1

502 38 7
                                    

  Saat 2 de sanki alarm kurmuş gibi yataktan fırlamıştım. Uyku düzenim tamamen bozulmuştu ve okulların açılmasına 2 gün kalmıştı. Yaz tatilinde sabaha kadar dizi izliyordum gün ayıldığında ise uyuyordum.
  
   Yataktan kalkıp banyoya gittim. Yaz tatilinde cildimle de uğraşamamıştım ve Sadie ile verdiğimiz karara göre şu 2 gün full internetten öğrendiğimiz yumurta maskesini yapacaktık. Ben pek olumlu yaklaşmasam da Sadie ısrar etmişti ve kıramamıştım. Birimizin cildine bir şey olsa diğeri düzgün gezemezdi.

   Banyo da işlerimi halledip dışarı çıktım. Bugün kendimi bir ajansa yazdıracaktım. Tamamen sıkıntıdan olan bir şeydi tabikide alınmayacaktım. Saçlarımı düzleştirip hafif bir makyaj yaptım ve altıma mor kareli şort etek üstüne de düz beyaz crop giydim. Ayakkabı olarak da beyaz converse tercih etmiştim. Annemle babam büyük ihtimalle işte oldukları için kimseye haber vermeden çıktım. Çantamdan kulaklığımı çıkarıp kulaklarıma taktım ve yürümeye başladım. Durağa vardığımda ajansa giden otobüsü beklemeye başladım.
 
....
  "İsmin neydi tatlım?" karşımda bacak bacak üstüne atmış sakız çıklatarak konuşan 40 lı yaşlarında  olan kadına baktım ve ismimi söyledim. 2. oda dediğinde kafamı sallayıp odaya doğru yürüdüm. Kapıyı tıklatarak içeri girdim ama içeride kıyafet çekimleri oluyordu. Vogue dergisinin çekimleriydi AMAN TANRIM! Hemen hızlı adımlarla içeri girdim ve kapıyı kapattım ama biraz sert olucaktı ki kapının çarpma sesiyle herkes bana dönmüştü ve model üzerinde durduğu merdivenden dengesini kaybedip düşmüştü. Merdiven zaten ince ve küçüktü normalde nasıl durduğunu düşünürken içimden gelen kahkaha isteğini bastırıp hemen kızın yanına gittim. Kız aşırı güzeldi ve Kendall Jenner'ı andırıyordu. Kendalle bir akrabalığının olup olmadığını sormalıydım. Bunu aklımın bir köşesine not edip kıza döndüm.
  "Hey iyi misin?" kız samimi bir şekilde gülümseyip sadece bileğini burktuğunu söyledi. Az önce gülmek istediğim için utanmıştım. Kız çok iyi birine benziyordu. Kızı merdivene oturtup bileğine baktılar. Morarmaya başlamıştı ve ayakta duramayacak kadar şişmişti. Ben özürlerimi sıralarken kız sorun olmadığını söyleyip duruyordu. Ama yönetmen olduğunu düşündüğüm adam aynı fikirde değildi.
  "Bu çekimlerin yarına bitmesi gerekiyor. Bir günde nasıl model bulucaz, Tanrı aşkına." dedi bağırarak, ne yalan söyleyeyim ürkmüştüm. Ne işle meşgul olduğunu bilmediğim kadın kulağından kulaklığını çıkardı ve onu teselli etmeye çalıştı ben ise tedirgin gözlerle olanları izliyordum. Tam bir şey daha söylerken gözlerine ben takıldım ve bana bakarak konuşmaya başladı.

"Kaç bedensin?" Anlamadığımı belirtir bir şekilde kafamı salladığımda işi benim mahfettiğimi ve benim düzelteceğimi, bir günde model bulmanın imkansız olduğunu söylemişti.
  "Daha önce hiç modellik yapmadım." Umursamaz mırıltılar çıkardıklarında
"Hey! profesyonel fotoğraf bile çektirmedim." dedim gülerek. Az önce bileğini burkan kız elini omzuma koyduğunda ona döndüm.
  "Bir hafta öncesine kadar ben de senin durumundaydım. Kendine güven ve samimi bir şekilde gülümse. Eğer karşı taraf seni hissederse çok iyi yerlere gelirsin." dediğinde şaşırmıştım. Ve gidip ona sarıldım ve teşekür edip tekrar özürlerimi ilettim. Ve arkamı döndüm.
 

  "Hadi o zaman. Nereden başlıyoruz?"

Fluke|fillieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin