2.Bölüm

248 24 31
                                    

Bir sabah da huzurla uyanamıyordum. İlla bir aksiyon illa bir olay. Sakin bir sabahı özler olmuştum ama tabi bu Jin ile pek mümkün görünmüyordu. Sabah yüzüme koyduğu buz torbasıyla uyandırmıştı beni. Üstelik ben kapımı bu defa kilitlediğimden de emindim.

"Hadi kalk ve bunu yüzüne tut bu bu gün çok güzel olmak zorundasın." dedi yüzüme bastırdığı yüz torbasından kurtulmaya çalıştım. Ama o daha çok bastırdı ve benim nedeyse burnumu kıracaktı.

"Ah burnum... Sabah sabah odamdan defolur musun?" diye söylendim acıdan inlediğimi görünce sonunda yüzümden buz torbasını çekmişti.

"Hadi kalk seni mükemmel yapmam lazım." diye bu defa beni yataktan kaldırmaya çalıştı.

"Ne oluyor ya?" diye ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım. Şu an gerçekten çok garip davranıyordu.

"Seni mükemmel yapacağım çünkü benim sadece mükemmel arkadaşlarım olur." dedi ve beni makyaj malzemelerin olduğu masaya sürükledi bu malzemeler benim değildi.

"Tek arkadaşın benim zaten." diye isyan ettim. Jin kendine kimseyi yaklaştırmazdı çünkü onları samimi bulmazdı. Şöhreti için ona yaklaştıklarını düşünüyordu ve haklıydı da. Kimsenin umrunda olan Jin değildi herkes şan,şöhret ve paranın peşindeydi onun için hiç doğru dürüst arkadaşı yoktu Jin'in tabi kamera önünde göstermelik arkadaşları dışında. Onlarla da sadece kamera önünde yakınmış gibi davranıyordu ama hiçbiriyle gerçekten de anlaşamıyordu. Şu an benimle de anlaşamıyordu. Onu boğmama ramak kalmıştı.

"Sana kıyafet ayarladım onları giyeceksin." dedi kaşlarımı çatıp ona baktım o da o şurada yüzüme renkli bir nemlendirici sürmekle meşguldü. Onu umursamadım. Bu kadar uğraştığına göre gerçekten de önemli olmalıydı. Bunu onun için yapabilirdim. Beni sanki onun oyuncağıymışım gibi süsleyip giydirmeye çalışıyordu.

"Onlarla ne konuşmam gerektiğini bana yazılı mi verirsin yoksa sözlü mü ifade edersin." diye alayla sordum. Dediğimi ciddiye almış gibi düşünmeye başlayınca hemen itiraz ettim.
"Hayır hayır öyle bir şey olmayacak. Bunun senin için önemli olduğunu görebiliyorum onun için bunu senin için yapacağım." dedim konuyu dağıtmak için. Jin gerçekten de kafayı yemişti. Sevmek için başka birini bulamamış mıydı? Gerçekten bu kadar göz önünde biri mi olmalıydı? Bunun sadece beğeni olduğunu düşünmüyordum artık.

"Neden bu saatte kaldırdın beni?" diye en çok merak ettiğim soruyu sordum. Saat çok erkendi ve benim makyajımı şimdiden yapmıştı bile ve hazırladığı kıyafetleri giymemi istiyordu.

"Etkinlik gizli olduğu için saati de erken. Onun için hemen hazırlan 15 dakikaya çıkıyoruz ."dedi ofladım ve aynaya kendime baktım. Jin iyi iş çıkarmıştı gerçekten de makyaj çok iyi olmuştu. Hazırladığı kıyafetleri de giyindim. Moda dergisinin kapak fotoğraf çekimine gidiyormuş gibiydim. Jin biraz abartmıştı. Bi de kırmızı saçlarım gerçekten de çok dikkat çekiyordu. Jin saçımı boyamak konusunda haklıydı. Keşke onu dinleseydim diye içimden geçirdim ama bu düşüncem kısa sürdü çünkü saç rengimi tutturmak gerçektende zordu ve şu anki tonu tam istediğim gibiydi.

Salona gittiğimde Jin beni beğeni ile süzdü ve yine "Ben modadan anlıyorum." diye kendini övdü ben ise sadece göz devirdim. Elinde tuttuğu kağıdı bana uzattı ben de şaşkınca o kağıt sandığım postere baktım bu o grubun posteriydi. Şaşkınca Jin'e baktım. Onun bu kadar koyu bir fanboy olduğunu bilmiyordum.

Beş kişi vardı grupta. Ve hepsi de yakışıklıydı. Diğer bütün idoller gibi. İçlerinden maydanoz kafayı bulmaya çalıştım ama bu fotoğrafta hepsinin saçı kahverengiydi onun için biraz zorlandım. Ama içlerinden en beyaz tenlisi o olduğu için onu tanıdım. Sonra içlerinde tombul yanaklı biri dikkatimi çekti. Bunu kesinlikle tanıyordum.

YouTube <<TaeKook>> MinificHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin