• Kan Kırmızısı #YGMayıs2020

23 3 0
                                    

Yuvalarından fırlayan gözlerimle aniden ayağa kalktım. Elimde hala sıcak kahve kupasını tutuyordum ve bırakmaya niyetim yoktu. Belki kendimi savunmama yarardı. Sallanan koltukta bir ileri bir geri giderken oldukça rahattı ve benim ayağa kalkmış olmam onu güldürmüştü. Saçlarını uzatmıştı ama bu bir insanı bu kadar tanınmaz yapabilir miydi?

"Beni tanımadın, güzel. " dedi kaşlarını yukarı kaldırıp başını bir aşağı bir yukarı sallarken.

"Kendimi tanıtayım, öldürdüğün adamın abisi."

"Ah, ismimi söylemem gerekirdi değil mi tanışırken? Pardon, ismim Horeo."

Boğazımda oluşan sert yumru yutkunmaya çalıştıkça daha da büyüdü. Elindeki kahveyi koltuğun kenarına bırakırken bir adım geri attım. Neyden kaçıyordum? İçimdeki şeytan, meleğin suratına bakıp dil çıkarırken melek kollarını kelebek şeklinde bağlayıp yan yan ona bakmayı sürdürdü. Bugünün uğursuz geçeceğini sanki her nesne ve her ses bana bağırmıştı ama onları kulak ardı etmiştim.

"Horeo." dedim devamında ne söyleyeceğimi bilmediğim halde. Benim aksime oldukça sakin görünüyordu. Beni bulması imkandızdı.

"Açıklama yapmana gerek yok çünkü seni gördüm. Dolunayın altında nasıl dans ettiğini..." dedi anlamamış bir şekilde gözlerine baktığımda. Başımı iki yana salladım ancak dudaklarım bir türlü kıpırdayıp birkaç söz savurmuyordu etrafa. Peki nasıl? Anneannem beni onlara unutturmuş... Dehşete kapılmış bir şekilde gözlerim daha da irileşti ve olduğum yerde huzursuzca debelendim.

"Moyilo'm öldü mü?"

Gözlerime hücum eden yaşlara karşı direnirken kaşlarım biraz daha birleşti ve dişlerimi kenetleyen çenem daha da gerildi. O ise sakince başını aşağı yukarı salladı.

"Hayır, hayır." dedim inanamaz gibi.

"Şimdi gelelim seninle görülecek olan hesabımıza."

"Horeo, hiçbir şey sandığın gibi değil. Evet, dolunayın altında dans ettim ama bu eski bir şey ve özel. Bunun cadılıkla hiçbir alakası yok."

Dudakları isteksizce yukarı kıvrıldı. Kapının üzerindeki geyik başını göstererek "Peki bunun bir ilgisi var mı?" dediğinde sertçe yutkundum. Gözlerimi birbirine bastırıp derin bir nefes aldım ve bir damla yaşın yanaklarımdan süzülmesine izin verdim.

"Ne sanıyorsun? Anneannem öldü, senin üzerindeki iksir etkisini kaybetti, evime yolunu kaybetmiş bir beyefendi kılığında geldin, beni kandırdın. Son planın ne? Beni öldürmek mi? Öldür öyleyse. Ben de zaten kardeşinin ölümünün ardından pek yaşıyor sayılmam. Ve evet, hiçbir gerçeği öğrenemeden öldür ki beni sana anlatıp tekrar aynı acıları yaşamayayım."

Sakin oturuşu yerini huzursuzluğa bıraktığında yerinde kıpırdandı. Önünde durduğum koltuk ondan daha da uzaklaşmamı engelliyordu.

"Kardeşim sizin yüzünüzden öldü. Bunun en büyük kanıtı o f*hişe Moyilo'nun bana yaptığı büyü. Seni unutmamı istedi. Ama bak adalet bizden yanaydı ve o geberip gitti. Birazdan seninde gebereceğin gibi. Eh, o biraz erken davrandı."

Anneannem hakkında söyledikleri kanın beynime sıçramasına neden olurken öfkeyle gözlerine baktım. Beni öldüreceğini söylemişti. Elimdeki kupanın içindeki hala sıcak olan kahveyi üzerine doğru serperken hamlemi bekliyormuş gibi aniden ayağa kalktı. Elimdeki kupayı çekip duvara fırlattı ve ani bir parçalanma sesi geldi. Güçlü kolları benim kollarımı kavrayıp sıkıca tuttuğunda olduğum yerde debelenmeye başladım ancak nafile, bir milim dahi hareket etmiyordu bedeni.

"Ona söylediklerini ödeyeceksin." dedim anneannemden bahsederek.

"Eğer varsa öbür dünya dedikleri sonsuz yer, beklerim." dediğinde bir hamle yapacağına emindim. Kollarımı hala ondan kurtarmaya çalışıyordum. Sol gözümden bir damla yaş aktığında duraksadım ve sessizce fısıltı halinde konuşmaya başladım.

"O, benim yüzümden öldü, evet. Ama isteyerek yapmadım, dolunay şahidim olsun ki..." dedim çaresizce.

"Hala pislik bir cadısın. " dedi ve yüzüme tiksinerek baktı. 

"Dolunayın altında gebereceksin." Kolumdan tutup beni sürüklemeye başladı.

Ben sadece ona aşıktım, ona zarar veremezdim. Bunun çaresizliğini yıllarca yaşamıştım hem de tek başıma. Şimdi pes edip ölecek miydim yoksa direnip ona her şeyi anlatacak mıydım? Odadan çıkarken kapının üzerindeki geyik başı yere düştü ve çıkan ani sesle Horeo irkilerek ellerini gevşetti. Kollarımı hızla ondan kurtarıp mutfağa koştum. Oradaki zehri almalı ve onu öldürmeliydim yoksa onunla olan bu savaşımı kazanamayacaktım. Belli ki anneannemin büyüsünün etkileri hala az da olsa etki ediyor ve beni koruyordu. Bunu fırsata çevirmeliydim. O ister cadı olduğumu düşünsün, ister f*hişe... 

İçimdeki meleğin gözlerini kapatmış ve korkmuş haline büyük bir küfür edip arkamdan geldiğini duyduğum adamı öldürmek için elime içi o uğursuz renkteki sıvıyla dolu olan şişeyi aldım.

Anneannem bir gün böyle bir şeyin olacağını önceden bilmiş ve belli ki bu zehri bu yüzden hazırlamıştı. Ama neden yaptığı büyüyü kendisi ölünce de devam edecek ve beni hep koruyacak şekilde yapmamıştı ki? Şimdi ben bu iksiri Horeo'ya karşı kullanırsam hala cadı olduğumu, büyüler hazırladığımı, geceye taptığımı düşünecekti. Yıllardır sadece ailemle olan anılarımı unutmamak için evimde bulundurduğum geyik kafasını ve o geceyi hatırlatan dolunayın altında dans edişimi tamamen yanlış anladığı gibi. Çünkü ben ona göre bir katildim. Kardeşi Keoris'i öldürmüş, acımasız, duygusuz bir katil ve helak olmuş cadıydım. Bunlarla hiçbir alakam olmadığı halde... Şimdi de bu zehirle ölürken bir kez daha buna inanacaktı, olsundu.

Mutfak kapısından girdiğini gördüğümde şişenin tıpasını açmak için çabaladım. Ancak lanet olası tıpa şişenin ağzından çıkmamak için yemin etmiş gibiydi. Hayatım bir kez daha bana kötü bir şey yapmamam için engeller koyuyordu, belki de ölmem pahasına. Koluma hızla tekme atmasıyla elimdeki şişe fırladı ve pencerenin camına çarparak kırıldı. İçindeki sıvı ortası çatlayan camdan aşağıya dökülürken çaresizce beni yakalamasına izin verdim. Umutlarımı boğazımda düğüm olan yumruya doladım ve yutkundum. Gözümden akan yaşlar peşi sıra dizilirken yanaklarımdaki yerlerine onun beni sürüklemesine de izin verdim. Belki de haklıydı, bu defa cezamı çekmeliydim. Bir kez daha kaçmak yerine.

KARANLIĞIN GÖLGESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin