Meriç ve Yağmur da yanımıza geldikten sonra oturup düşünmeye başlayacakken Meriç şöyle dedi;
"Barış , kanka bu şimdi okulun romeosu ve juliet'ini seçme yarışması mı?
"Evet kanka "
"Siz zaten romeo ve juliet gibi birbirinize çok güzel sözler buluyorsunuz ama internetten bakalım bir neler varmış repliklerinde " ,deyince Barış lafa atılıp şöyle söyledi;
"Hayır internet'e gerek yok, ben çoğunluk repliklerini biliyorum."
"Sen zaten gerçek romeo'ymuşsun gerçek juliet'i de bulmuşsun hadi bakalım yazalım "dedi Meriç.Daha sonra birer kağıt aldık ve yazmaya başladık.Barış şu replikleri söyledi;
Romeo: Tüm göklerin en güzel yıldızlarından ikisi,
yalvarıyorlar onun gözlerine işleri olduğundan:
biz dönünceye dek siz parıldayın diye.
gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde;
utandırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı.
gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı.
öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri gökte
gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı.
Daha sonra bana döndü ve şu replikte senin dedi ve kağıda şunları yazdı;
Juliet: Eğer sevgin azalacaksa gittikçe çoğalan aşkımdan, bırak avcılar çıkarsın kalbimi yerinden! Sök at ne varsa: çamura bulanmış sevdaları, bu dağların ceylanlarını, kana susamış kontları ve senden arta kalan şu cılız bedenimi! Yok et benim olmadığım bütün şatoları. Görebileceğin bir şey kalmasın benden kalan.
Kağıda yazdığımız repliklerin tümü şunlardı;
Romeo: Asaletim sadece aşkının tapınağına girdiğimde olacak içimde. Bir gün yıkılırsa bedenin başka ülkelerin çamurlu evlerinde: Bil ki bütün denizleri ayaklarına dökeceğim.
Ne doğar nefretten ama çoktur sevgiden doğan.
Aşkın hafif kanatlarıyla aştım bu duvarları, durduramaz sevgiyi taş sınırlar.
Kölen olmuşum senin, elden başka ne gelir, el pençe divanım ben arzuna, buyruğuna; geçirdiğim saatler baştan başa bir hiçtir, sen istemezsen eğer hizmetlerim boşuna.
Gel acı ilaç, gel ey tatsız kılavuz! Ey umutsuz kaptan, deniz tutmuş şu yorgun tekneyi yalçın kayalara bindiriver artık! Sevgilimin şerefine!
Bu ve bunlar gibi birçok replik yazdık kağıda bunları yazarken birbirimize öyle güzel bakıyorduk ki anlatılmaz bir duygu idi. 💗💗💗💙💙💙 ONUN MASMAVİ GÖZLERİ, BEYAZ TENİ, GÜZEL SAÇLARI HERŞEYE BEDELDİ.💙💙💙🌙Onu sanırım kendimden bile çok seviyorum.
Baştada söylediğim gibi, O benim ⭐🌙 İLK AŞKIMDI. Onu ne olursa olsun bırakmayacaktım.Eminim beni bırakmaz ama O BENİ BIRAKSA DAHİ BEN ONU SEVMEYE DEVAM EDİCEM. Çünkü sevmediğim bir kişi ile birlikte olamazdım ve şu an sevdiğim kişiyleydim.Daha sonra Barış'ın koluma dokunmasıyla irkildim. Ve bana şöyle dedi;
"Aşkım , iyi misin?"
"He , efendim ?"
"Bir an donakaldın iyi misin dedimde cevap vermedin. Meriç kanka bir su getirir misin?"
Yok hayatım bir şeyim yok sadece bir konu vardı aklımda onu düşündüm."
"Neymiş bakalım o konu?"
"Bir an seni ne kadar sevdiğimi ve eğer seninle ayrılırsak ne yapacağımı düşündüm ben onu bırakamam dedim ve sen koluma dokununca irkildim sadece ."
"Tamam hayatım, eve bırakıyim seni zaten işimizde bitti."
"Tamam .dedim ve Meriçlerle sarılıp eve doğru yürümeye başladık ve Hava biraz soğuk olduğu için Barış bana ceketini verdi ve kollarını omuzum'a dolayarak beni sarıp evin önüne kadar götürdü. Tam evin önündeyken bir ses duyduk ve arkamıza döndük.
9.BÖLÜM SONU
HERHANGİ BİR YAZIM YANLIŞIM VAR İSE KUSURA BAKMAYIN. SİZİ ÇOKK SEVİYORUM💙. YORUM ATIP OY VERİRSENİZ ÇOOKK SEVİNİRİM.💗🌙
GÜNÜN ŞARKISI : AYNI YOLUN AYRILIĞI-AGONİ 🌙
NURDAN DAL
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN HEP YANIMDA KAL...
Teen FictionAycan ve Barış 'ın Masalı başlarda sıkı bir dostlukla başlar. Onlar her ne olursa olsun birbirlerini hiç bırakmazlar .Onlar her türlü olaya rağmen birbirlerini hiç bırakmazlar.Onlar birbirlerini Kusurlarıyla , Güzellikleriyle, Eksikleriyle, Fazl...