-11-

375 32 15
                                    

(Not; şarkıyı dinlemeniz önerilir)

Ink'in gözünden;

Error'la çok eğleniyoruz. Bazen başka au'ları geziyoruz, bazen waterfall ve outertale'de takılıyoruz. Anlamadığım bir şey var. Neden o hep müzik kutusunu yanında taşıyor?

Error; hadi ink! Gelsene buraya.

Ink; hemen geliyorum.

Bir au'yu keşfederken her yerini koşarak geziyoruz.

Error; şu tabelada ne yazıyor.

Ink; karaltana hoş geldiniz yazıyor.
Göremiyor musun?

Error; gözlüğüm o yıkıntıların arasında kalmıştır muhtemelen.

Ink; bakmak ister misin?

Error; olabilir.

Mürekkep-portal açtım, sonra oraya geldik.

Error; bu yıkıntıları hala kaldırmadıklarına inanmıyorum.

Ink; şurda bir şey var, o mu?

Error o şeyin yanına geldi; evet.

Gözlüğü yerden aldı sonra ceketinin ucuyla camlarını temizledi ve taktı.

Error; vay be! Körmüşüm ben.

Ink; o kadar fark ediyor mu ki?

Error gözlüğünü çıkardı ve geri taktı; evet fark ediyor.

Gözlüğün güzel bir kırmızı tonu çercevesi, yuvarlak camları vardı.

Ink; hadi o au'yu gezmeye geri dönelim.

Busefer portalı Error açmıştı.

Au'yu gezerken:;
3. Kişinin gözünden;

Error ve Ink buranın nice-cream'ini yiyerek o au'nun her tarafını gezmişler, yorulmuşlardı.

Error; hadi waterfall'a gidelim.

Ink; hadi.

Oturdukları yerden kalktılar.

Error; ben mi götüriyim, sen mi götürürsün?

Ink bir tane daha mürekkep-portal açtı; hadi gel.

Error artık bunlardan geçmeye alışmıstı.

Waterfall'da yine yankı çiçeklerinin yanına oturdular, her zaman geldikleri yere.

Ink; okuduğum bir kitapta arkadaşların birbirine lakap taktığını söylemişti. Bunu denemek ister misin?

Error; olur. Hmmm, kiki'ye ne dersin?

Ink hafifçe kıkırdar; güzel olur... Sen de ruru'ya ne dersin?

Error; olur kiki. *sessizce güldü*

Biraz sessizlikten sonra;:

Ink; aklıma resim fikri geldi, defterimi ve kalemlerimi alıcam ben.

Error; ben burda beklerim kiki.

Ink; tamam, hemen geliyorum ben.

Ink doddlesphere'ye gidip defterini ve kalemlerini bulmaya çalışıyordu.

Error'un yanında

Error orada otuyordu, sonra cebinden müzik kutusunu çıkardı ve kolu çevirmeye başladı. Etrafa yayılan hoş müziği dinlerken classic yanına geldi.

Classic elini Error'a uzattı; elimı sık.

Error istemsiz bir şekilde ayağa kalktı ve classic'in elini sıktı. Sonra etrafa bir ses yayıldı.

Classic; ele pırt yastığı koyma şakası, hiç eskimiyor hehe.

Error; bu hiç komik değil ki.

Dedi classic'in elini sıktığı elinin glichlerini yok etmeye çalışarak.

Classic; ben sans, iskelet sans. Sen kimsin?

Error; ben de Error. Işine bak.

Classic; peki tonlarca işi olan bir iskeleti nasıl çağırırsın?

Error;...

Classic; skele-ton.

Error içinden "bunun sorunu ne ki" diye düşündü.

Bir süre geçince;

Classic; grillbys'e gelmek ister misin?

Error; hayır, ben birini bekliyorum.

O sırada doddlesphere de;

Ink; nerde bu defter? Nerde, nerde?

Bunları derken bi yandanda sayfaların arasında, o dağınıklıkta defterini ve kalemlerini bulmaya çalışıyordu.

Aradan birkaç dakika geçer:

Ink; işte burdalar. Dedi sonunda

Broomie'yi alıp waterfall'a Error'un yanına geri döndü.

______________________________
Sahurda atıyorum bu bölümü. Sorularınız varsa yazın, oylayın başka yorumlar yapın. Diğer bölümlerde görüşmek üzere boi.
438 kelime.

My Sunshine (ERRINK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin