Kız,

1.1K 142 582
                                    

Benim parlak yıldızlarım... Başladığınız tarih ve saat lütfen. 💫

Hepiniz hoş geldiniz. 💛

Bu kurgu benim yazmaya karar verdiğim gün kalemimden ilk çıkanlar... Geçen 2019 yaz tatilinde eski hesabımdan yayınlamıştım. Kitabı kaldırmıştım ve hesabı da kapatmıştım. Şimdiyse asıl hesabımla düzenlenmiş bir şekilde sizlerle ilk kez buluşacaklar. Bu yüzden biraz heyecanlıyım. Kısa hikaye olacaktır. Şimdiden keyifli okumalar dilerim! 

Herkesten usulca uzaklaşıp sessizce çikolatalı sütünü alarak dışarı çıktı. Kısa bacakları ve pembe prenses kıyafetiyle yıldızları en rahat izleyebileceği bir banka oturdu. Bal rengi gözlerini gecenin parlak yıldızlarına dikti. Bunu her zaman yapardı. Daha altı yaşında adı gibi bilirdi yıldızları.

O gece en sevdiği takım yıldızını, zincirli prensesi, gördü. Cam gözleri ışıldadı ve aniden bir yıldız kaydı. Küçük kızınsa yanağından bir damla yaş... Bir tane daha ve bir tane daha...

"Merhaba," küçük kız irkilerek çikolatalı sütünü düşürdüğünde gözyaşları da sicim gibi akmaya başladı. "Şey... Neden ağlıyorsun?" dedi ve devam etti. "Eğer çikolatalı süt içinse yenisini alabilirim."

Omuz silkerek "Yıldız kaydı,"  dediğinde, çocuk şaşkınlıkla kaşlarını çattı. "Dilek tut o zaman. Bak, yıldız senin için takımını bozup ayağının dibine düşüyor." Küçük kızın ağzı şaşkınlıkla aralanarak, "Ama her yıldız kaydığında daha da karanlık oluyor. Ben karanlıktan korkuyorum. Bir dilek hakkım varsa takımına dönsün yıldızlar."

Küçük çocuk, gece karanlığında bile parlayan gözlere baktı. Çocuk aklıyla koyamadığı ancak gece karanlığında bile cam gibi parlayan bu gözlerin sahibine döndü. Onu az önce bozulan takım yıldızına benzetmişti. Zincirli Prenses. İşte onun adı buydu.

"Adın ne?" Küçük kızın kafasını çevirmesiyle sarı saçlarını adeta delip geçen tacı yere düştü. Çocuk adam bir prens edasıyla tacı kızın başına yerleştirirken konuştu. "Senin için bir takım yıldızı oluşturacağıma söz veriyorum." Yıldız'sa şaşkınlıkla bunu nasıl yapacağını düşündü.

Çocuk adam uzaklaşırken Yıldız'ın aklında cevapsız sorular vardı. Bir insan takım yıldızı oluşturabilir miydi? Aklında dönüp duran sorulardan en önemli olanı sordu. Çatık kaşlarıyla çocuk adam uzaklaşırken seslendi.

"Hey! Adın ne? Ve sen takım yıldızı kuramazsın ki!"  Çocuk adam kendisine bağıran kıza baktı. Dik kirpikleri inadını çok net ortaya koyuyordu. "Öyle mi prensesim?" diye içinden geçirdi.

Gülümseyerek "Sen sadece Kuzey'den görünürsün zincirli prenses," dedi. "Sadece benden..."

Kolumun sarsıntısıyla kafamı sıradan kaldırdım. Rüyamın etkisinden çıkmaya çalışıyordum. Gözlerimi kırpıştırmaya devam ederken ders hocası içeri girmişti. Yoklama defteriyle uğraşırken her zaman yaptığım gibi dalgın gözlerle hocayı dinliyordum.

Orta yaşlı ancak renkli gözlükleriyle kendine farklı bir hava katmaya çalışan biriydi. Gözlüklerinin üzerinden bize baktı ve baş parmağıyla burun kavisinde kaydırdı. Bugün okulun ilk günüydü ama Selma Hoca hiç değişmeyen yeni bir yıla başlama konuşmasını gerçekleştiriyordu.

"Yeni bir yıl, yeni bir başlangıç demektir. Ve siz artık on ikinci sınıfsınız. Hayallerimiz ve hedeflerimizle başlayalım ilk önce."

Batuhan arka sıradan bize yaklaştı. "Allah çarpsın ben bu anı geçen sene yaşadım."

takım yıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin