Sabah kalkınca içimde bir heves vardı, Kalktım , banyo'ya girip yüzümü yüz yıkama jeli ile yıkadım, tonik sıkıp nemlendirici sürdükten sonra sonra odama geçip pijamalarımı çıkardım . Daha sonra akşamdan hazırladığım kıyafetlerimi giydim.
Daha sonra makyaja geçtim . Toprak tonlarında bir far, birazcık aydınlatıcı , maskara ve son olarak ta hafif bir kahverengi ruj sürmüştüm saçlarımı düzleştirmiştim . Dahasında çantam ve telefonumu alıp alt kata indim .Annem sucuk kızartmıştı yanına'da klasik bir sürü kahvaltılık koymuştu ben 3-4 tane yeyip birazda portakal suyu içtikten sonra annemi öptüm ve arabaya bindim arabada MERO - ole ole çalıyordu. Şarkı beni baya mutlu etti .Babamı öpüp arabadan indiğim anda Barış'ı bulmak için okula girdim onu bulmak için çaba harcamama gerek kalmadı zaten peteğe yaslanmış ve beni izliyordu. Yanına gidinceki konuşmamız şöyle oldu;
"Günaydın Sevgilim "
"Günaydın Sevgilim "
"Bugün fotoğraflarımızı Meriç ve kardeşi Yağmur çekecek balım . Dün onlarla konuştum ve kabul ettiler saat geçti bu yüzden seni rahatsız etmek istemedim . Senin için sorun olmaz değil mi?"
"Yok sevgilim ne sorunu olacak hem Yağmur'la tanışırım Meriç'le zaten ayaküstü tanıştık onunla'da biraz sohbet ederiz , iyi olur"
"Çok güzel sevgilim , iyiki benimlesin"
"Sende , sende iyiki benimlesin DEĞERLİM " dedim ve Barış elim tutup beni sınıfa çıkardı.Sınıfa girerken Burak ve Aleyna geldi ve şöyle söylediler " Ooo çifte kumruları'mız gelmiş . Siz ne kadar yakışıyorsunuz" dediler ve o anda Barış bana baktı bende ona baktım ve birbirimize gülümsedik daha sonra Buraklar'la birkaç bir şey daha konuşup sınıfa girdik , sıramıza oturduk . 5 dakika sonra edebiyat hocamız Dilek hoca geldi ve şöyle söyledi;
"Gençler , bugün sizlerle Romeo ve Julıet 'in replikleri'ni süsleyen William shakespeare 'nin sözlerinden bir kaç tane okuyacağız " o anda Barış'la birbirimize baktık ve Barış alt dudağını ısırarak yutkundu.Daha sonra hoca herkese birer kağıt verdi . Barış'ın kağıdında şöyle yazıyordu;
İNSAN SEVMEYE BAŞLAYINCA YAŞAMAYA DA BAŞLAR
WİLLİAM SHAKESPEARE
Daha sonra benim kağıdımda ne çıkacak diye merak ettiğim sırada hoca benim yanıma geldi ve elime kağıdı verdi .Benim kağıdımda ise şöyle yazıyordu
KİMİLERİ SEVİYORUM DER ÇÜNKÜ EZBERLEMİŞTİR, KİMİLERİ DİYEMEZ ÇÜNKÜ GERÇEKTEN SEVMİŞTİR.
WİLLİAM SHAKESPEARE
Daha sonra hoca şöyle söyledi
"Arkadaşlar bu kağıtları vermemin sebebi 2 hafta sonra yapılacak Romeo ve Juilet yarışmamız olacak sizlere örnek olsun bu cümleler bu şekilde cümleler yazıp kendinize bir çift seçeceksiniz. " Barış o an sıranın altından elimi tutup ;
"Biz kazanacağız bitanem"
"İnşallah aşkım"
"Bitanem bak 1 hafta içinde Meriçler'in kafesin'de oturur yazarız"
"Tamam aşkım"
Daha sonra zil çaldı tenefüse çıktık, bu şekilde 5 tenefüs geçti ve 6. tenefüste aşağıya inerken , yine salağın biri geldi ve
"Naber güzellik ya şu romeo ve juliet yarışmasına birlikte katılsak ya" .O sırada Barış atıldı ve
" Lan bak" dediği sırada çocuk sırıtınca Barış'ı tutamadım ve çocuğa bir tane indirdi ve çocuğa son baktığımızda yerde inliyordu.Daha sonra Barış elimi tutup
" Gel bitanem " dedi ve onunla birlikte gittim .Sonra dersler bitti. Çıkışa vardığımızda hazır babam daha gelmeden babamı aradım ve şöyle söyledim
"Alo baba nerdesin?
"Kızım bugün sanırım gelemeyeceğim acil bir topalntı çıktı tam seni arayacaktım ki sen aradın"
" heh baba iyi tamam bende zaten Barış'la arkadaşımız Meriç ve Yağmur'un kafesine oturmaya gideceğiz"
"Tamam prenses kızım sen nasıl istersen"
"Saol babiko mamika ( annem)' e söylersin
"Tamam yavrum "
"Görüşürüz"
Barış şöyle söyledi;
"Aşkım yürüyelim mi?"
"Olur prens 'im" . Yol boyunca konuştuk. O , gerçekten bana iyi geliyor . Onu gerçekten çok seviyorum. Daha sonra Meriç'le Yağmur'un yanına geldik. Meriç şöyle seslendi bize;
" O Barış enişte ve Aycan yengemiz gelmiş" . Gülümsedik birbirimize daha sonra oturup birer sıcak çikolata içtikten sonra geldik asıl amacımız'a fotoğraf çekilmeye . Meriç şöyle söylüyordu;
"Ulan Barış ne öküz adamsın ne kütük gibi duruyon kızın omzuna kolunu atsana"
" Oğlum dur ya ben onun yanındayken beynim mi çalışıyor sanki de konuşuyon " .Sonra kolunu attı omzuma. Ve hepimiz güldük. Daha sonra birkaç poz verip çekildikten sonra evlerimize dönmek üzere kafe' yi kapattık ve hep beraber yürümeye başladık. Meriç ve Yağmu'u evlerine bıraktıktan sonra Barış bana sarılıp kulağıma ;
"Seni çok ama çok seviyorum BİRTANEM"
"Bende seni mavi gözlü prens'im.
Daha sonra eve girdim ve aileme sarıldıktan sonra odama geçip pikaçulu tulumumu giydikten sonra yatağıma zıpladım ve Barış' a mesaj attım
BEN: Eve vardın mı birtanem💜
DEĞERLİM:Geldim aşkım geldim.
BEN : Aşkım , fotoğrafları atar mısın bana ?
DEĞERLİM: Tabi bebeğim , bekle şu instagram profilini seninle gökyüzüne baktığımız fotoğrafı koyayım.
BEN : Tamam o zaman , bende o fotoğrafı yapayım.
DEĞERLİM: Tamam bebeğim attım .
BEN: Yaa çok güzel hepsi . Telefonun ana ekranını da şu birbirimize sırtımızı dönüp başımızı çevirip biribrimize baktığımız vardı ya onu koydum.
DEĞERLİM: Tamam güzelim
BEN : iyi geceler o zaman sana❤🌙💖
DEĞERLİM: Sanada birtanem🌙❤💖
Konuşmadan sonra telefonumu bırakıp makyajımı silip sıcacık yatağımda uyuyakaldım.
7. BÖLÜM SONU
DEVAMI GELECEK...
Herhangi bir yazım yanlışım var ise lütfen beni affedin . Sizleri çok seviyorummm💖💖. Okuduktan sonra yorum ve oy atarsanız beni çok mutlu edersiniz .💜❤🌙
NURDAN DAL
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN HEP YANIMDA KAL...
Teen FictionAycan ve Barış 'ın Masalı başlarda sıkı bir dostlukla başlar. Onlar her ne olursa olsun birbirlerini hiç bırakmazlar .Onlar her türlü olaya rağmen birbirlerini hiç bırakmazlar.Onlar birbirlerini Kusurlarıyla , Güzellikleriyle, Eksikleriyle, Fazl...