Kapımdaki Aşk

Kuzen

Arkadaşlar bundan sonra her bölüm için " bölümün şarkısı " diye şarkı eklicem. Okurken dinlemek iyi olur diye düşünüyorum :D

Ve

♪ Bölümün şarkısı : Daughter - Still ( https://www.youtube.com/watch?v=uUWrcFpmI5U )

Kutunun içinde gelinlik vardı. 

" Anneminmiş , sana yolladı , seninkini tabi ki kendin seçiceksin merak etme. "

O kadar duygulanmıştım ki , gelinliği askılarından tutup kaldırdım. İnce askılı , komple dantelli , göğüs kısmının altında ince bir taş kemer ve belden itibaren çok olmasa da açılıyordu.  Aslında çok güzeldi ama bana yakışıp , yakışmıcağından emin değildim. Denemek istiyordum , hem de çok istiyordum ama cesaret edemiyordum. 

" Hadi ama giymicek misin ? Merak ediyorum. "

Gülümseyerek kalktım ve gelinliği de alarak odaya , hazırlanmaya gittim.

Gelinliği giydikten sonra uzun süre aynada kendime baktım. Kendimi beğenmiştim aslında ama Arda'nın beni nasıl bulucağı konusunda bir fikrim yoktu. Yavaş ve korkak adımlarla kapıya gidip açtım ve dışarı çıktım. 

Arda beni gördüğünde hiçbir şey söylemeden uzun uzun baktı. Endişeniyordum , cevap versin , bir şey desin , konuşsun istiyordum. Sonunda sessizliği bozan kişi ben oldum.

" Eee bir şey söylemicek misin ? "

Arda yanıma yaklaşıp sadece sarıldı , sıkı sıkı ve tam o sırada kulağıma fısıldadı.

" Çok güzelsin , iyi ki varsın hayatım. "

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Kendini beğenmiş , dünyanın sadece kendi etrafında döndüğünü sanan , her istediği olsun isteyen , olmadığında da çirkefleşip sanki haklıymış gibi etrafındakilere bağıran insanlardan nefret ederim. Onlar egolarından etrafı göremeyen , dünyasını da kendi egosu üstüne kurmuş insanlar. Sevgilisinden ayrılınca sanki dünyada yaşamak için sebebi kalmamış gibi ağlayıp , sinir krizi geçirenler , intihar etmeye çalışanlar. Sevgiliyken sevgilisinin attığı adımdan , aldığı nefese kadar karışır , sevgilisinin karşı cinsten biriyle değil arkadaş olmasını aynı atmosfer içinde nefes almasına bile izin vermez ama kendisi istediği gibi davranır. Çünkü o mükemmel. Onun dışındaki herkes kusurlu , herkesin hatası var ama kendisi asla hata yapamaz , yaptığı bir şey asla yanlış olamaz. Sevgilisinin telefonunu sevgilisinden iyi bilir , operatörün attığı mesajları bile okuyup acaba benden habersiz bir paket mi yaptı , tarifesini mi değiştirdi diye kontrol eder. Sevgilisi olduğunda arkadaşlarını unutur , hayatındaki tek kişi sevgilisi olur. Her konusu , her cümlesi sevgilisidir. Etrafındakileri sıktığının farkında bile değlidir. Çünkü onun sevgilisi de kendisi kadar mükemmel. Kıyafetlerini , takılarını , saçını , makyajını sevgilisine göre düzenler , ailesi izin verse bile sevgilisi izin vermediği için o şeyi yapmaz. Sevgilisinin her adımından şüphe duyar ,eğer ortamda bir kız varsa ( kaç yaşında olursa olsun ister 7 ister 70 farketmez ) o ortama girilmez. Böyle kişileri anlayamıyorum. Tamam ortada bir güvensizlik var orası kesin de bu güvensizlik kime karşı ? Kendine mi güvenemiyor yoksa sevgilisine mi ? Yoksa klasik yalanı uydurup ben sana güveniyorum ama çevreye güvenmiyorum durumu mu ?   

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Bir erkeği gerçekten bu kadar sıkmak gerekli mi ? Sevmek gerçekten karşıdakini kısıtlayıp onun hayatını kendine göre düzenlemek mi ? Benim yaptığım yanlış bu muydu ? Sevgilimin kız arkadaşlarının olmasına izin verip , onlarla dışarı çıkmasına izin veriyordum. Belli bir ölçüde tabii. Çok yapmacık arkadaşlarıyla da arkaşlığını kesmesini istiyordum. Belki de ben fazla güveniyordum. Bence seven bir insan zaten başkasıyla bir şey düşünmez. Sadece sevgilisini sever ve onun dışındaki herkes onun için en fazla arkadaşlık ilişkisi etrafında yürüyebilir. Ki zaten bence bir ilişkinin en başlı kuralı güven. Güvenin olduğu zaman saygı da duyarsın ve birbirinize karşı daha anlayışlı olursunuz. En ufak sorunları büyütüp kavgaya çevirmek yerine düşünüp mantıklı bir şekilde sonucunu belirleyebilirsiniz.