu. Sınıfta bulunan birkaç kişinin ona baktığını hissetti.
"Özür dilerim. Rahatsız ettiğim için."
Kollarını sırasına koyarak başını kollarına yasladı ve yine ilk aklına bambam geldi. Onun o gülüşü, dolgun dudakları, gözünün altındaki küçük ben'i. Herşeyi harikaydı. Yugyeom tabiki bunları düşünürken uykuya daldı.
...
Sınıfta oluşan gürültüyle gözlerini açtı yugyeom. Başını kaldırdığında sınıftaki yoğunluğun çoğaldığını farketti. Birde tabiki onu. Öylece oturuyordu.
"Özür dilerim. Rahatsız ettiğim için."
Bambam'in söyledikleriyle tebessüm etti. Aynı cümleyi kediside kurmuştu ve bu çok hoşuna gitmişti.
Yugyeom kollarının üzerine başını koyup bambam'i izlemeye başladı. Bambam de başını kollarına yaslayarak gözlerini kapattığında. Yugyeom ne olduğunu sormak istedi. İçinde delice fırtınalar esti. Neden bu kadar mutsuz duruyorki? Diye düşündü. Gidip sorsam ne derki? Diyede geçirdi içinden. Fakat bir ses 'sen onun nesisin ki neyi olduğunu soracaksın?' Diye uyardı onu. Sinirle başını Kollarına gömdü. Bambam'in neyi olduğunu mark hyungu kesin biliyordur diye düşündü. Durun bir dakika! Mark bambam ile ilgili herşeyi nasıl bilebiliyordu? Bunu da kesinlikle sormalıydı. Çıkışta mark ile konuşmayı aklına yazıp ders saatinece uyudu.
...
Son ders zili çalınca yugyeom hemen sınıftan çıktı. Bahçeye çıktığında mark'ı ve diğerlerini herzamanki yerlerinde gördü. Hızlı adımlarla onların yanına gitti.
"Mark hyung sana birşey sorabilirmiyim?"
"Yugyeom şimdi olmaz. Canım çok sıkkın. Daha sonra lütfen."
"Hyung sen bambam ile ilgili herşeyi nasıl bilebiliyorsun?"
"Yugyeom. Sonra dedim."
"Hayır hyung. Şimdi söyleyeceksin. Neden beni seçtin ona yazmam için. Neden onu grubta istiyorsun. Neden böyle garip davranışlar sergiliyorsun? Neden hyung? Neden o? N-"
"Hiçbir şey bildiğin yok yugyeom!"
Mark öyle bir bağırmıştı ki bütün okul duymuştu. Tabi bambam'de. Ama hiçkimse önemsemedi. Hiç kimse...
"Anlat o zaman hyung! Bilmediklerimi anlat bana. Anlattı ki içimdeki bu belirsizliğe bir isim koyabileyim. Yeterki anlat."
Mark yugyeom'a cevap vermeden oturduğu yerden kalkıp okuldan çıktı. Yugyeom ise olduğu yerde arkasından baka kaldı. Neyi bilmiyordu? Neleri bilmiyordu? Ondan gizlenen birşeyler varmış gibi hissetiki elbet birgün öğrenecekti.
"Elbet birgün herşeyi anlatacaksın."
...Umarım beğenirsiniz...
...1 mayıs 2020...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEXTİNG (YUGBAM♥)
FanfictionYuggi:Merhaba yarim olacak insan. Bam2x:Sen kimsinki ben senin yarin oluyormuşum? Yuggi:Sakin ol yaban çiçeğim. Ben seni çok yakından tanıyan ve sana aşık olan biriyim...