2 günlük tatilimiz bitmişti ve cuma günü yeniden okula gelmiştik.
Taehyung ile okulun bahçesine giriş yaptığımızda o arkadaşlarını gördü ve yanlarına gitti ben ise okula tek girdim üstümde bakışlar hissetmeye başlamıştım insanlar koridorda çok kötü bir şey yapmışım gibi bana bakıyordu o sırada Hyuna elinde gazete ile yanıma geldi.
"Selam Jisoo,ah pardon Dj Soyaa mı demeliyim yoksa?" dedi ve güldü ardından gazeteyi bana verdi ve gitti.
GİZLİ KADIN DJ SOYAA'NIN ASLINDA LİSE ÖĞRENCESİ KİM JİSOO OLDUĞU ÖĞRENİLDİ!
Bacaklarım ve ellerim titremeye başlamıştı ve ben daha bunu kaldıramadan diğerleri üstüme geldi.
"Hepimizi kandırırken eğlendin mi Soyaa."
"Sana arkadaşım demiştik!"
"Neden ara verip tüm düzenimizi bozdun."
"Hepimize yalan söyledin Jisoo."
Ve bunun gibi daha fazla cümleler daha sonra bir beden tam önüme geçti ve elimi tutup beni okuldan çıkardı bu Taehyung'du.
Güçlükle çıkan sesimle konuştum.
"Sen mi söyledin Hyuna'ya?"
"Ne,hayır şimdi onun yanından geliyorum ve bana hak ettiğini söyledi aranızda ne oldu sizin."
"Birbirinizi sevdiğini söyledi."
Bu cümlemle gözleri kocaman açıldı ve ardından derin bir nefes verdi.
"Neden böyle yapıyor anlamıyorum gerçekten."
"Ne yapacağım Taehyung,tüm okul benden nefret ediyor ve hatta tüm medya ifşa edildim."
"Ben her zaman yanındayım Jisoo bunu da halledeceksin eminim."
"Yoruldum,ailemden kimse kalmadı kendi ayaklarımın üstünde durmaya çalışırken daha da dibe batıyorum."
"O zaman elinden sıkı sıkı tutup seni her zaman kaldırırım." diyip gülümsedi gözlerim gülümsemesinde takılı kalmışken Jennie ve Kai yanımıza geldi Jennie gelir gelmez bana sarıldı.
"Yanında olamadığım için özür dilerim Jisoo yeni haberim oldu."
"Sorun yok Jennie."
"Hyuna ile konuşmaya çalıştım ama beni tersleyip gönderdi." Kai'nin dediğiyle Taehyung saçlarını karıştırdı.
"Okula girmek istemiyorum."
"Girmeyelim o zaman." dedi Jennie.
"Olmaz Jennie annen devamsızlığını duysa şok olur ayrıca biraz yanlız kalmak istiyorum siz derse girin,lütfen."
Kai ve Jennie zorla ikna olsa da girmişlerdi Taehyung ise başka bir işim var diyip yanımızdan ayrıldı.
Yavaş ve savsak adımlarla eve varıp sıcak bir duşa girmiştim beyaz şortlu pijamamla yatağın üstünde ölü gibi uzanıyordum.
Şimdi ne olacaktı?,İşim son mu buldu?,Arkadaşlarımı mı kaybettim?,Herkesin güvenini mi sarstım?
Aklımda binbir türlü soru ve senaryo vardı fakat ben hiçbirine bir cevap bulamıyordum neredeyse uyuyakalacakken zilim çalmıştı.
Tavşanlı terliklerimi giydim ve aşağı inip kapıyı açtım dağınık saçlarım ve komik görünüşümle ultra karizmatik Taehyung'u karşılamıştım.
Deri ceketini kenara bıraktı ve elinde ki poşeti de hemen yanına.
"Neden geldin?"Sorumla bana döndü.
"Sevgilimin yanında olmak istedim." söylediği kelime içimde kaç tane kelebek uçurdu bilmiyordum ama beni tavlamayı başarmıştı.
"Yalnız kalmak istemiştim."
"Sorunlarla en iyi başa çıkmak birisine anlatmak ve birisinin omuzlarında uyumaktır."
Gözümle arıyormuş gibi yaptım.
"Tüh uyuyacak omzum yok."
Bana yalancı bir sinirle baktığında yüzü çok komikti.
"Benim omuzlarım her zaman hizmetinizde."
Poşetten içki şişelerini çıkardı ve sehpaya koydu.
Başım onun omzunda elimizde içkilerle duruyorduk.
"Her şey neden ters gidiyor?"dediğimse boğazını temizledi.
"Böyle düşünme eğer bir sorun çıktıysa elbet çözümü vardır ve bunu beraber aşacağız söz veriyorum."
"Her sorunum çıktığında yanımda olmaya söz veriyor musun Taehyung?"
"Söz veriyorum Jisoo bir sorunun olduğunda ilk ben koşacağım sana."
Elimle kolunu kavradım ve omzuna daha da yerleştim bu sırada Taehyung ardı ardına içki içiyordu ve ufaktan kafası gitmişti.
Başımı omzundan kaldırdım ve ona baktım gözleri kırmızılaşmıştı ve bir anda gözünden bir damla yaş düştü.
"Taehyung neyin var?"
Sarhoşluğum verdiği etki ile anlatmaya başlamıştı.
"Abim Jin 3 sene önce tam bugün ölmüştü ve ailem bana mezarının yerini söylemediği için her sene içki alıp tek başıma sabaha kadar içerdim o zaman başladım içmeye de ama ilk defa yanımda birisi var."
"Neden öldü abin ve neden sana söylemiyorlar ki?"
"Babam beni hiç sevmezdi hâlâ da pek sevdiği söylenmez ama abimi çok severdi çünkü o hem zeki hem de çok kibardı ben ise yaramaz çocuğun teki ama babam beni her dışladığında abim beni korurdu daha sonra kalp yetmezliği oluştu öğrendiğim gün tanrıya yalvarmıştım beni al onu alma diye çünkü koca evde beni tek anlayan oydu."
Yutkundu ve sözüne devam etti.
"Fakat dileğim kabul olmadı ve o bizden sonsuza kadar gitti öldüğü gece evde yaygara çıkardım ve deli gibi ağlamaya başladım ve babam bunu dikkat çekmeye çalışıyorum olarak algıladı beni mezarına götürmedi o günden sonra da konusu hiç açılmadı."
Son sözlerini de söyledikten sonra kocaman sarıldım ve bir anda deli gibi ağlamaya başladı bu kalbimi acıtmıştı ağlaması dindiğinde sarhoş olduğu için hareket etmekte zorlanıyordu zorla kaldırdım ve yukarı kendi odama çıkarıp yatağa bıraktım.
Yataktan kalktığımda bileğimden tuttu ve beni kendine çekmeye çalıştı.
"Yanımda yatsan olmaz mı?" küçük bir çocuk gibi söylendiğinde gülümseyip yanına uzandım ve başımı göğsüne koydum.
"Jisoo."
"Hmm."
"Eğer sana bir hata yaparsam beni affeder misin?" anlamsız sorusuyla kısa bir bakış attım.
"Affederim Taehyung." daha sonra da gözlerim onun bedeninin üstünde kapandı.
________
