-6-

478 36 4
                                    

Şimdiki zaman:

Outertale'e gittim, salıncağıma vardım hafif hafif sallanmaya başladım. Kukla yapmaya başladım. Biraz sonra Ink yanıma geldi ve "bende sallanabilirmiyim?" dedi.
Bir parmak şıklatmasıyla başka bir salıncak yapmıştım. "Senin bir şeyler yaptığını görmek, yok etmek dışında garip..." dedi ona yaptığım kuklayı göstererek. "...Ve benim yok ettiğimi görmek" bu sefer kuklayı kuşağına takmıştı, eline bir kalem ve küçük bir defter aldı. Kuklamı yapmaya devam ettim. Kuklanın gözlerini eklerken Ink "atkımı da dikebilir misin? Onu evde dalaşırken yırtmışım." Dedi.
Boşluğuma giden bir portal açıp içine daha bitmemiş olan kuklayı koydum.
"Tabii" dedim sessizce. Atkıyı boynundan çıkardı ve elime verdi. Atkıyı evirip çevirdikten sonra "buna ne yaptın sen? Bu dikilemez, yeni bir tane yapabilirim istersen." dedim.
"Aa gerçekten mi? Çok isterim" diye cevapladı. Yırtık atkıyı salıncağının ucuna bağladım ve iplerimi çıkardım. Iplerim genelde mavi oluyorlardı ama renklerini değiştirebiliyorum. Bu sefer kahverengi yaptım ipleri. "Örgü şişlerim kayıp neyle yapıcam ben" dedim sessizce. Kuşağındaki fırçalardan 2 tanesini uzattı bana "bunlar da olurmu?" "işime yarar" fırçaların saplarını kullanarak örmeye başlarım. Uzun bir süre sessizlik oldu. "Aahg yine silmeyen silgiyi almışım yanıma. BU SILGIYILERI KIM YAPIYO KI?" dedi yakınarak. Sonra yaptığı çizimi sonsuz uçuruma doğru fırlattı. Ne çizdiğini merak ediyordum. Bu yüzden şöyle dedim "o da ne?" Kafasını oraya çevirince çizimi iplerimle yukarı çekip cebime atmıştım. Başka bir şey karalamaya başlayınca atkısını dikmeyi bitirmiştim. Onun boynuna doladım ve bi nebze ne çizdiğini görmeye çalıştım, ama sınavda olan bir sınıfın inek öğrencisi gibi saklıyordu kağıdı. "Ne çiziyorsun?"
"Bu seni ilgilendirmez." Bana hiç öyle görülmemişti. Göz ucuyla bir bana bir kâğıda bakıyordu. "Ben gideyim artık, atkı için teşekkürler" dedi el sallayarak. "Bir şey değil" dedim. O gidince cebimdeki buruşuk kağıdı çıkardım o silgi çizdiği her şeyi berbat etmişti ama daha dikkatli bakınca resmin kenarınsa "to my first love"
(Yazar notu: niye mi ingilizce yazıyorum. Çünkü canım istiyo)
Yazıyordu. Kâğıdı düzgünce katlayıp cebime koydum. Sonra boşluğuma gittim. Outertale deyken yaptığım kukla masamın üzerine düşmüştü. Şimdi hiç bitirmek istemiyordum. Mutfağa geçtim ve ordaki önlüğü aldım. Tezgaha koyduğum yemek kitabını açtım, tatlıların olduğu sayfa çıkmıştı. Çikolatalı kek yapmaya başladım. Yaklaşık bir 15 dakika içerisinde pişirmeye hazırdı. En büyük sorun fırını bozmuş olmam. Bunu nerde pişicektim. Kimde pişirebilirdim bunu? Nightmare'ler? Olmaz tarafına geçmem için başımın etini yiyorlar zaten. Berry'nin evi? Olmaz. Ink'le Dream'inki? Bu durumda sadece 3 seçeneğim var. Kek hamuru bozulmadan önce seçim yapmam gerekiyordu. En iyisi ink'le dream'in eviydi. Bundan nefret etsede yapıcaktı. Portal açtı, geçti ve kapıyı çaldı. Kapıyı Dream açtı, "fırını kul-" yüzüme kapatmıştı. Tekrar çaldım kapıyı. Kapıyı açıp tekrar yüzüme kapatıcaktı ama kapıyı ayağımla tutup içeri girdim. Eve girince direk önümüze mutfak çıkıyordu onun yanında salon ikisi birleşkti.
Dream "hey bu hiç hoş de-"
"sadece fırını kullanıcam" diyerek sözünü kestim. Ink ne olduğuna bakmak için kafasını çevirdi ve ne yaptığıma baktı. Ben fırına ulaşıp onu çalıştırmıştım bile. "Kek yeme fırsatını kaçırmak istemezsiniz heralde?" Diye sordum. Ink koltuktan zıplayarak yanıma geldi, dream'se hala orda bekliyordu. "Ne zaman pişer?" Diye sordu ink. "Yarım saat ve bir saat arasında değişebilir" diye yanıtladım. Mutfaktaki sandalyelerden birine oturdum ve etrafa göz atmaya başladım.
--------------------------------
Yeni bölüm geldi. Neden gece saat 02.30 da bölüm yazıyorum gerçeğine gelirsek. Canım çok sıkılıyo qwq. Başka bir bölüme kadar herkese boi
534 kelime

My Sunshine (ERRINK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin