on anacım

544 38 0
                                    

Karaca,mutfakta olan Azer'e seslendi:

K-Azer?

Karaca,dün sabah dolaptaki yeni tabaklara uzanmaya çalışmıştı,boyu yetmeyince de sandalyenin üstüne çıımıştı.Ancak işler biraz ters gitmişti,ve Karaca yere düşmüş, bileğini burkmuştu.

Azer de o günden beri evin işleriyle ve yemeklerle uğraşıyordu.Karacanın seslenişiyle Karaca'ya döndü;

"ha gülüm?"

Azer pırasa yapıyordu,ve Karaca kendini bildi bileli pırasadan hiç haz etmezdi.Azer bunu biliyordu,ama Karacanın sebze yemesi gerekiyordu.Gerekirse de zorla yedirirdi.

K-ne yemeği yapıyosuun bana?

Karaca cevaptan korkuyordu,çünkü burnuna birtakım pırasa kokuları geliyordu.

Azer farkındaydı,gülmüştü.

A-tahmin et bakalım.

K-çok saçma bir tahminde bulunayım o zaman.Pırasa falan diyomuşum.

Azer kafasıyla onayladı.

-yoo niye saçma olsun?tek attın hayatım.Pırasa yapıyorum karıcığıma.

K-ciddi misin?

A-biliyorum biliyorum.Heyecanlanıyorsun bir an önce yemek için.Anlıyorum ama sabret az.

Azer bir yandan yemekle ilgileniyor,bir yandan Karacayla konuşuyordu.

A-eee anlat bakalım,nasıl geçiyo sakatlık?

Karaca istese de istemese de o pırasayı yiyeceğini çok iyi biliyordu.Bu yüzden fazla irdelemedi,çünkü hayır derse Azer ona 1 tabak daha yedirirdi,ve şu anlık böyle bir şeye gerek yoktu.Gerçi hiçbir zaman gerek yoktu.

K-bir ağrım yok.Yani şu anlık.

A-keçi gibisin maşallah.Hiçbir şey olmaz sana.

Azer,yemeğin altını yaktıktan sonra  koltukta uzanan Karacanın yanına çömeldi.

A-şaka maka bir yana,iyisin değil mi?

Karaca bu soruyu son 24 saatte sürekli duyduğundan,aynı sözleri sarf ediyordu sürekli.

"iyiyim turp gibiyim hiçbir şeyim yok."

Azer karşı koltuğu işaret etti;

-sıkıldıysan orda da uzan azıcık.

K-sıkıldım Azer.Orda da sıkılıcam,hep sıkılıcam çünkü uzanıyorum sürekli.
Ya bunlar sorun değil.Ben başka şeye üzülüyorum.

Azer,Karaca'nın böylesine üzülmesine dayanamıyordu.Karaca onun sevdiğiydi,ve sevdiği kızın sürekli gülmesini istiyordu.

Azer-neyin var gülüm?niye üzülüyosun?

Karaca'nın yüzü düşmüştü hemen.

K-babamı özlüyorum Azer.

Azer ve Karaca evleneli 2 ay olmuştu,ve  Karaca daha  şimdiden çok özlüyordu babasını.

K-daha önce hiç bu kadar ayrı kalmadık.Şimdi burada olsa,saçlarımı okşardı,"ben yanındayım"  derdi.

Azer yerden kalktı,Karaca'nın arkasına rahat etmesi için koyduğu yastıkları aldı hafifçe,kendisi oturdu oraya.Karacayı da aldı yanına,bileğine de dikkat ederek başını kucağına yerleştirdi.Yüzünü biraz sevdikten sonra saçlarını okşadı,kokladı uzunca.

biraz eğilip,kulağına doğru fısıldadı;

"ben yanındayım."

Karaca'nın gözlerinden süzülen birkaç damla yaş,yaktı tenini.Bu gözyaşları mutluluktandı.Azer sildi elleriyle o gözyaşlarını.

Kim ne derse desin, Azer kalbinin orta yerinde bir cumhuriyet kurmuştu.
Bu adama aşıktı.Her şeyine,her zerresine,her tanesine.

Azer bir kez daha eğilerek fısıldadı kulağına:

"şimdi sana ne dersem sevinirsin?"

Karaca gülümsedi.

"ne?"

"yemeği yaktım sayende." Azer de gülümsemişti.

sonradan kafasına dank etti.EVET.YEMEĞİ.YAKMIŞTI.

hızlıca nutfağa koştu.Yemeğine baktı,sonra Karacaya.

Karaca gülümsüyordu.

bunlar heep taktik :d

seviliyonuz💜




•unstoppableHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin