Yeonjun: Beomgyu
Yeonjun: Cidden büyük salağım
Yeonjun: Dün sana cevap vermeyi unuttum çünkü heyecanlandım.
Yeonjun: Özür dilerim.Beomgyu: Yok sorun değil
Beomgyu: Tamam belli cevap vermemek sinir bozucuydu ama insanlık hali beYeonjun: Cidden özür dilerim amacım seni yüz üstü falan bırakmak değildi
Yeonjun: Seni seviyorum Beomgyu
Yeonjun:Mal gibi cevap vermedim amk kendimi boğasın geliyor.Beomgyu:Yaw sakin aq djsbwkqnwodns
Beomgyu: Ve şey
Beomgyu: Ben de seni seviyorum
Beomgyu: Oha amk o çığlığı sen mi attın? BSIWJQIWJDOSWJQOWJYeonjun: YA VALLA BEN DEĞİLDİM HSIAAJISJDIWFJSOWNSI
Yeonjun: ABLAM ATTI O ÇIĞLIĞI AVWIWBDIDHSIWH
Yeonjun: ARKAMDAN MESAJLARI OKUYORMUŞ AMK BİR ÇIĞLIĞI BASTI ALTIMA SIÇIYORDUMBeomgyu: Ablan çok efsane dkdnwoqnsodm
Yeonjun: Ya ne demezsin
Yeonjun: O değilde senin ailen?
Yeonjun: Unutma ben her zaman senin yanındayım.
Yeonjun: Erkek arkadaşınım neticede ;)Beomgyu: Erkek arkadaş havalarına giriyorsan sıçtım demek midir bu bsjabwisbsiwj
Yeonjun: Evet NDKSKWWODMDOSKWOSJNWOWJD
Beomgyu: Ve bu arada sorunu cevaplayım,,,
Beomgyu: Annem ile konuştum, bana karşı saygılı olacağını söyledi çünkü hoşlandığım kişi senmişsin.Yeonjun: Annenin gözünde neyim ben amk
Beomgyu: Damat adayı.
Beomgyu: Tam annemin sevdiği bir tipsin he
Beomgyu: Böyle serseri tipli bir şey olsaydı karşı çıkabilirdi.Yeonjun: Harikanım ölüm beni sevmeyen ölsün.
Yeonjun: Peki ya baban?Beomgyu: Annem babam ile konuşacakmış.
Yeonjun: Hm anladım.
Yeonjun: Biraz parkta yürümeye ne dersin?Beomgyu: Oluuur.
Yeonjun: Tamam, ben aşağı iniyorum kapının oraya, sen de gel.
(Görüldü; 17: 37)Heyecanlanarak indim aşağı. Şu an resmen Beomgyu ile çıkıyorduk. BU HARİKA BİR ŞEY OLUM.
"ÖPÜŞMEYE Mİ GİDİYORSUNUZ?" diye bağırdı ablam.
"Sana ne be." Diye de ona cevap verdim.Elimdeki kutuyu sımsıkı tuttum. Ve cebime koydum. Beomgyu'a vermek için can atıyordum.
Beomgyu geldi. "Selaaam."
"Selam." Diyerek cevap verdim. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Ona o kadar yakışıyordu ki gülümsemek."Gel, gidelim parka." Dedim ve Beomgyu'nun elini tutmuştum. Beomgyu ile elini ağzı ile kapattı ve başka bir yöne baktı. Elini tuttuğundan utanmıştı, çok sevimli.
Salıncaklara oturmuştuk. Hafif hafif sallanıyorduk.
"Ablan çığlığı bastığına göre sizinkiler biliyor mu?"