1. BÖLÜM

62 8 15
                                    

"Beş yüz bin!" dedim elimdeki üç numaralı rakamı havaya kaldırarak.

"Berceste! Saçmalama kendine gel!" Hemen yanımda oturan Bora beni dürterek dişlerinin arasından uyardığında onu dinlememiştim  bile. 

"Altı yüz." Bu sesin sahibi , her hafta bakımını yaptırdığım ağzımın için de ki o güzel incilerimi gencecik yaşta dökmeme neden olacak kişi idi! Elimdeki rakamı tekrardan kaldıracakken Bora'nın koluma yapışmasıyla duraksamak zorunda kaldım. Serçe ona dönerken ifademin aldığı hali ne kadar korumak istediğimi kimse bilemezdi. Oldukça yapay bir gülümseme ile "N'apıyorsun!" diye tısladım dişlerimin arasından.

"Küçücük bir dükkan için verdiğin paranın farkında mısın! Bırak! Bırak, Arın Kurtbey'in olsun, harabe orası Berceste!" diyerek beni vazgeçirmeye çalışmıştı fakat bunun hiç bir faydası yoktu. Orası Arın kurtbey'in değer verdiği bir mülk olmasa, bu kadar arkasında durmazdı. Asıl amacım bir sonraki açık arttırma olan turizme açık ve ilgi görebilecek bir mülkü satın almaktı fakat, bu harabeyi satın almak için ihaleye giren Arın Kurtbey oldukça dikkatimi çekmişti. Damarlarımdaki çılgın kanım artık onunla uğraşmadan rahata ermezdi.  'Satıyorum' kelimesinin duyulmasıyla sol elimle Rakam yazılı kağıdı  Bora'nın himayesi altına girmiş elimden kurtararak diğer elime alıp kaldırdım.

"Bir Milyon!" bu küçük dükkan asla böyle büyük bir mebla etmezdi. Fakat zaten orayı satın almak gibi bir niyetim de yoktu. Benim amacım Arın Kurtbey'i kızdırmaktı. sinsice gülümseyip elimi aşağı indirdim. Arın'ın çenesinin seğirdiğini görebiliyordum. Yavaşça kartını kaldırarak, 

"Bir Milyon Beşyüz Bin." diye seslendi kalabalıkta. Güldürmüştü beni. Hadi ama bu kadar cimri değilsin...

"İki Milyon" Bora bu sözümle koltuğunda iyice sinerek kaybolurken tek eli ile yüzünü kapattı. "Sakin ol, sadece biraz eğleniyorum." diye mırıldadım yalnızca Bora'nın duyacağı bir tonla.

"İki Milyon Yediyüz." dedi Arın Kurtbey'in gür sesi. Orayı cidden istiyor olmalıydı.

"Beş Milyon" 

"Berceste!" Bora'nın artık iyice sinirlenen sesi tıslamaktan ileri gitmişti. Babama karşı beni savunmanın ona şu sıralar illallah ettirdiği bir gerçekti fakat rahat olmalıydı. Ne yaptığımı biliyordum, keyfine bakması onunda yararına olurdu. "Gevşe biraz..." dedim yapmacık tebessümümle. Arın Kurtbey'in Ela tonundaki bakışları Mavi'nin alaca tonundaki bakışlarımı bulduğunda oldukça sakin bir ifadeyle yüzümde gezindi. Başını tebessüm ederek hafifçe eğdiğinde bende ona karşılık verip yapay bir şekilde gülümsedim. 

"Satıyorum!" Açık arttırma görevlisinin sesi odada yankılandığında sabırsızlıkla ondan gelecek yeni atağı bekledim. Görevlinin sesiyle birlikte ona döndükten hemen sonra bakışlarını tekrar yüzüme çevirdi ve dudaklarına yerleştirdiği pis bir sırıtışı üç saniyeliğine yüzümde tutup yerinden usulca kalktı.

"Satıyorum..." 

Hayır... Olamazdı!  "S**tir" Bora'nın tıslayışı kulağımı delip geçerken, Arın Kurtbey açık arttırma salonundan hızla ayrılmıştı.

"Sattım!"








İLK KİTABIM OLACAK MAFYANIN BELASI KURGUSUNUN KÜÇÜK BİR KESİTİNİ SİZLERLE PAYLAŞTIM. DÜŞÜNCELERİNİZİ İYİ VEYA KÖTÜ BEYAN ETMENİZDEN MUTLULUK DUYARIM.

MAFYANIN BELASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin