seni şiddetle düşünmemeye karar verdiğimin altıncı ayındayız ve yarın cehennem gibi geçen yazın son günü.
"tanrı belası." dedim elimdeki çantayı hazırlamak istemeyerek odanın başka bir tarafına fırlatarak. yüzünü görmem beni daha iyi hissettiriyordu artık.
hala o kızla sevgilisiniz. aranızda çok güzel bir arkadaşlık bağı gibi bir şey var. çok yapış yapış değilsiniz. ve evet joe, o hayatımda gördüğüm en güzel kız.
çünkü o gözleri seni gördüğü için çok güzel, o dudakları seninkilerin öptüğü için en güzeli, o burnu seni koklayabildiği için en güzeli..
sizi en fazla altı kere yan yana gördüm. bir keresinde onu öpmüştün ve ben bu manzarayı gördüğüm için olduğum yere çömelip hemen küçük bir baygınlık yaşamıştım.
bok gibi hissetmiştim o baygınlık anında. revire gittiğimde tansiyonumun düştüğünü söylemişti. yüzüm beyaz duvar gibi ellerim ise durmadan sallanan salıncak gibiydi.
ah, işte yarın başlıyoruz en kötü günlerime.
daha ne kadar nefret edeceğim kendimden senin yüzünden?