Kapımdaki Aşk

Hata

" Multimedya Tayra. "

* * * * Tayra Erli * * * *

İnanmıyorum ! Yine Arda. Hem de bu sefer benim apartmanımda , karşı evimde. Bilerek mi yapmıştı ? Ama iş için olduğunu söylemişti. Kapıda onun sesini duyunca şoka uğramıştım. Onu gördüğümde ne hissettiğimi bile hatırlamıyorum ? Nefret , özlem ? Aaah bilmiyorum. Rezil olmuştum ona. Bu durumdan nefret ediyorum. Bir de hiçbir şey olmamış gibi ayağım takıldı düşerken ona tutundum onu da düşürdüm. Salak kafam. 

Üstüme düşünce garip bir şey hissettim. Gülümsemek istedim. Kendimi tutmalıydım. Hiçbir şey demeden ayağa kalktı elini bana uzattı. Elleri sıcacıktı. Konuşamadım kekeledim. 

"Ben şey özür dilerim , istemeden oldu. Düşerken sana tutundum. Refleks işte özür diler..."

Sözümü bitiremeden dudağımda bir sıcaklık hissettim. Parmağıyla dudağımı kapatıyordu. Böyle şeyler sadece filmlerde olur sanıyordum. Ben bunları düşünürken o tüm küstahlığıyla devam etti.

"Sorun değil prenses bir dahakine sen benim üstüme düşersin ödeşiriz." 

Ah pislik. Seni piç kurusu , egoist. Uzatmasaydı ne güzel olurdu. Zaten çok utanıyordum. Sadece arkasından bağırabildim. Sesimin yettiği kadarıyla bağırdım.

" UKALA "

Ah bir de içimden geçenleri bilseydi. Ona nasıl sövdüğümü. Asla bilemicekti. Çoktan eve girmişti. Arkasından bende kapıyı kapattım ve içeri girdim. Hala bu kadar salak olduğuma inanamıyordum. İçeri girdim ve televizyonu açtım , kanalları gezmeye başladım. Hiçbir şey yoktu , Hiçbir şey. Ooooof of of. Televizyonu kapatıp mutfağa geçtim. Bari bir şeyler yiyeyim. Zaten kilo almaktan başka bir şey yapmıyorum. En mükemmel yeteneğim bu. Yemek yemek. Hemen kendime mükemmel bir tost hazırladım. Tam afiyetle yiyordum ki kapı çaldı. Piç kurusu Arda. Bağırmıştım , hem de farkında olmadan. Kapıyı açtığımda karşımda kargocuyu gördüm. 

" Tayra Erli siz misiniz efendim ? "

" E - e -e evet benim. "

Yine rezil olmuştum mü kem mel. Kargocunun arkasından , kapısının önünde dikilen Arda bana bakıp pis pis gülüyordu. Kesin duymuştu. Of napıcam ben ya ? Ne kadar salağım.

" Şuraya imza atar mısınız ? "

" Ta - bi. "

Titreye titreye attım imzayı. Sinirliydim. Hem kendime hem de Arda'ya.

Kargocu teşekkür ederim diyerek gitti. Tam kapıyı kapatıcakken Arda " piç kurusu ha öyle mi ? " diyerek güldü. Nefret ediyorum bu çocuktan. Utanmıştım. Sadece özür dilerim diyebildim. Yine güldü. 

" Öyle olsun prenses. Bunu unutmadım. "

Hah şimdi bittin sen Tayra. Bu çocuk kim bilir sana neler yapıcaktı ? 

* * * * Arda Koran * * * *

Kapının önünde bazı tıkırtılar duydum. Hemen kapıyı aralayarak dışarı baktım. Kargocu bir adam Tayra'nın evinin kapısını çalıyordu. Kapıda durup izledim. Kargocu zile basınca içerden bi bağırış yükseldi.

" Piç kurusu Arda. "

Piç kurusu mu ? Yok artık ! Bu kız neden böyle dedi ki şimdi ? Cadı işte nolucak. Kapıyı açınca şok oldu. Karşısında ben değil kargocu vardı. O an ki suratını asla unutmam. Üstünde pijamaları , ayağında pandufları , gözlerini büyütüp saf saf kargocuya bakıyordu. Gülmeme engel olamadım. Çok tatlı görünüyordu. Beni gördüğünde daha da şaşırdı. Ben buna prenses yerine minik tavşan mı desem ? Ha ha ha. Ama yok , o tam bir prenses.