Öyle'yse güzel |Yarı Texting|

Bölüm 58: Duygusal Bir Pambık Gibi Olduğum Bölüm

420 YORUM 🤡👽
Bir süre burada olamayacağım yani sınırı çokta şey etmeyin. Döndüğümde umarım geçmiş olursunuz. 1 ya da 1.5 hafta falan yoğumm

3. Tekil Şahıs

Gökhan sahnede dc cihazıyla - asla adının ne olduğunu bilmiyorum- ilgilenirken genç kız Ulaş'ın gelip gelmediğine bakmak için sahnedeki arkadaşının yanına gitti. Sevdiği adam gelmişse rahatça görebilirdi artık. Gökhan yanındaki kıza şöyle bir bakıp ardından ilk şarkıyı açtı.

Ah ne zormuş bitsin demek
Hala severken seni
Dudaklarını öpmemek
Bir yabancı gibi
Bilirsin ayrılık konusunda
İyi değiliz ikimiz de
Bir kıvılcım yeterdi her zaman
Koşup geri dönmemize

Duyduğu şarkıyla olduğu yere çöktü kadın. Birini seviyorsanız ve özlemişseniz... Görseniz hemen boynuna atlayacak haldeyseniz her şarkı sizin içindi. Mahmut Tuncer'inkiler bile.

Gözleri dolmuştu. Ulaş diye diye ağlamak istiyordu şimdi. Dokunsan yıkılacaktı. En nihayetinde o da bir insandı. Şarkının sözleriyle beraber hatırladığı geçmişle acı bir gülümseme oldu yüzünde.

Değmesin ellerimiz
Buluşmasın bu gözler
Yine erir gideriz
Unutulur yeminler
Biz hiç beceremedik
Sevmeyi de terk etmeyi de
Aşk kokan dudakların
Karşısında direnmeyi de

"Üzgün veya sinirliyken içince daha çabuk sarhoş olunurmuş Ulaş."

"Sen nasıldın?"

"Ha?"

"Üzgün müydün yoksa sinirli mi?"

Derin'in kötü olduğunu fark eden Gökhan bu şarkının etkisinden böyle olduğunu düşünerek başka şarkı açtı oysa sorun şarkı değildi.

Şarkının henüz melodisi çalarken yavaşça ayağa kalktı Derin. Duygusallaşmanın alemi yoktu. Sahnede biri şarkı söylemek isterse diye konan bar taburesine oturdu. Ama şarkının sözleriyle dudaklarını birbirine bastırdı. Gökhan sanki bilerek açıyordu şarkıları.

Yüksekten mi yoksa, düşmekten mi?
Kalmaktan mı yoksa, gitmekten mi?
Yüksekten mi yoksa, düşmekten mi?
Korkarsın...

Yutkanamadı kadın. Ulaş... Kalbini kalbine sığdıran o adamdı. Aşk, diye düşündü Derin. Ne illet bir şeymiş de seni bu yaşta hüngür hüngür ağlama noktasına getirebiliyormuş.

Ne bir arada ne de yalnız olamayan insanlar gibi
Denedin durdun bu çelişki içinde boğuldun
Göründüğü kadar zor değil anlamak
İmkansız gelir kendine inanmak
Aklın karışır, kalbinle yarışır.

Başını eğmiş gözlerinden yaşlar süzülen arkadaşını fark etti Gökhan. Yavaşça şarkıyı değiştirdi yine. O da anlamıştı artık bu kadar yılda. Derin'in gözyaşlarını silmesi gereken kişi bir başkası değildi. Tek bir kişiydi...

Bugün Derin'e fazla gelmişti. Oysa dün zaten fark etmişti Ulaş'la yakın zamanda eskisi gibi olacaklarını. İnadına çalıyor gibi çalan şarkıyla artık ağlamaktan çok o cihazı parçalayası geliyordu.

Hasret oldu, ayrılık oldu
Hüzünlere bölündü saatler
Gördüm akan iki damla yaş
Ayrılık da sevgiyle beraber

Bir şarkı bir şiir gibi
Yaşadım canım acıları
Senden bana hatıra şimdi
Sakladığım sevgili kederler

Sezen'in miydi bu ses yoksa Ulaş'ın mıydı? Ayırt edemedi Derin. Aşk insanı Sezen'e bile sağır eder miydi yahu?

Sen ağlama, dayanamam
Ağlama göz bebeğim sana kıyamam
Al yüreğim senin olsun
Yüreğim bende kalırsa yaşayamam.