Jennie gittikten sonra Hyuna ve Taehyung ile kalmıştım ama kendimi biraz huzursuz hissediyordum çünkü Hyuna çok asil ve güzel görünüyordu ben ise normal bir kızdım.
"Ee Jisoo yok mu erkek arkadaşın falan?" Hyuna'nın sözüyle düşüncelerimi bir kenara attım ve hem ona hem de Taehyung'a baktım biraz huzursuz görünüyordu.
"Yok."
"Ah yazık olmuş güzel bir kızsın peki neler yapıyorsun tanımak istiyorum seni."
"Okuldan eve evden okula işte başka bir işim yok sen neler yapıyorsun?"
"Babamın yönettiği şirket için çalışıyorum üniversiteye geçip bitirince orayı işleteceğim."
Baba lafı geçince buruk bir gülümseme sundum.
"Ne güzel umarım en iyi şekilde halledersin."
"Hyuna biz gitsek mi biraz işim var." Taehyung konuşunca ikimizde ona döndük.
"Tamam canım gidelim tanıştığımıza sevindim Jisoo yine görüşelim." diyip gittiler.
Az önce ne yaşamıştım ben sanki Taehyung ile 2 yabancı gibiydik çok da düşünmeden alışveriş merkezinden çıkıp eve vardım.
Havalar ısınmaya başlamıştı bu yüzden terası artık yıkayıp düzenlemek istedim.
Ev şortumu ve temizlik tişörtümü giyip hortumla terasa su tuttum ve süpürdüm.
Üstü tozlanmış salıncağı sildim ve yastıklarının tozunu alıp yerine koydum,içeriye aldığım bitkileri terasa geri çıkardım ve son olarak babamla geçen sene beyaza boyadığımız masayı ve yanındaki 4 açık mavi ve açık lila sandalyeleri de koydum.
İşte şimdi güzel bir teras olmuştu.
Son dokunuşları yaparken yandan bir ses geldi baktığımda Taehyung da terasa masa koyuyordu.
"Selam Jisoo."
"Selam."
"Baktım terasını güzelleştiriyorsun ben de yapmak istedim ama seninki kadar olmadı sanırım." diyip güldü.
Fakat ben sadece göz devirdim.
"Güzel olmuş ben içeriye giriyorum." diyip içeri girdim bugün ki tavrından sonra ben de öyle davranma kararı aldım.
Mutfağa indiğimde güzel bir yemem pişirdim ve televizyondan bir dizi açtım hem yemeğim hem dizim bitince yine aniden o hüzin gelmişti.
İlk defa bu kadar sessizdi bu ev,ilk defa babamın tadilat sesleri yoktu ve bir kez daha pişman oldum babama yalanlar söylediğim için o her şeyin en doğrusunu hak ederdi.
Tabakları makinaya koydum ve zaten hava kararmış olduğu için odama gittim.
Perdemi örtmek için cama geldiğimde Taehyung'u masasının üstünde gözlüklerini takmış bilgisayarına bakarken gördüm.
Masasını tam camın önüne koymuştu kafasını kaldırdığında beni gördü ve gülümsedi ama ben hızlıca perdemi çektim.
Yatağa girdiğimde ise günün verdiği yorgunlukla uyuyakaldım.
×
Üstümü giyindikten sonra çantamı alıp evden çıktım bahçe kapısından da çıktığımda Taehyung ile karşılaştım.
"Nereye gidiyorsun?" diye sordu.
"Kütüphaneye gideceğim ders çalışmalıyım."
"Peki akşam benimle buluşur musun?"
"Maalesef şu sıralar gece hayatından olduğunca uzak kalmak istiyorum evde dursam daha iyi olur."
"Dışarı çıkacağımızı kim söyledi bu akşam 7'de terasımda yemek yiyelim."diyip eve geri girdi.
Gelelim bakalım Taehyung derdin neymiş?
Kütüphaneye geldiğimde bir sürü kitabı açtım ve çalışmaya başladım artık gözlerim ağrıdığında gözlüğümü çıkarıp saate baktım saat 6'ydı ne ara 5 saat geçmişti.
Çantamı toplayıp kütüphaneden çıktım ve telefonumu elime aldığımda Jennie'den bir sürü cevapsız çağrı vardı aradığımda saniyesinde açtı.
"Yah Jisoo neden açmadın telefonunu."
"Kütüphanedeydim Jen ne oldu?"
"Söylüyorum hazır mısın?"
"Evet."
"Kai ve ben sevgiliyiiiiiz!!!"
"Sonunda ya çok sevindim hem bak ben sana ne dedim boşuna endişeleniyordun."
"Evet ya yanından ayrıldıktan sonra güzel bir yere götürüp söyledi ee sen yeni mi çıktın kütüphaneden."
"Evet."
"Bize gelsene kafa dağıtırız biraz."
"Çok isterdim ama Taehyung buluşalım dedi amacı ne merak ediyorum doğrusu."
"Anlat hemen bitince yarın okulda görüşürüz bebeğim."
"Görüşürüz Jen."
Telefonu kapattığımda eve gelmiştim ve Taehyung'a gitmeme yarım saat kalmıştı.
Üstümü değiştirmeye üşendiğim için böyle gitme kararı aldım ve vakit gelince kapısını çaldım.
"Hoş geldin Jisoo."
"Hoş buldum."diyip içeriye geçtim son gördüğümden daha iyi bir haldeydi.
"Sen terasa geç ben geliyorum her şey hazır."
Cidden kendi kendine yemek mi yapmıştı?
Terasa geçtiğimde cidden güzeldi masa hazırdı ve ortasında mum vardı.
Masaya oturduğumda Taehyung gelene kadar telefonumla ilgilendim ve çok sürmeden elinde yemeklerle gelmişti ve karşıma oturdu.
"Bunları sen mi yaptın?"dedim.
"Evet tariflere baka baka yaptım umarım olmuştur." diyip gülümsedi.
Yemeğe başladığımda kötü değildi gideri vardı.
"Beğendin mi?"
"Gideri var da sen beni bugün neden çağırdın?"
"Vakit geçirmek istedim."
"Seni cidden anlayamıyorum Taehyung."
"Neden?"
"Daha dün Hyuna'nın yanında bana yabancı gibi davrandın konuşmadın bile benimle."
"Yoksa sen beni mi kıskandın?" diyip kahkaha attı.
"Hayır saçmalama seni neden kıskanayım sadece hareketlerin saçma geldi."
"Aslında dün babamla kavga etmiştik ve ben sinirlenince herkese yansıtan bir insanım sana yansıtmak istemediğim için çok konuşmadım."
"Sen beni mi düşündün?"
"Aslında Jisoo ben her zaman seni düşünüyorum bugün buraya çağırma sebebim hem vakit geçirmek hem de seni sevdiğimi göstermekti."
Sözleri içimin ısınmasına yetmişti çünkü gözleri bana çok güzel bakıyordu.
Masanın üstünde olan elimi kendi eliyle kapattı ve gözlerime yine aynı şekilde baktı.
"Seni seviyorum Jisoo."bu cümle yutkunmama sebep olmuştu ve bunu benim telefon müziğim bozdu arayan Jennie'ydi tam telefonu açtığımda şarjım bitmişti.
Sessiz bir küfür mırıldandım ve Taehyung'a baktım.
"Telefonunu kullanabilir miyim benimkinin şarjı bitti de."
Cebinden telefonunu çıkardı ve bana uzattı şifresi vardı.
"Şifresi ne?"
"Doğum tarihin." dediğinde gözlerimiz yine buluştu.
_______________
