Haoxuan telaşla uyandığında saat gecenin dördüydü. İkinci kez olmuştu işte..yine aynı kişiler yine aynı yerdi rüyasına giren. Onu en çok şaşırtan da siyahlının kendisine çok benzemesiydi.
"Bu nasıl olur?" aklından bu soruyu geçirirken yatağından kalkarak mutfağa geçti. Bu düşünceye o kadar dalmıştı ki, su içmek için bardağı ağzına götürdüğünde bardak elinden kayıp yere düştü.
"Lanet olsun!" diyerek homurdandıktan hemen sonra yerdeki camları temizlemeye başladı. Neden çok kızgın, nefret dolu, aynı zamanda zavallı hissediyordu? Camın elini kesmesi ise çocuk gibi ağlamasına sebep olmuştu. Tamam, hep dramatik davranmayı sever ve arkadaşlarıyla şakalaşırdı. Ama ilk kez bu kadar zayıf hissediyordu. İlk kez böyle küçük bir yara için hıçkırarak ağlıyordu. Cam sanki parmağını değil de kalbini delmişti.
Camı temizleyip, elini yüzünü yıkayarak kendine geldikten sonra uyumaya geri döndü.
• • •
Yıldızlar geceyi güzelleştiriyordu. Siyah kıyafetli genç adam uzanmıştı, gökyüzündeki yıldızları mı yoksa yanında oturan ve onun için en parlak yıldızdan daha parlak olan adamı mı izlesin bilemiyordu.
Siyahlı genç adam sordu. "Sence ben nasıl biriyim?"
"Bence sen komik, eğlenceli, güçlü ve her bir insanın yanında olmasını isteyeceği birisisin.'' dedi beyazlı olan.
Bunları duymayı beklemeyen genç adam afalladı. Bir kez daha yanında oturan adama baktı. Kaderin onlar için acıklı olacağını sanki biliyordu. Ama bir türlü kabullenemiyordu. O, mutluydu. İlk kez seviliyordu, ilk kez birisi onun hakkında iyi şeyler söylüyordu ve ilk kez birisi ona sıcak bir gülümseme sunuyordu.
Genç olan elini diğerinin yüzüne yaklaştırdı. Ama dokunmaya bile cesaret edemiyordu. Sanki kendisi kirliymiş de beyazlıya bulaşmasını istemiyormuş gibiydi.
"Beni sever misin? Benim kim olduğumu öğrensen bile...Yine de sever misin?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
candy // whx & sjy
Fanfiction" Eğer içimdeki şeytanlardan kurtulursam, beni affeder misin ? "