1

399 19 10
                                    

Yeni heyecanıma ortak olan herkese binlerce teşekkür ❤️

Multimedia: Öykü Azra Gürmen

Bölüm 1:'Kiraz Mevsimi'


"Öykü, kızım gel bana yardım et!"

  İşte birkaç haftadır sürekli duyduğum klasikleşmiş bir anne cümlesi.

  Yahu ben daha yeni ayak bastım şu eve, gördüğüm muameleye bakın!

  Üniversitem bittiği gibi Kocaeli'den yuvama, İzmir'e, dönmüş, yurttaki eşyalarımı bile toplamadan kaçarcasına buraya gelmiştim. Eşyalarımı haftaya toplayıp getirecektim. Zaten çok da bir şey yoktu, son sene sık sık İzmir'e gelmiş, geldikçe de eşyalarımı getirip burada bırakmıştım.

  Kaçarcasına gelmemin elbette ki bir sebebi vardı, o sebebin adı ise Burak'tı...

  Bizimle aynı mahallede oturan, İnci Teyze ve Zafer Abi'nin -Zafer Abi ilk tanıştığımızda ona Amca dememe şiddetle karşı çıkmış, yaşlı gösterdiğini söylemişti, biz de onun isteğine uyuyorduk- oğluydu.

  Ona abi diye hitap etmemi söylemelerine rağmen buna kesinlikle karşı çıktığım, aynı zamanda platoniği olduğum Burak...

  Allah'tan o da ona abi dememi istemiyordu, böylece ben de bizimkilerinden abi baskısından kurtuluyordum.

  Askerdeymiş... 4 yıldır ondan doğru düzgün haber alamıyordum çünkü durumumu bilen kimse yoktu. Bir süre önce durumu Beril'den öğrenmiştim.

  Beril de bizimle aynı mahallede oturan, aynı zamanda da Burak'ın arkadaşı Giray'ın sevgilisi ve benim de yakın arkadaşımdı.

  Onlar da yeni çıkmaya başlamıştı.

  Durumumu ona anlattığımda Beril buna şaşırmamıştı, hareketlerimden anlıyormuş zaten.

  Eğer o anladıysa, ya başkaları da fark ederse kuşkusu oluşmuştu bende ancak Beril, bu konuda da içimi rahatlatmıştı.

  En yakınım olduğu için bunu sadece onun anladığını söylemişti. Haklıydı da. Bizi bizden başkası pek anlayamazdı.

  Tekrar Burak'a dönecek olursak, kendisi benden sadece 2 yaş büyüktü. Üniversiteyi dereceyle bitirmiş bir mimarlık öğrencisiydi. Üniversitenin ardından askere gitmiş, bunu da tabii ki Beril anlatmıştı.

  Dereceli mimar öğrenimi görmüş olmasına rağmen babası Zafer Abi'nin mobilya dükkanında çalışıyor, projelerini orada yapıyormuş. Zaten çok kısa süre sonra askere gitmiş.

  Annemin yanına gittiğimde bana durmaksızın sıraladığı işlere gözlerimi devirdim.

  Bütün her şey Burak'ın askerden dönüşü için olsa da, sıraladığı işler benim gibi tembel birinin bir haftada yapacağı şeyler olduğundan itiraz etmiş, annem itirazıma dayanamayıp sadece kurabiye yapmamın yeterli olduğunu söylemişti.

Planlarına göre mahallede toplu yemek yenilecek, ardından da şarkılar, türküler eşliğinde eğlenecekmişiz.

Ne hoş planlar ama!

'Her şey Burak için' tesellisi eşliğinde, kurabiye için kullanacağım malzemeleri çıkarmaya başladım.

Burak'ın en sevdiği kurabiyeyi yapacaktım: çikolata parçacıklı kurabiye...

Burak tatlılar arasında, hatta yemekler arasında bile en çok kurabiyeyi severdi.

Sebebiyse, anlattığına göre, küçükken markete gittiklerinde annesinden hep karton paketlerde satılan kurabiyeler ister, annesi İnci Teyze de oldukça tutucu birisi olduğundan almazmış.

SELLUKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin