22.BÖLÜM

3.9K 237 397
                                    


Odadan çıkalı kaç saat olmuştu ama o hâlâ gelmemişti  suho da yoktu bense kocaman odada tek başıma oturuyordum

Ağlamam kesilmisti fakat içimdeki tarif edemediğim acı her saniye daha fazla büyüyordu

Hangi birine üzülsem ki , babam yüzünden en yakın arkadaşım ile olanlara mı  ,sevgilimin hıhh pardon o şerefsizin yaptıklarına mı ,yoksa deli gibi özlediğim ufaklığıma mı 

Cidden taehyung'a olan birazcık sevgim varsa da şuan gitmişti o nasil böyle birşey yapabilir ki

Katildi hem kalbimin hem  bir kızın katili hadi beni defalarca öldürdün o kızın ne suçu vardı abisinin

Duvarlar üstüme üstüme geliyordu ve ben daha fazla dayanabileceğimi sanmıyorum...

Odanın kapısını açıp yavaşca çıktığımda minik adımlarla aşağıya inmiştim salona geçtiğim an tekrar arkama dönmem bir olmustu

-"opss. Özür dilerim "

Jimin'i dinlemeden yukarıya çıkmış ve tekrar odaya girip balkona ilerlemiştim

Kollarımı balkon demirine yaslayıp bahçeyi süzmüştüm az önce gördüklerimi unutmam gerekiyordu ama bu kez farklıydı sanki onu başkasıyla sevişirken görmek   üzmüştü beni  

Ondan hoşlanmak mı ?

Saçma ha diyelim ki hoşlandım onca yaptığım şeyden sonra takarmıydı beni cevap veriyorum asla.

Burdan atlasam ölürmüyüm acaba yok be ben ve ölmek bu dünyada şanslı olduğum tek konu var o da bir türlü ölememek 

-"birsey sorabilirmiyim "

Aşağıdaki kalıplı siyahi ve kel olan adam yavaşca kafasını kaldırıp cevap vermemi beklemişti

-"bu sor demek oluyor sanırım . Hmm peki soruyorum buradan atlasam ölürmüyüm "

Niye böyle baktı ki bu simdi hıhh birde cevap vermeden önüne dönuyor çok cool görünüyorsun çakma bad boy

-"ya bari kaç kemiğim kırılır onu söyle "

....

-"heyy kime diyorum bak valla atlarım hee konus benimlegg "

....

-"hıhh suna bak  birde cevap vermiyor keltoş "

Adam sinirle bana dönüp elindeki silahı anlıma dogru tutmuştu

-"o lanet olası çeneni kapat "

-"OMG!! yoksa beni anlımdan vurur musun "

-"canına mı susadın sen "

-"bak keltoş öldüreceksen öldür aksi takdirde atlıyacam zaten canıma tak etti bu hayat yeter be "

Adam arkama bakıp önünü döndüğünde hızla arkama dönmüştüm  mahçup bir sekilde gözlerine bakarken nedensizce özür dileme zorundalığı hissetmiştim

-"şey ben özür dilerim yanlışlıkla gelmiştim "

Yüzündeki ciddiyeti bozmadan kolumu tutmuş ve içeriye çekmişti beni 

-"şimdi bu kadından da özür diliyorsun "

Yüzüne ne söylediğini anlamaya çalışırcasına baktığımda bir anda bağırınca yerimden sıçramıştım

-"HADI "

-"efendim benden özür dilemesine gerek yok nede olsa ben bir hizmetçiyim o is-

-"jeydi sen sus kendini acındırma bugünden itibaren de burada çalışmıyorsun "

ĐØØMEĐ TØ  ŁØVE  +18 PARK JIMINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin