Medya:Teoman 'sevdim seni bir kere'
Bazen küçük bir an için ömür bile verilirİyi okumalar
Hayatını kaybedersen bedenin
Hayalini kaybedersen ruhun ölür
Bir gün her şeyini kaybede bilirsin bu hayata
Ama sakın hayallerini kaybetme
Hayallerini kaybedersen
Kanatsız bir kuşa benzersin"Ya hadi uyan"üzerimde eler geziyordu bu kim ya hızla gözlerimi açtım "sonunda uyana bildin ben ema"dedi sevimlice eline uzatarak tebessüm edip eline sıkıp "memnun oldum bende afra"dediğimde "aa ne kadar değişik ismin var niçin burdasın"sahi ben neden burdayım kapıdan sert bir ses duyuldu "yeni bakıcın"dedi kaşlarımı çatım "hadi ema kahvaltıya in geliyorum bende"dedi gözlerime bakarak uyumamış kendisi gözleri kırmızıydı aşkın yavaşça yataktan kalkıp çıktı "test sonuçların uymadı"dedi üzülmüştüm uymasını çok istedim tekrar devam eti "telefonu biryerde düşürdün galiba seni buldumuz yere adamlar baktı ama bulamadı senden haber almadığında yanına gelicek sen yalnızken ve oyunu sürdüreceksin onun tarafında olmuş gibi yapıcaksın eğer bana bir oyun yapmaya kalk seni öldürüm bu süreç bitene kadar aşkına bakıcaksın"dedi ve odadan çıktı bana bişey demeye fırsat vermeden ardından yaşlı bir kadın girdi elinde torbalar vardı "merhaba kızım bu torbalarda kıyafet var giyip aşaya gel hızlı ol"dedi başımı sağlamakla yetindim yataktan kalkıp torbalara baktım içinden siyah bi tayt savaş bi tişört giydim poşete çorapta bulunca ayağama geçirdim banyoya girip elimi yüzümü yıkadım bileğimdeki tokayla saçlarımı bağladım taranmadığı için berbat haldeydi.
Merdivenden inerken ses duydum "bütün adamları topla söyle vermek isteyenlere yüklü miktarda para ödencek aşağı odakilerden birini boşaltın tamamen gerekli malzemeler gün içinde gelicek Uğur oraya döşüycek keme toropi için sürekli hastaneye gidilmemesi için gide bilirsin"dedi bu adam neden hastaneye gitmek istemiyor dün kızı götürürkende gitmedi "tamam abi" dedi yabancı bi ses bende merdivenin basında durmuş onları dinliyorum huy edindim bu konuda yavaşça içeriye girdim masada kahvaltı yapıyorlardı "afra hadi gel yanıma"dedi neşeli sesiyle gitsemi gitmesemi "geç otur Fatma hanım gerekli bilgileri vericek sana"dedi tabağından başını kaldırmadan bende geçip emanın yanına oturdum o sırda o da ayağa kalkıp emanın başından öptü "kendini yormak yok öylen uyursun hanımefendi" dedi ema yanağında öpüp "kendimi yorgun hissediyorum uyuyacam zaten baba" dedi o dakka yamacın gözlerin ilk defa yumuşadını gördüm tekrar başından öpüp çıktı "önce kahvaltı biticek sonra istersen oyun oynaya biliriz sonra sana masal anlatırım ve sende dinlenirsin prenses"dedim "tamam ama sütümü bitirmesem" dedi dudağını büzerek "o zaman bende senle oynamam"dediğimde "off tamam"diyip çatalını zeytine batırıp yemeye başladı her ne kadar canım bişey istemesede 2 gündür bişey yemiyorum bişeyler yemesem bayılıp kalıcam o yüzden kendimi zorlayarak az da olsa yedim.Ema "Acil kaçamamız gerekiyor geliyorlar"dedi dışarı bahçede oyun oynuyorduk 1 saattir "hadi güzelim yatma vakti ondan sonra oynarız"dediğimde başını saladı elimi tutup içeriye girdiğimizde adamlar eşya çıkartıyorlardı "neden boşaltıyorlar odayı"dedi ema soru soruyordu "yeni eşyalar almış baban ondan" dediğimde başını sallayıp "beni kucağına alsana"dedi elini uzatarak gülerek onu kucağıma aldım ama vücudumdaki yaralar sızladı belli ettirmeden çıkmaya başladım her basamakta daha çok acıyordu canım "bu yaralar nasıl oldu"dedi eliyle dudağıma dokunarak "düştüm" diye bildim sadece odaya girdiğimde yatağa yatırdım ayakkabısını çıkartıp yere koydum "masal okumana gerek yok"diyip gözlerini kapatı sesindeki yorgunluk titrememe neden oldu eline küçük öpücük bırakıp çıktım odasından karşımda Fatma hanım belirlendi "gel afra"diyip kaldığım odadan içereye girdi "dolaplara kıyafetleri yerleşildi çekmecende iç çamaşırı çoraplar falan var en üst çekmede makyaj malzemeler var banyodaki havlular temiz gerekli diş fırçaları tarak şampuan keremler üst dolapta alt dolapta maşa düzleştirici vb.şeyler var ha bu poşetede krem var yaraların üstüne sürçermişin"dedi be derin nefes aldı ve devam etti "ema 5 yaşında çileğe alerjisi var şakın unutma her şekilde ona bakıcaksın yemeği kıyafeti banyosu aklına ne gelirse eve çok yabancı gelmez Asuman hanım var yamacın annesi bi süreliğine trabzonda burda kalıyor sormak istediğin" dediğinde "hayır teşekkürler" dedim başını sallayıp o dadan çıktı banyoya girip kapısını kitledim duş alsam iyi olucaktı kıyafetlerimi çıkartıp kirli sepetine atım ılık suyu açıp altına girdim işim bitiğinde havluyu bedenime sardım lavaboya yaklaşıp dişlerimi fırçalayıp saçlarımı tarayıp örgü yaptım havluyu bedenimden indirip getirdiği keremi sürdüm geri havluyu giyip kuşağını iyice bağladım kildi açıp odaya geçtim oradaki kapıyı kitledim adamda kapı tıklama huyu olmayınca mecbur iç çamaşır çekmecenden siyah takımı alıp giydim dolaptan aynı siyah tayt siyah tişört giydim çorapları ayama geçirdim hepsi ayakkabıyla dolaşıyor rahat edemem ayrıça evde ayakkabı ne ya pencereye yaklaşıp dışarıya baktım bahçe yamaç ve Uğur vardı konuşuyorlardı adamların inşallah uygun çıkar allahım odanın kapısı çalındı ve yavaşça indirildi ema gelmişti "şey yanında beraber uyusak olurmu" dedi çekinerek gülümseyip "tabide sevinirim ayrıça gel"diyip yatağın yorganını kaldırdım gülümseyip girdi yatağın içine kafasını boyun girintime koyup gözlerini kapatı.
2 hafta sonra...
"2 haftadır evi gözetleyenler var"dedi Mert "güzel Afrayı tek yakalamayı bekliyorlar"dedi yamaç hafiften titreme geldi "elerinemi vericeksin beni"dedim korkarak "hayır tek başına markete gidiceksin onları gördüğünde telefonu kaybetini önemeli bilgiler olduğunu söyle"dedi "beni götürmeye kalkarsalar"dediğimde "seni uzaktan takip edicez hazırlan birazdan çıkarsın "dedi başımı sağlamakta yetindim odaya çıktım korkmaya başladım dolaba yaklaşıp siyah bir svit ve siyah bir tayıt
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onun için
Romance"...Ben lavaboya banyoya girmekten nefret ediyordum o yaşta çünkü kapı deliğinde bir göz yada içeriye girip beni izlerdi"boğazımdan hıçkırık koptu sevdiğim adamın kucağında oturmuş geçmişteki çaresizliğimi anlatıyordum başımı kaldırıp yüzüne baktım...