6

137 15 3
                                    

Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin sksksksms

İyi okumalar 😍


Rose ile güzel bir yemeğin ardından odamda oturarak onun yurtdışında neler yaptığı ile ilgili konuşuyorduk. Çoğu zaman gülmekten yerlere yatıyorduk.

"Görmen lazımdı," dedi Rose heyecanlı heyecanlı anlatmaya devam ederken. "Kolları kaslı, baklavalar desen dilim dilim ama o koca adamın içinden küçük bir erkek çocuğu çıktı."

Eski sevgilisinin mızmız hareketlerinden yakınan Rose ile gece yarısına kadar durmadan sohbet ettik. Onu görmeyeli epey zaman olmuştu. İyice güzelleşmişti.

Telefonumun  arka arkaya titremesi ile masanın üzerinden alarak ekranı açtım. Sunmi hiç yorulmadan bir sürü mesaj atmıştı.

Sunmi: neredesin

Sunmi: partiye gidiyoruz

Sunmi: yarım saate seni almaya geleceğim

Daha okumaya üşendiğim bir sürü mesaj atmıştı. Mesajların arasında Anonimin mesajını görmem ile gözlerimi devirdim.

Anonim: bunu istiyor musun

Attığı fotoğrafı açtım. Kaybettiğim ve onda çıkan kolyemi çekip atmıştı.

Şerefsiz diye tısladım.

"Bir sorun mu var, Lisa?" Diye sordu Rose. Kafamı  hayır dercesine iki yana salladım.

Lisa: kolyemi hemen bana getiriyorsun

Lisa: 🔪🔪🔪

Anonim: o zaman seni partide görmeliyim, güzelim

Sinir krizine girmek üzereydim. Hatta girmiştim bile. Rose dönüp," Partiye gitmek ister misin?" Diye sordum.

Gözleri anında parladı. "Tabiki de. Hem yeni birilerini tanımış olurum."

Yanımdan hızla  ayrılıp giyinmeye gittiğinde bende öldüreceğim anonime mesaj attım.

Lisa: bu seferde bir oyun çevirip bana kolyemi vermezsen kimse elimden alamaz seni

Anonim: senin elinde olma fikri gayet güzel

Oturduğum yerde tepindim. Resmen benimle kafa buluyordu. Onu görmezden gelip Rose gibi giyinmeye gittim.

İlk başta kot bir pantolan beyaz tişört giysemde Rose ağlayan gözlerle bana bakıp  giysi dolabımı açarak o beni giydirmek için uğraşmaya çalıştı.

"Kızım biraz kendine baksana. Ah ben olmasam gerçekten o partiye böyle paspal mi gidecektin?"

Yatağımın üzerinden oturup elimi havaya kaldırarak ona gösterdim.
"Elime konuş."

Gözlerini devirdi. Dakikalar boyunca dolabımı karıştırarak bir şeyler aradı. En sonunda istediğini bulmuş olacak ki sevinç nidaları atmaya başladı.

"Evet bu." Elinde tuttuğu giysiye baktım.

Siyah askılı saten bir elbiseydi. Ve oldukça miniydi.

"Abartılı değil mi?" Diye sordum ama sormamın boşa olduğunu biliyordum. Rose ne derse o olurdu. Onun ısrarcı tavrına karşı koymak imkansızdı.

Üzerime elbiseyi giydikten sonra saç makyaj faslını da atlattığımızda evden çıktık. Sunmi'de bir kaç dakika sonra bize katıldı. O da kısa toz pembe bir elbise giymeyi tercih etmişti ve üzerinde oldukça güzel duruyordu.

"Rose," diyerek ahtapot kolları ile Rose sarılan Sunmi'yi görünce yüzümü ekşittim.

"Aşk olsun Lisa neden söylemedin Rose'nin geleceğini?"

"Görmüş oldun işte," diyerek geçiştirdim onu. Hava soğumaya başlamıştı ve onunla uğraşacak halim yoktu.

Bir kaç dakika yürüyüp taksiye bindik. Yaklaşık onbeş dakika kadar sonra Jin'in evine gelmiştik bile. Taksiden inip eve doğru adım attık. Dışarıya kadar gelen müzik sesi ve dışarının bile tıklım tıklım olması beni pekte alakadar etmemişti aslında. Tek istediğim kolyemi alıp buradan çıkmaktı.

Anonime mesaj attım.

Lisa: kolyemi getirdin umarım

Ölü KalplerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin