Yanımda birtek hayat vardı . O kendini savunabiliyordu, özgüvenliydi. Bense sanki hayata gözlerini yeni açmış ne yapması gerektiğini bilmediği için ağlayan bir bebektim. Tek ortak noktamız dış görünüşümüz ve yetiştirilme şeklimizdi. Sonra birbirimizi tanımaya başladık , oda benim gibi izmirliydi. Hayatı tanıdıkça daha çok seviyordum . Dış görünüşümüz günden güne iyiye gidiyordu güzelleşmistik ama içimizdeki güzelliği hiçbizaman kaybetmemiştik. Yüzlerimize maske takmak yerine, gözlerimize lens takmayı tercih etmiştik. İnsanların gözlerimize zarar verdiğini düşünüyorduk , gözlerimiz bu kadar kötülük görmeye , ruhları ve bedenleri acı çeken insanlar görmeye alışkın değildi. Biz gözlerimize bir perde koymayı tercih etmiştik. Biz büyüdük ve büyüdükçe anılarımız da çoğaldı , sevgimiz ve dertlerimiz çoğaldı . Birbirimize dertlerimizi anlattıkça derman buluyorduk. Biz çok arbede atlatmış ne olursa olsun hata yaptığımızda bile birbirimizin yanında olmuştuk . Şimdi ben kime dert yanıcaktım . Herkese anlatamaığım hatta bazen kendime bile söyleyemediğim sırlarımida alıp gitmişti. Bana her zaman sırrın benimle mezara kadar gelir derdi. Öyle de oldu . Hicbirsey hayal ettiğimiz gibi olmadı. Hâlbuki yarın balık tutalım kafa dinliyelim derken ciddiydi. Biz ne kadar planlarsak planlayalım. bugünü ve yarını işler istediğimiz gibi gitmicekti. Bu hayatın kanunuydu. Oysaki ben otobüste gördüğüm çocuğu anlaticaktim ona , çifte düğün yaptığımızı bile hayal ederdik, bana sen kızının ismini hayat koy , söz veriyorum bende hürriyet koyucam derdi. Hayat hürriyetimi de elimden alıp gitmişti. hayallerimiz de çok mutluyduk yarım kaldık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNI OTOBÜSTE FARKLI ÜTOPYALAR
ChickLitAsla vazgeçme farklı ütopyalardan olsan bile.