Eve döndüğüm de anahtarları herkese dağıttım sonra da yavaş yavaş evlerine dağıldılar.
Toprak'da gidince ev yine sessizliğe gömüldü burada bu yüzden fazla kalmıyordum. Ağlamak istediğim de buraya gelir balkona çıkardım ve dakka başı sigara yakardım, göz yaşlarımı akıtmazdım.Koltukta yaslanmış tavana bakıyordum.
Sonra 'O' geldi aklıma istemsizce sol gözüm den bir yaş aktı. Ona asla kavuşamayacaktım. Bu gerçek boğazıma bir yumru oturttu.Sigaramı çakmağımı da alıp kendimi dışarı attım.
Kapşonümü örtüp serseri gibi gezmeye başladım, nedensizce kavgaya bulaşasım vardı. İleride gerçek serseriler vardı ki onlara laf atma fikri geldi şahane beynime neden dövülmek istiyorum ? Bana sormayınOnların oraya gidip "hey" Dedim bütün dikkatleri üzerime çekmiştim.
İşaret parmağımı sonra da orta parmağımı yalayıp "kim mükemmel gece geçirmek ister?" Diye sordum kesin eminim bunlar homofobiğin önde gideniydi direk dalarlardı.
İşte bu çok güzel olurdu."Ne diyon lan ibne!"
"Diyorum ki-" Diyemeden bir yumruk gelmişti suratıma, hiç karşılık vermeyecektim hem de hiç yattığım yerden kafamı kaldırdım.
"Ne yani bu kadar mı?!!" Kafamı yere koyup kahkahalar atmaya başladım.
"Aahahh hadi ama dostum daha iyisini beklerdim"
İçlerinden biri dayanamamış olacak ki üstüme çıkıp defalarca yumruklar atmaya başladı. Her tarafımın dağıldığına ve yüzümün kan olduğuna emindim.
Üstümden kalkınca ben de doğruldum ve
"Ee bu kadar izin verdim ben de biraz size yedireyim değil mi?"
Bi anda zıplayıp birine yumruğunu geçirdim. İşte o an elime geçen kuvvetle ve aşkıma kavuşamayacağım gerçekle onları yerle bir ettim yoksa mümkünatı yok 4 kişiyi tek haklayamazdım.
Sonra oradan uzaklaştım ve bir bara attım kendimi barmenin olduğu yere gelerek içki söyledim.İki dakika sonra içkimiz doldurup verdikten sonra "pansuman yapmamızı da ister misiniz efendim?"
"Yoo"
"Peki"
Bardağı dudaklarıma dayayıp sert içkiyi bir dikişte içtim bardağı masaya sert bir şekilde koyduktan sonra dudağımı koyduğum yerin kanlı olduğunu gördüm. dudaklarımda belli belirsiz sırıtış varken "garson" Dedim
Bana dönünce"Daha sert bir içki ver"
Adam arkasına dönüp bir içki şişesi uzattı onu alıp bardağa doldurdum şişeyi yerine bırakırken şişenin de kana bulaştığını gördüm. ellerime, avuç içlerime baktım, bu kadar dövüşmüşmüydüm ben amk.
Şişeyi alıp parayı verdikten sonra kendimi dışarı attım.Sahile indim ve bir taşın üzerine oturdum şişeyi dinlerken dudağımdan akan içki oradaki yaraları acayip yakıyordu.
Bunu umursamadım ve bir sigara yaktım.
Etraf dönüyordu. Ya da ben şu an bunun bir önemi yok gerçi. Bir yandan içkiyi dikerken diğer yandan sigaramı içiyordum.Bu kadar yaşanmış olaylar fazla değil mi be hayat?
Şişeyi tekrar dikerken ağzıma bir şeyin gelmediğini hissettim o anki sinirle elimi sıktığımda şişe parçalara ayrılmıştı.
Ya ben bu bileği güçlendiriyor dum ama kötü mü ediyordum. Neyyssseee.Bunun bi önemi yok
"BUNUN Bİ ÖNEMİ YOK ULAN!"
etrafta kiler bana baksa da benim aklıma yine başka bir acım gelmişti.
5 yaşlarındayken babam annemi dövüyordu ben ise kardeşimi almış dolabın içine girmiş kardeşim bir şey duymasın diye kulaklarını kapatıyordum onu öpüyordum ve "bir şey yok " Diyordum ablam tabi o zamanlar başka bir ailedeydi..
Bunun da bir önemi yok."NERDESİN BE KAVUŞAMADIĞIM HE NERDESİN BEE"
Diye bağırırken "UZAY" sesini duymuştum arkamı döndüğüm de 'O'nu yaani kavuşamadığımı gördüm.
Ona bakarken yüzünde bir tutam korku, bir tutam hüzün, bir tutam kızgınlık, bir tutam sevgiye muhtaç bir his görüyordum.Gülümserken aynı zamanda şunları demiştim. "İşte buradasın."
Yanıma gelip bana sarıldı ben ise onun göğsüne kafamı gömdüğümde 5 yaşımdan beri tuttuğum göz yaşlarımı boşalttım."Beni *hık* be-ni b-beni bırak....bırakma...
Ne olursa olsun sen gitme."dedim sessizce.Kafamı okşayıp öptükten sonra
" Buradayım Uzay sakin ol. Gel eve gidelim."
"Ev çok sessiz Kuzey... Orada anılarım ve kabul edemeyeceğim gerçekleri hatırlıyorum."
"Ben varım Uzay merak etme seninle beraber kalacağım."
Sonra yavaşça eve doğru yürüdük şapkamla kafamı örttü ve bana sarılıp yürüdü hiç bırakmadı.
O an seni seviyorum demek istesem de bu olamazdı. O da homofobikse ben ne yapardım içimde ki tek ümit parçası da kopardı.Eve vardığımız da beni koltuğa oturtturdu hareket edecek halim yoktu göz yaşlarımı akmayı bırakmıyor du. Kuru olan göz yaşlarımın üzerinden defalarca geçiyorlardı.
O hırkamı yavaş hareketlerle çıkarıp yukarı çıktı. Bi kaç dakika sonra elinde pansuman aletleriyle geri geldi.
"Gerek yoktu"
"Saçmalama daha bunun sebebini sormadım o yüzden ısrar etme kötü olur"
Gülümserken ağzımdan istemsizce "ah" Sesi çıkmıştı dudağıma hedef almış piç.
"Pardon" Dedim kafasını iki yana salladı napıcam bu çocukla dermişcesineSonra pamuğa kan gibi gözüken şeyden koymuştu bana yaklaştırdığın da korku dolu gözlerle ona bakmıştım.
"Biraz acıcak"
Hadi canım.
Gözlerimi sımsıkı kapatıp gelecek olan acıyı bekledim. Yara olmayan yerlere serçe parmağını dayayıp yavaşça pamuğu bastırdı. "Ağh lan çok acıy-" Diyemeden ikinci darbeyi aldım.
"Bayılcam amk"
"Sakin"
Yüzümdeki olup olabilecek her yerdeki yarakarı dezenfekte edip bant yapıştırdı.
Elimi tutup bacağımın üstüne koydu.
Üzülmüşcesine bakıp
"İçim acıyor" Dedi."Benim de" dedim
"Dayanamayıp fiziksel de acısın dedim" Dedikten sonra gülümsedi.
"Delisin"
Sadece sana demek istesem de yok öyle yağma.
Elimi de bitirdikten sonra sargı beziyle sardı.
Sonra koltuğa oturup kafamı bacaklarının üstüne koydu.Saçlarımla oynarken konuştu
"Yarın okula gelecek misin? ""Tabi gelicem burada duramam."
Sıkıntıyla nefes verip "peki" Dedi.
Film açıp izlemeye başladık. Gözlerim arada yukarı çıkıp onun dudaklarına bakıyordu.
Dasıl bir dudak bu kadar çekici olabilir?Göz kapaklarım kapanmaya başlayınca içkinin azıcık da olsa verdiği sarhoşluklan şu kelimeleri söyledim
"Birazdan yapacağım şeyden sonra benimle konuşurmusun bilmem ama umarım gitmezsin"
"Ne?"
Yaralı elimle ensesinden tutup doğruldum ve dudaklarımı dudaklarına değdirdim.
Sonra da uyuya kaldım Zaten.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzay.•BL•
Teen FictionBxB Hikâyesidir. Normal olarak söyleyeceğim Homofobiksen hiç gelme karşim. Şu da var ki Homofobiksen ne işin var zaten. Deelmi.