Ne Tür Bir Dizi Bu? (YiZhan) (Düzenleniyor)

Küvet

"Çok soğuk." Xiao Zhan mırıldanıp yanındaki sıcak bedene sokuldu. Yibo da karşılık olarak Xiao Zhan'ın beline daha da sıkı sarıldı. Üzerlerindeki yorgan haricinde neredeyse tamamen çıplak olduklarını henüz fark etmemişlerdi. Ensesinde hissettiği sıcak nefesler Xiao Zhan'ı hem ürpertiyor, hem de iyi hissettiriyordu.

Liu ise salonda kucağındaki mısır kasesiyle bağdaş kurmuş iki koca bebeğin uyanmasını ve kaos çıkmasını bekliyordu.

'Umarım beklediğim tepkiler verirsiniz de sizi soyduğuma değer.'

Liu, sen manyak bir yaban mersinisin.

Gece Qiu uyuduğunda, Liu çoktan sızmış olan ikiliyi yatak odasına kadar taşımıştı. Ardından eline kar eldivenlerini geçirerek ve gözlerini kapatarak ikisinin de kıyafetlerini çıkarmıştı ve ikisini uygun bir pozisyona getirmişti.

Yatak odasından gelen çığlık sesiyle televizyondaki filmi durdurup mısır kasesini koltuğa bıraktı. Ardından hızlı adımlarla Xiao Zhan'ın odasına gitti.

Xiao Zhan uyanmıştı ve yorganın altındaki manzarayı görüp çığlığı basmıştı. Tepiniyordu fakat beli Yibo'nun kolları tarafından sıkıca sarmalandığı için hareket edemiyordu. Çırpınması üzerlerindeki yorganı düşürüp her şeyi açığa çıkarmaktan başka bir işe yaramamıştı.

Liu gördükleri karşısında şaşırmış gibi davranıp arkasını dönmüştü.

"D-dün gece ne yaptınız siz?!"

Yibo da yavaşça kendine gelmeye başlamıştı. Kollarının neye sarılı olduğunu fark edince sanki sıcak bir sobayı kucaklamış gibi hemen geri çekilmişti. Yanakları kıpkırmızıydı. Hemen yerdeki yorganı çekip üzerlerini örtmeyi başarmıştı.

"Demek kızaran bir Hanguang-Jun ha?" Liu alaycı bir tavırla konuşmuştu. Arkasından gelen çığlıkla geriye baktı.

"Gege!"

Qiu endişeyle yatakta oturan abisine ve Yibo'ya bakıyordu. Liu, kalp krizi geçirmesin diye şoka girmiş kızı aşağı indirdi. İkisi gittikten sonra Xiao Zhan ürkek bir sesle konuştu.

"N-ne yaptın bana?!"

"Sakin ol Zhan-ge. Anlaşılan sadece uyumuşuz. Yatakta başka bir şey yaptığımıza dair bir iz yok."

"Utanmaz! Bir daha seninle asla uyumayacağım."

"Ben de yanına zorla yatmadım Zhan-ge. Ayrıca asıl utanmaz olan Liu. Muhtemelen uyurken kıyafetlerimizi çıkarmış. Yaramaz kız."

"Ama bu resmen taciz!"

"Abartma Zhan-ge. Alt tarafı şaka yapmış işte. Hem bu kadar mı tiksiniyorsun benden?"

"..."

Xiao Zhan diyecek bir şey bulamamıştı. Yibo yaşadığı hayal kırıklığını belli etmemek için alaycı bir ifadeyle gülüp yerden kıyafetlerini alarak giyinmek için banyoya gitmişti ve Xiao Zhan'ı düşünceleriyle baş başa bırakmıştı.

'Neden onun için kötü hissediyorum ki? Ondan nefret ediyor olmam gerekmez miydi? Sonuçta eski sevgilimi elimden aldı. Neden bu kadar takılıyorum? Liu'nun da dediği gibi üzerinden iki sene geçti. Artık arkamda bıraksam daha iyi olmaz mı? Sonuçta onun da haberi yoktu. Her neyse. Kendimi suçlamamalıyım ve onunla olan mesafemi korumalıyım. Bir daha kimseye aşık olmayacağıma dair kendime söz verdim. O sadece dizide partnerim. Gerçek hayatta aramızda asla bir şey geçmeyecek.'

Giyinip aşağı indiğinde kimseyi görememişti. Ona uzun gelen bir süreden sonra evin eskisi gibi boş olması tuhaf gelmişti. Liu ve Yibo'nun varlığına bu kadar çabuk mu alışmıştı? Yemek masasına baktığında boş olduğunu gördü. Tuhaf bir şekilde içten içe buruk hissetmişti. Uzun zamandır alışkın olduğu yalnızlık şimdi onu uzay boşluğunda koruma kıyafetleri olmadan tek başına süzülüyormuş gibi hissettiriyordu.