-3-

1.5K 174 214
                                    

Selamün Aleyküm canım okurlarım. (Selam almak sevaptır.)

Oy ve yorum atmayı unutmayın <3

-------

Soğuk havanın etkilemiş olduğu ellerimi üşümemesi için cebime soktum. Aslında soğuk havaları severdim ama bugün içime işleyen ayrı bir serinliği vardı. Sırf jelibon almak için markete gidiyordum ve şimdiden evden çıktığıma pişman olmuştum.

Daha markete epey bir yol olduğundan vakit geçirmek amacıyla telefonumu açtım. Arka planda bizim grubun olduğu bir fotoğraf vardı. Acaba bana yazan gerçekten bizim gruptan birisi miydi ? Beni çok yakından tanıyan başka birisi de olabilirdi. Birçok ihtimal vardı ama kesin olan hiçbir şey yoktu. Bundan Hare'ye ve bizim çocuklara bahsetsem mi diye düşündüm. Ama sonradan bunun her şeyi daha da karmaşıklaştıracağını anladım. Birbirimize olan güven duygumuz zedelenecekti ve bu en son olmasını istediğim şeydi.

Artık her kimse belki sevgisi geçici bir şeydi ve onu reddettiğimde peşimi bırakacaktı. Of...Kafam gerçekten allak bullak oldu. Daha düne kadar derdim tasam yokken şimdi ise şu bilinmeyenle uğraşacaktım.

Ve iyi insan lafın üstüne gelir. Bilinmeyenden iki mesaj...

bilinmeyen: Bu soğuk havada ne diye dışarı çıkarsın ki ?

bilinmeyen: Dışarıdan nasıl titrediğini görsen...

Kafamı telefondan kaldırdım ve etrafa baktım. Beni nereden görüyordu ? Birinin beni izlemesinden nefret ederdim.

yağmur: Olum senin için gücün yok mu ?

yağmur: Niye böyle boş işler ile uğraşıyorsun

yağmur: Madem seviyorsun, adam gibi karşıma çıksana mk

bilinmeyen: O yürek bende olsaydı şimdiye beş çocuğumuz olurdu :)

yağmur: Çöşş... Hayvan !

yağmur: Sen benim yerime bir kedi al, senin işini o görür

bilinmeyen: Şaka yaptık,ne bu sivri çıkış ? Sana bir kere dokunamamışız onu mu yapacağız ?

bilinmeyen: Onu boş ver de,

bilinmeyen: Sen nereye gidiyorsun ? Dur buldum. Jelibon ?

yağmur: Yess zeki çocuk

bilinmeyen: Şu jelibon kadar beni sevseydin keşke...

yağmur: Jelibonumu kimseye değişmem :)

Marketin tabelasını görmemle telefonumu cebime attım. Birkaç dakika bile olsa ısınabilceğime şükrediyordum. Giriş yazan yerden içeriye adım attığımda klimanın yüzüme vuran sıcak esintisi, soğuktan buz gibi olmuş yüzümü kendine getirdi.

Bekleyin beni jelibonlar,anneniz geliyor.

Nerede olduklarını,buraya bilmem kaçıncı kez geldiğimden dolayı avucumun içi gibi biliyordum. Pek de hızlı olmayan yürüyüşümle sonunda onları karşımda gördüm.

Efendimisss, kıymetlimisss...

Haribonun en büyük boyundan alıp kasaya mutlu mutlu yürümeye başladım. Bir yandan da şarkısını mırıldanıyordum.

"Çocuk ya da büyük ol..."

Şarkımı mırıldanırken arkamdan gelen bir ses şarkının devamını getirdi.

"Hariboyla mutlu ol..."

İster istemez yüzüme yerleşen gülümsemeyle arkamı döndüm. Yalın elindeki ped ile karşımda duruyordu.Bir dakika,ne ?

Aldığı şeye garip bakışlar atıp yüzümü buruşturdum."Senin kullandığını bilmiyordum."

Küçük bir kahkaha atıp saçımı karıştırdı. "Salak kardeşim için alıyorum. Düştüğüm durumun ne kadar komik olduğunun farkındayım."

Yalın'ın sekize giden bir kız kardeşi vardı,dışarıdan ne kadar tatlı gözükse de içinde tam bir cadı yatıyordu. İnsanları dış görünüşüyle bir kanıya varmamak gerektiğini ilk önce onda anlamıştım.

Yalın da benim ne aldığıma göz gezdirdi ama bu onun için sürpriz değildi. " Yine jelibon, yine jelibon. Yakında kahverengi ayıcıklar fırtlatacaksın."

Gülerek kasa sırasında önüme geçtiğinde kıçına bir tekme attım. "Senin de bebek bisküvisi diye yanıp tutuştuğun günleri biliyoruz."

"Aaa ona laf yok."

Hariboyu kasadan geçirdiğimde yanımdaki paranın hepsinin ona gideceğini anladım. Ama peki ben vazgeçer miyim ? Asla...

Paramı heba edip sonunda jelibonuma kavuşmuştum. Gülümseyerek ona sarıldım. Tam 14 saat 32 dakika 24 saniyedir jelibon yemiyordum, bir zahmet özlemiş olayım değil mi ?

"Senin için o jelibonu alırdım ama fakiriz ne yapalım."

Yalın'ın bu dediğine kahkaha attım. Böyle dediğine bakmayın, arkadaş aslında para sıçar.

"Bunu daha geçen gün beş bin liralık t-shirt alan kişi mi söylüyor ? Harbi sen onu niye aldın ? Altın kaplama falan mı ?"

Bana her zamanki cahilsin bakışından attı. "Çok önemli ve tanınan bir markanın sayılı t-shirtlerindendi. Sen anlamazsın."

Gözlerimi devirip önüme döndüm. "Ay kıçımın kenarı."

"Neyse benim burada yolumu ayırmam gerekiyor. Yarın okulda görüşürüz."

"Görüşürüz."

Yalın gözden kaybolunca bende evime doğru yoluma devam ettim. Jelibon paketini çoktan açmış, tadını çıkara çıkara yemeye başlamıştım. En sevdiğim ayıcıklar kırmızı ve yeşildi.

Art arda iki bildirim sesi duymamla telefonu titreşimle aldım. Bilinmeyenden yine mesaj vardı.

bilinmeyen: Ooo sizi Yalın ile gördüm.

bilinmeyen: Ne konuştunuz ?

yağmur: İki kanka ne konuşursa, onu konuştuk

bilinmeyen: Sevindim :))

bilinmeyen: Yalın sana yamuk yapacak biri değil zaten

yağmur: Ama sen yapacak karakterdesin, öyle mi :)

yağmur: Bak bizim tayfadan kim olursan ol, biz ikimiz olamayız anladın mı ?

yağmur: Şimdiye kadar kanka dediğim birisine birden farklı bir gözle bakamam

yağmur: Ve senin yaptığın bu şey, çok yanlış

bilinmeyen: Denedim ama olmadı.

bilinmeyen: Bu sevginin büyümemesi için yapmadığım şey kalmadı tamam mı ?

bilinmeyen: Seni kendime yasaklı meyve ilan ettim, eğer seni yersem zehirleneceğimi ve öleceğimi biliyordum.

bilinmeyen: Bunun sonunun ölüm olacağını bile bile seni sevdim Yağmur

bilinmeyen: O yasaklı meyveye ulaşmak için ölümü seçtim...

-----

Vuhuuuu..

Neler oliyir böyle ?

AH bilinmeyenciğim, seni o kadar iyi anlıyorum ki...

Sizce kankadan sevgili olur mu ?

Oy atmayı unutmayın :)

2k4e || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin