"Jisoo sesini biraz daha açman lazım istersen sıcak bir şeyler iç." müzik hocasının dediği şeyle başımı salladım ve kantinden sıcak çikolata alıp diğerlerinin provasını izledim.
Tam zil çaldığı için kalkarken müzik hocası bağırdı.
"Son sınıflar yanıma gelsin!"
Gözümle Jennie'yi buldum ve yanına geçtim bu sırada hoca konuşmaya başladı.
"Size bu senenin sonunda sahne alacağınızı söyledim ve gördüğüm kadarıyla sadece 6 tane son sınıf öğrencim var sizi ikişerli gruplara ayırmak istiyorum ayrıca aramızda kalsın ama son sınıflar kendi içinde hocalarınız olmadan da kutlama yapmak istiyor."
Hepimiz onun devam etmesini merakla beklerken bize yaklaştı.
"Bu yüzden sizin için bir klüp kapattıracağım aranızda eğlenmesini bilen var mı ya da Dj'liğe merakı olan."
Herkes birbirine bakarken hoca kafasını salladı "Ah bende ki de soru neyse onu da halledeceğim takımlarınızı bir erkek bir kız olacak şekilde ayarlayın ve son olarak sesinize uyan parçaları bana getirin görelim şimdi gidebilirsiniz."
Jennie hoca gittikten sonra beni kenara çekti.
"Kızım deseydin biraz biliyorum diye."
"Bir an hoca biliyor zannettim Jennie ama bilmiyorum zaten ara verdim hiç yapasım yok." Jennie ile konuşurken Kai yanımıza geldi.
"Evet sahne eşim olur musun Kim Jennie?"
"Memnuniyetle." diyip Kai'nin yanağından öptü.
"Vallahi kıskanıyorum artık." İkiside bana güldüğünde Kai konuştu.
"Daha çok kıskanacaksıın."
Onlara kötü bakışlarımı attım ve Taehyung'ların yanına gittim.
"Benimle eş olur musun Jisoo?" bu Taehyung'un sesiydi ona döndüm ve gülümsedim.
"Olurum tabii."
Hyuna ise şaşkın bakışlar atıyordu aslında haklıydı en yakın arkadaşları onu seçmemişti.
"Ben de Dawn ile beraberim o zaman." diyip Dawn'ın yanına geçti.
Beraber sınıfa geçtiğimizde bir yandan da söyleyebileceğimiz şarkıları sıralıyorduk.
"Bugün bana gel istersen şarkı seçeriz."dedi gülümseyerek.
"Biliyorum mezuniyete çok kalmadı ama sınava da çok kalmadı Taehyung ders çalışmalıyız ama istersen beraber çalışalım."
"Bugün okul çıkışı sendeyim o zaman."
Zaman akıp giderken sonunda son zil de çalmıştı.
"Beraber gidelim."diyip kolumdan tuttu Taehyung.
Sohbet ede ede eve varmıştık.
"Üstümü değiştirip geleceğim." diyen Taehyung'un arkasından baktım bu çocuk çok tatlıydı.
Ben de eve girdiğimde eşofman takımımı giydim ve o sırada kapı çaldı.
Taehyung elinde kitaplarla duruyordu.
"Geç içeriye bir şey içer misin?"
"Hayır gerek yok." biz tam masaya oturacakken aklıma bir şey geldi.
"Aslında hava çok güzel terasta çalışalım mı?"
Bana gülümsedi ve beraber terasa çıktık.
Ben matematik o ise Edebiyat çalışmaya karar vermişti.
İlk yarım saat kimse konuşmadan ders çalıştık saatime baktım ardından Taehyung'a baktığımda büyük bir ciddiyet ile dersine çalışıyordu.
Okulda hiç böyle olmadığı için garip gelmişti.
Hava biraz da sıcakladığında bileğimde ki lastik tokayı alıp saçlarımı bağladım sessiz sessiz devam edecekken kalem düşmüştü Taehyung'a baktığımda ise onun olduğunu anladım.
Bana bakıyordu ve elindeki kalem yerdeydi tekrar toparlandığında ise yutkunmasını yakalamıştım.
"Ee nelere çalıştın."dedim bu ortamı bozarak.
"Edebiyata baktım şimdi biraz matematiğe bakacağım sen?"
"Sadece matematik çalıştım."
Başımla onu onayladıktan sonra çalışmaya devam ettim.
×
Yaklaşık 2 saat geçmişti ve biz aralıksız ders çalıştık.
"Akşam oldu ben acıktım dersi bırakalım artık." diyip kalemi neredeyse fırlattım.
"Bunu demeni bekliyordum sonunda." diyip güldü ve devam etti.
"Sen mutfağa in ben buraları toplayıp yardıma gelirim."
"Tamam." aşağı indiğimde dolabı açtım 2 hazır pilavı mikrodalga'ya koydum ve bildiğim tariflerden birisini yapmaya başladım.
Soğanları doğrarken gözlerim dolmuştu ama yine de devam ettim bu sırada bir çift kol beni arkadan sardı.
"Ağlama." dedi hırıltılı sesiyle,hem sesi hem de bu kadar yakın olmamız kalbimin ayarlarıyla oynamıştı.
"Ağlamıyorum soğan gözlerimi yaktı."
"O zaman çekil ben doğrarım." diyip beni omuzlarımdan tutup sandalyeye oturttu.
O da aynı zorluklarla doğruyordu ama belli etmemeye çalışıyordu ben ise onu gülümseyerek izliyordum.
Tüm yemeği güzel bir şekilde yaptıktan sonra kapağını kapattı ve tabakları bana verdi.
"Terasa çıkar bunları ben geliyorum."
Masayı hazırladığımda Taehyung'da yemekleri getirmişti.
Yine o gün gibi karşılıklı yemeklerimizi yiyorduk.
"Bu bana bir şeyi hatırlattı." dedi Taehyung.
Ona gülümsedim ve yemek bitene kadar ikimizde konuşmadık.
Bittikten sonra ise salıncağa geçip gece manzarasını ve yıldızların tadını çıkardık.
"Taehyung."
"Hmm" diye mırıldandı.
"O gün konuşmanı kestiğim için özür dilerim ve sana cevap vermeden gittiğim için de."
"Önemli değil Jennie önemli bir şey için çağırmış olmalı."
"Evet öyle ama şuan cevabımı verebilirim."
Taehyung doğrulduğunda ben de doğruldum.
Gözlerinin içine baktım.
"Ben de senden hoşlanıyorum Taehyung."
Sanki hiç beklemiyormuş gibi şaşkınlıkla bakıyordu,ayağa kalktı.
"Bundan pişman olacak mısın?"
"Neyd--" sözüm bitmeden dudaklarını dudaklarıma bastırdı onun hareketi ile ben de ayağa kalktım.
1 saniyeliğine dudaklarını çekti ve gözlerime baktı ardından tekrar dudaklarımdan öptü.
İşte o an gerçek aşkımı buldum dedim.
Kim Taehyung,kalbimi hızlandıran tek adam olmuştu.
_________
Birleştirdiiiim🎉🎉
