Kapımdaki Aşk

Yılbaşı

* * * * * * * * * Arda Koran * * * * * * * * *

Yılbaşı günüydü ve biz Tayra'yla herhangi bir partiye katılmayı reddetip , ilk yılbaşımızı beraber kutlamak istemiştik. Mandalina televizyon ikilisinden yanaydık. Sırf bu gece için bir örnek pijama takımı bile almıştık. Yılbaşı hediyesi konusunda ne yapıcağımı bile bilmiyordum. Klasik bir tektaş almak istemiyordum. Klişelerden nefret eden bir çifttik. Hala ne alıcağımı bulamıyordum , kaç gün üstünde düşündüğümü bile bilmiyorum. Mağaza mağaza gezerken vitrindeki kar küresini görmüştüm. Tayra her zaman kar kürelerine hayrandı. Biliyordum. Ama ona sade bir kar küresi de almak istemiyordum. O an aklıma gelen fikir beni kendime getirmişti diyebilirim. Telefonumu çıkarıp aile dostumuz olan Ahmet Abi'yi aradım. 

Ahmet Abi balmumu heykeller yapan birisiydi ve işinde gerçekten iyiydi.

" Alo "

" Ahmet Abi nasılsın ? "

" İyiyim Arda oğlum sen nasılsın ? "

" Teşekkür ederim , iyiyim bende. Senden bir iyilik isteyebilir miyim ? "

" Tabii oğlum , her zaman. "

" Yarım saate yanındayım. "

" Bekliyorum. "

Dükkandaki kar kürelerinden birini alıp çıktım ve Ahmet Abi'nin yanına doğru yola koyuldum. 

Yol boyunca dinlediğim müzik kafamı karıştırmıştı.

Where did you sleep last night ?  

geçen gece nerede uyudun ? 

And was she worth it , was she worth it? 

ve o buna değermiyi , o buna değermiydi? 

I'm strong enough to live without you 

sensiz yaşayabilcek kadar güçlüyüm 

Strong enough and I quit crying 

yeterince güçlüyüm ve ağlamayı bırakıyorum 

Long enough now I'm strong enough 

To know you gotta go 

yeter bu kadar , gitmen gerektiğini bilecek kadar güçlüyüm 

There's no more to say 

söyleyecek başka birşey yok 

So save your breath and walk away 

artık nefesini boşa tüketme ve yoluna git 

No matter what I hear you say 

ne söylediğini duymam önemli değil

Sanırım Tayra onu aldattığımı öğrendiğinde de olucaklar bunlardı. Korkuyordum , onu kaybetmekten , elimde tutamamaktan , onu üzmekten...

Ahmet Abi'nin dükkanına geldiğimde etrafımda duran bal mumu heykellerine bakmaya dalmıştım.

" Arda oğlum "

" Ahmet Abi , merhaba "

" Hoşgeldin oğlum buyur geç içeri "

İçeri doğru geçerken Ahmet Abi'yle sohbet etmeye devam ediyorduk.

" Hayrola hayırsız "