5

193 29 14
                                    

Sadie geldiğinde ona kocaman sarılıp öpmüştüm. Çekimler yoğunluğundan onunla fazla ilgilenemiyordum o da farkındaydı ama belli etmiyordu.
  "Hey sadie doğum gününe gitmeye ne dersin?" dedim fizikçiyi taklit ederek. Gülerek kabul etmişti.
  "Ama önce seni çocuklarla tanıştırayım." kafasını salladığında yanlarına doğru ilerledik. Sadie gayet sıcak kanlı bir kızdı ve herkesle iyi anlaşırdı. Bazı kişiler hariç.

"Çocuklar bu en yakın arkadaşım Sadie, hani size bahsettiğim, sizinle tanıştırmak istedim." kulağıma eğilip kısık sesle

" Ne kadar mükemmel olduğumu mu anlattın?" dedi kıkırdayarak. Ben de ona sonra anlatacağımı söyleyip önüme dönmüştüm.

"Selam Sadie. Ben Gaten bunlarda Finn, Caleb ve Noah."
"Memnun oldum çocuklar." Herkesle tanıştıktan sonra Noah çimlere oturmayı teklif etmişti ve hepimiz kabul edip olduğumuz yere çömmüştük. 
   Yaklaşık yarım saat sonra farklı konulardan konuşmaya başlamışlardı ve ben sıkıntıdan uyuyacaktım. Bunu istemezlerdi çünkü uyanmazdım ve beni taşımak zorunda kalırlardı. Hemen muhabbete dahil oldum.
  "Bir dakika neden hep beraber gitmiyoruz?" Noah anlamaz bakışlar atmıştı.
  "Doğum günü." diye belirttim. Hepsi kabul etmişti.
  "Gelsin içkiler ve kızlar." dedi Caleb bağırarak.
    Sadie gözlerini irileştirerek bana bakmıştı belli etme bakışları attım ve anlamış olucak ki gülmeye başlamıştık.
 
  Jane hocanın evinin önüne gelmiştik. Dışarıya müzik sesleri geliyordu ve Caleb duydukça çıldırıyordu Sadie de gülüşlerini tutamıyordu. Birazdan büyük hayal kırıklığına uğrayacaktı zavallım.
   Hemen önden koşarak kapıyı çaldım ve açılmasını bekledim. Müzikten olsa gerek kimse kapıyı açmıyordu. Kapıyı bir kaç kez daha çaldığımda sonunda açılmıştı.
  "Milliee! Gelmişsin çok sevindim lütfen içeri gelin." Bu fizkçinin kızı olmalıydı ona samimi bie gülümseme gönderdim ve içeri geçtim. Çocuklar da arkadan geliyordu.
   "Ya hayır. 5 yaş doğum günü olduğumu neden söylemedin amına koyim. Biz burda ne bok yicez ben gidiyorum!" Diye yakındı Caleb. Tam giderken Finn ensesine bi tane vurmuştu ve Caleb geri dönüp "Tamam o zaman biraz daha kalabilirim." demişti ve bu hepimizi güldürmüştü.
  "Zaten yarım saat sonra kalkarız tek başıma sıkılırdım. Siz gelince eğleniriz diye düşündüm ama cidden bu ne?" diye yakındım. O sırada Jane hoca gelmişti. Ve şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu.
  "Millie saçlarına noldu?" dedi. O sırada bütün moodum düştü ve cevap vermeden dışarı çıktım. Evin önündeki kaldırıma oturduğumda göz yaşlarım benden istemsiz düşüyordu. Saçlarımı şimdiden özlemiştim. Acaba evdekilerin tepkisi nasıl olacaktı. Bir kez daha kapı sesi geldiğinde gelen kişiye baktım, Finn.
  "Finn yalnız kalmak istiyorum, lütfen." sona doğru sesim alçalmıştı ve Finn duymamış gibi yaparak yanıma oturmuştu.
  "Ağlamanı gerektiricek bir şey yok. Çok güzel bir yüzün var ve hala çok güzelsin. Herhangi bir kız buna cesaret edemezdi emin ol. Kendinle gurur duyman gerekiyor." Histerik bir kahkaha attım.
   "Saçlarımı kazıdığım için mi kendimle gurur duyucam?" Göz devirip konuşmaya başladı.
   "Hayır, daha 15 yaşındasın ve çok güzel başarılar elde ettin. Emin ol yaşıtların şuan yatmakla meşguldür." dedi kendinden emin bir şekilde.
   Şuan sadece ona sarılmak istiyordum ama saçma olabilirdi. Düşüncelerimi okumuş gibi beni kendine çektiğinde ben de ona sarıldım. Çok güzel kokuyordu ve bu hoşuma gitmişti. Başımı boynuna gömüp koklamaya başladım. Gülümsediğini hissettiğimde koklamayı bıraktım. Tanrım rezil olmuştum.

Öksürme sesleri geldiğinde karşımızda dikilenlere baktım. Kaç dakikadır sarılıyorduk bilmiyorum ama iyi gelmişti. Hemen kendimi geri çekip ayağa kalktım.
  "Hadi eve gidelim." diyip evime doğru yürümeye başladım sanırım Sadie de bizde kalıcaktı o da benimle gelmişti.

  "Ne oluyordu orada?" omuz silktim.
O da üstelememişti ama daha sonra öğreneceğinden emindim. Telefonuma gelen bildirim sesiyle elime aldım. Aynı bildirim Sadie'ye gelmişti.

Noah 'sıkıldım' grubunu oluşturdu
Noah, Millie ve diğer 4 kişiyi ekledi

Noah:Selam millet, napıyosunuz?

Finn: Eve gidiyorum.

Millie: Aynı şekil öslxşsşşsşs

Sadie: Ben de Millie'lere gidiyorum.

Noah: hmm... ALLAH'IN BELALARI BEN NAPIYORUM????

Gaten:Sormaya korkuyorum.

Caleb: napıyon?

Noah: Ayıcığıma sarılıyorum. Bir millie olmasa da idare ediyor.

Sadie: ŞWŞWİAĞŞSĞXŞSŞZİİS

Finn: ha ha ha

Noah: V leri unutmuşsun kanka.

Finn: hav

Noah:

    Mesajlara görüldü atıp odama çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 
  Mesajlara görüldü atıp odama çıktım. Eve varmıştık ve Sadie annemle konuşuyordu. Saçım hakkında. Annem ilk kızsa da daha sonra hak vermişti sonuçta keyfi değildi. Aklıma dizi de oynayacak diğer oyuncular gelmişti daha tanışmamıştık ama isim olarak tanıyordum. Hepsinin tek tek instagramlarına baktım ama istek atmadım. Sonuçta daha tanışmamıştık.
   Kapının çalmasıyla Sadie olduğunu anladım ve ses çıkarmadım. daha hızlı vurmaya başladığında açmam için olduğunu anladım ve ayaklandım. Sadie'nin elinde makyaj malzemeleri vardı büyük ihtimal annem vermişti. Anlamaz bakışlarımı yolladığımda
"Sana makyaj yapıcam!" dedi bağırarak ve son harfi uzatmıştı. Hemen kaçarak yorganın altına girdim. Beni burda göremezdi.
"Hadi ama Millie. Artık ünlüsün instagrama foto atarız." dediğinde onayladım.
" Tamam ama ünlü değilim daha çekimlere bile başlamadık." dedim ciddi bir şekilde. Hemen eline telefonunu aldı ve bir şeyler yaptı, ekranı bana döndürdüğünde benim instagram sayfam olduğunu anladım.
"Evet benim sayfam biliyorum."
"Takipçine bak aptal!" 6.5 milyon.
Ekranı biraz daha incelerken sayfa birden gitti ve biri aramaya başladı. Numara kayıtlı değildi.
Sadie hemen açmıştı.
"Evet, benim?" dedi sorgularcasına karşıdan gelen sesi duyuyordum ama uğultudan farksızdı.

"Aman tanrım!"

...
Sizce kim arıyor?

8 vote oldu :/

Fluke|fillieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin