Hayat değmeyecek insanlara üzülemeyecek kadar kısaAysun'un yanından ayrıldıktan sonra sahilde dolaşmaya başladım . Biraz zor olmuştu onu göndermem ama olsun başarabilmiştim sonunda.
Düşüncelerimin arasında boğuluyormuşum gibi hissediyordum ayakkabılarımı çıkarıp denizin kıyısında yürümeye başladım az ilerimde duran taşlara doğru ilerledim ve büyük bir taşın üzerine oturdum kulaklığımı çıkarıp bi müzik açtım öylece denizi izledim.
Hicbir şey düşünmek istemiyordum öylece denizi izlemek istiyordum öylede yaptım deniz o kadar berraktı ki parıl parıl parlıyordu. Bugün burada bir karar vermem gerekti ya hep üzülerek aklım onda ve yaptıklarında kalacaktı yada onu bu denize atıp herşeyi düzeltmek için çabalayacaktım eski neşeli mavi olacaktım onu hiç tanımamış gibi önüme bakacaktım. Bir işaret istedim gök yüzüne bakarak bana bı işaret ver başarabilir miyim onu unuta bilir miyim dedim . Saatler su gibi akıp geçiyordu ben burada o kadar huzurluydum ki hiç bir şey umrumda değildi .
O an az ilerde kumsalda oynayan iki çocuk dikkatimi çekti anneleri yanında oturmuş kız olan 5 yaşlarında falandi kumdan kale yapıyordu diğer 3 yaşlarında erkek çocuğu elindeki Küçük kovayla ablasına su tasiyorlardi o kadar mutlulardı ki anlatamam anneleri onları izliyordu arada birşeyler söylüyordu dakikalarca izledim onları ben mert'le böyle bı aile kurabilirmiydim o iyi bir baba olabilir miydi iyi bir koca ?
Aslında biliyordum cevabı ben ilk defa onunla bı aile kurabilir miyim diye düşünmüştüm evlilik benim için hep son plandaydı. Ben onunla iyi bir aile olamazdım beni gerçekten sevmeyen bir adamla ne kadarda sevsem de bir evlilik düşünemezdim ve kararımı vermiştim onu unutacağım onu burada bitirip eski ben olacağım belki zor olacak ama başaracağım .
Sessizce içimden avazımın çıktığı kadar bağırdım ' seni buraya gömüyorum ve seni ne pahasına olursa olsun unutacağım ' dedim ve az ilerde yerde duran taşları alıp atmaya başladım denize o kadar mutlu olmaya başladım ki eğlenceliydi dertlerimi bir bir gidiyordu hayatımdan. Orada kendime bir söz verdim artık mutlu olacağım dedim mutlu olmayı hakediyorum hem ailemide bu denli üzmeye hakkım yoktu artık üzülmek yok dedim mutlu olmak var mutlu olacağım .
Kumsaldaki deniz kabuklarını toplaya toplaya uzaklaştım oradan çok severdim çocukken deniz kabuğu toplamayı hobim gibi bir şeydi. Hatta küçük bir kavanozum bile vardı rengarenk kabuklar vardı içerisinde halada dolabımda saklıyordum onu . Cebime attım topladığım deniz kabuklarını ve az ilerideki durağa doğru ilerledim otobüse binerek eve ulaştım. Eve girdiğimde yüzümde güller açıyordu annemin şaşkın bakışlarına mahruz kaldım ne oldu bu kıza der gibi bakıyordu suratıma.
"Hoş geldin kızım " dedi"Hoş buldum annecik" dedim hala tuhaf tuhaf bakıyordu bana
" Birşey mi oldu kızım "
dedi korkmaya başlamıştı haklıydı evden çıkarken cenaze aracı gibiydim ölü var diye bağırıyordu suratım şimdi ne olmuştu da gülüyordum." Artık herşeyi geride bıraktım anne mutlu olacağım çünkü bunu hakediyoruz değil mi artık sizde üzülmeyin bana ben mutlu olacağım artık "
bu sözlerim anneminde gülümsetmeye yetti hatta gelip bana sarıldı ve gözlerinden bir damla yaş aktı.
" Mutlu ol kızım sen mutlu olmayı çoktan hakettin unut onuda seni haketmiyormuş demek ki her şerde bir hayır vardır "
" anne ağlıyor musun sen ben mutlu olacağız diyorum sen ağlıyorsun "
" Yok kızım bunlar mutluluk göz yaşları " Ardından iki gözü yaşlı insani gülmeleri birbirimize bakarak gülmeye başlamıştık kapının açılmasıyla ikimizde kendimizi toparladık babamın bizi böyle görmesini istemezdik .
" Hoş geldin baba "
" Hoşbuldum kızım annen nerede "
" Mutfağa gitti yemek hazırlayacakmış bende gidimde yardım edim"
" Tamam kızım "Saatler sonra odama geçebildim yemek yedik sonra annemlerle muhabbet ettik uzun zamandır ilk defa bu kadar iyi hissetmiştim kendimi üzerimi değişmek için dolabımı açtım pijamalarımı çıkardım ve giyindim o an aklıma montumun cebindeki deniz kabukları geldi gidip montumu aldım ve cebindeki kabukları almak için elimi cebime uzattıgımda kabuklarla beraber bı kağıt olduğunu fark ettim kabukları masamın üzerine katarak kağıdı açtım şaşırmıştım kağıtta birşeyler yazıyordu merakla okumaya başladım.
Hayat değmeyecek insanlara üzülmeyecek kadar kısa
055********
Eğer dertleşmek istersen seni dinlerim
Bartu :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE MAVİSİ
RomansaMavinin hikayesi bu ama bildiğiniz mavilerden değil. Gece mavisinin hikayesi