Amortentia II

139 12 22
                                    

"Sus artık Pati! SUS!" diye yatağında kıvranıyordu James. Yastığını kulaklarına bastırmış, bir sağ bir sola dönüp duruyordu. Gözlükleri yatağın hemen yanı başındaki komidine konulmuştu. En sonki bağrışıyla sinirle doğruldu ve kafasının altındaki yastığı alıp hızla Sirius'un tarafına doğru fırlattı.

Ama bu Sirius'un "Mary, Mary," diye mırıldanmasını durdurmadı. James yardım bekler gibi diğer iki arkadaşına baktı. Ama onların derin uykularda olduklarını fark edince pes edercesine omuzlarını düşürdü.

Uyuyamamıştı bir türlü. El yordamıyla gözlüğünü buldu ve gözüne taktı. Baktığı yerlerin bulanıklığı giderken Sirius'un da uyanmış olduğunu fark etti. -"Acaba Mary saçlarımı punkçı gibi yapsam daha mı çok sever?"- gözlerini devirdi ve Remus'a döndü.

Kulaklarına iki tıpaç yerleştirmiş, mışıl mışıl uyuyordu. Yerdeki kıyafetlerini itekleyip Remus'un yanına gitti ve onu dürtmeye başladı.

"Hmh." diye mırıldanıp öteki tarafa döndü Remus. "Bugün sabahtan dersim yok Kuyruk uyuyacağım." James onu dürtmeye devam edince üstündeki örtüyü başına doğru çekti.

"Sen uyu tabii. Tüm gece Pati'nin Mary diye mırıldanmasıyla Kuyruk'un horuldamasını sen dinlemedin. " diye homurdanıp Peter'ın yatağına yöneldi.

"Ben olsam bir kurtadamı uyandırmazdım Çatalak." diye arkadan Remus'un mırıldanması geldi.

Peter ağzı açık bir şekilde uyuyordu. Üstü açılmış, bir kolu aşağı sarkmıştı. James onu da dürtüklemeye başladı.

"Anne- beş dakika daha."

"Ne beş dakikası Kuyruk tüm gece horladın!" dedi James hararetle. "Dolunaylarda bile daha fazla uyuyorum!"

O sırada bir kapı kapanma sesi geldi ve üçü aniden dönüp oraya baktı. Sirius odadan fırlamıştı- büyük ihtimalle kızlar yatakhanesine. Mary'nin yanına. Remus ile Peter hızla yataktan kalktılar. Üçü de hala giyinmemiş olmalarını umursamadan aşağı koştu. Eh, bunu görmeyi zaten bekliyor ama olmayacağını umuyorlardı.

Upss- yanlış umut.

Buldukları şey kaydırağa dönüşmüş bir merdiven, merdivenden büyük ihtimalle yuvarlanarak düştüğü için yerde sırtüstü yatan Sirius ve üzerinde not bulunan minik bir hediye paketiydi. Sirius ise paketi Mary'e vermesi gerektiğini mırıldanıyordu.

Aşağıdaki gürültüye birkaç kız uyanmış ve neler olduğuna bakmaya gelmişlerdi. Lily sabahlığı ile aşağıya kaydı. "Mary inmeye korktu. Hala etkisi geçmedi mi? Yeni kaynatılmış bir iksirdi, pek güçlü  olmaması lazım."

"Sonuçta birkaç saat içinde geçmesini bekleyemezdik. Biz umalım da haftalarca bu durumda kalmasın." dedi Peter. Eğildi ve hala yerde yatan Sirius'un ayağa kalkmasına yardım etti. 

"YETER ARTIK, UYKUSUZ BİR GECEYE DAHA DAYANAMAM. Yürü Pati, Poppy veya Slug bunu kim çözebilirse ona gidiyoruz." James'in bir anda çıkışı ile herkes şaşkın şaşkın ona baktı. O ise huysuzca davranıyordu. Sirius'un kolundan tuttu ve onu ortak salonun çıkışına yönlendirdi. 

"Bunun böyle biteceği belliydi." Remus gözlerini devirdi ve arkadaşlarının peşinden koştu. Peter da onu takip etti. Lily ne tepki vereceğini bilememişti, birkaç saniye pijamaları ile  profesörün odasına giden çocukların arkasından baktı ve omuz silkip geri yukarı tırmandı. 

~~~~~

Zar zor Slughorn'un odasının önüne geldi çapulcular. James hararetle kapıyı tıklatmaya başladı. "Saçmalama Çatalak, bu saatte Slug'ın kapısına alacağın varmış gibi dayanamazsın." 

One-shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin