Arkadaşlar multimedyada Arda rolü için belirlediğim Damian Giles ve Tayra rolü için belirlediğim Natalya Sarafinchan ' ın beraber yapılan bir fotoğraf çekiminden fotoğrafları var. İlerleyen zamanlarda istek olursa fotoğraf çekiminden farklı kareler paylaşabilirim.
Bu arada bölümlere gelen vote ve comments sayısını az buluyorum. Lütfen bu konuda biraz daha ilgili olun. Beni mutlu edersiniz :)
Bu hafta ve önümüzdeki hafta sınav haftam ben yine her gün bölüm yazmaya çalışıcam. Şimdiden 8 bölüm oldu bile :)
Kitaptaki her karakterin isim ve soyisim bakımından benim için ayrı ayrı değerleri var onu da ayrı bir zamanda açıklıcam. Hikayenin bazı kısımlarında hikaye yazmaktan çıkıp kendi hayatımdan parçalar yazıyorum ve bu yüzden bu hikaye benim için değerli diyebilirim.
Ben daha fazla sizi tutmak istemiyorum.
İyi okumalar :)
Bu arada vote ve commet unutmayalım lütfen.
Arda'yla tam anlamda sevgili olalı 1 hafta olmuştu ama sanki yıllardır berabermişiz gibiydi. Çok kısa bir zamanda tanımadığım bir adama güvenip kendimi onun kollarında bulmuştum. Bu benim için hem garip hem de bir ilkti.
* * * * * * * * * *
O sabah uyandığımda Arda hala uyuyordu. İlk kez tanımadığım bir adamın yanında uyuyordum , buna rağmen kendimi huzurlu ve güvende hissediyordum. Uzun süre onu izledim. Yüzünü , kaşlarını , kirpiklerini , burnunu , dudaklarını ... Hepsi mükemmeldi onu öpmemek için kendimi zor tutuyordum. Yüzündeki her çizgiyi hafızama kazıyana kadar izledim onu. Uyurken o tatlı nefes alıp verişini , göğsünün inip kalkmasını bile sevdim. Artık kalkmam gerekiyordu. Yanağına minik bir öpücük kondurup uyanmamasına dikkat ederek kalktım yanından. Telefonumu elime aldğımda az önceki mutluluğumdan eser kalmadı. Yarın okul vardı ve ben onca ödevin hiçbirini yapmamıştım. Arda'nın yanından hiç kalkmamayı , o günün hiç bitmemesini diledim. Boş boş telefonun ekranına bakarken sesini duydum.
" Günaydın , prenses. "
Sesi bile huzur veriyordu , gülümsedim.
" Günaydın. "
Bunu söylerken sesimden mutlu olduğum resmen belli oluyordu.
* * * * * * * * * *
Yanıma geldi , yanağıma bıraktığı küçük bir öpücükten sonra belime sarıldı. O an ödevleri unutmuştum. Başımı göğsüne yasladım ve öyle oturduk bir süre. Tam huzurla başbasaydım ki Arda'nın sesiyle kendime geldim.
" Çok açım , kahvaltıya çıkalım mı ? "
Hiç dışarı çıkasım yoktu. O gün tam bir ev kuşuydum. Hem kalkıp giyinmek de zor geliyordu.
" Evde yesek olmaz mı ? Hiç dışarı çıkasım yok bugün. "
" Tamam bitanem olur. "
O az önce bana bitanem mi demişti ? Mutluluğumu tarif edemem. Yanından kalkıp mutfağa ilerlerdim , kahvaltı hazırlama zamanı !
Hayatımda daha önce hiç bu kadar güzel kahvaltı masası hazırlamamıştım. Aaaah neler oldu bana böyle ? Resmen bir erkeğe kendimi kaptırmıştım. İnanılıcak gibi değildi. Sanırım arkadaşlarımın ve öğretmenlerimin " bir gün öyle biriyle tanışıcaksın ki tüm bu söylediklerini yutucaksın " sözü gerçek olmuştu. Benim sert kayam Arda'ydı. Umarım bu işin sonu kötü gitmez , o sert kayaya çarpmam. Titanikten bile hızlı batarım ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kapımdaki Aşk
Romance" Bir insanı sevdiğinizi nasıl anlarsınız ? Nefret etmek de sevgiye dahil midir ? Peki ya nefret sevgiye dönüşürse ? İşte bunun adına aşk demişler. Ben aşkın yoluna çıkmıştım , o ise benim kapımı çalmıştı. Bir şekilde birbirimizi bulmuştuk. Hayatım...
