Sıraya geçmek yerine öğretmenin gelmesini bekledim. Kapının önünde duvara yaslanmışken orta yaşlı kadın bana gülümseyerek baktı ve eliyle geçmem için içeriyi gösterdi.
"Günaydın Bayan..." yakasında duran isim kartına bakıp gülümsedim. "..Choi."
İçeriye geçtiğimde bir süre daha ayakta kaldım. Herkes suratıma garip garip bakıyordu.
"Johnny'nin yanına geçsene." yüzüme değil de ne ara açtığını bilmediğim kitaba bakıyordu. Demek bay odunun ismi Johnny idi. Başımı salladım ve minik adımlar eşliğinde sıraya ilerledim.
"Hadi ama benim yanıma oturacak değilsin her hâlde. Git başka bir yere otur." BAŞKA YER OLSA GİDER OTURURUM. Sakinim, sakinim, sakinim.
"Gördüğün üzere başka boş yer yok çok sevgili yeni sıra arkadaşım." gülümsemek için kendimi zorladıktan sonra yanına oturdum.
"Çok dik başlısın. Seni eğitmem gerekecek." Hadi ama beni bir köpek falan sanıyor olmalıydı.
𖠵᭄ꦿ
Teneffüs zili kulaklarıma dolarken ilk günün ilk dersinde uyuyacak kadar aptal olduğum için kendime küfürler sayıyordum.. Zil çalar çalmaz sıranın etrafına garip garip bağıran kızlar dolarken kızların arasından geçmeye çalışan iki erkeğe odaklandım.
"Abi yan okuldan Lucas diye bir orospu çocuğu seni dövdürtmek için adam topluyormuş bir haftadır." benim gibi johnny de sadece onlara bakıyordu. Lucas kimdi hiçbir fikrim yok ama ona şimdiden ısınmıştım.
"Haber kaynağın yalan söylüyor olmasın. Canına susamış olamaz her hâlde." Kendine fazla güveniyor olmalıydı. Umarım dayak yer diye düşünüp sıranın üzerine koyduğum ceketimin üzerine kafamı koydum. Zil çalarken boş boş bağrışan kızlar gidiyordu. Hadi ama ben daha yakışıklıydım ama bu ilgiyi hiçbir zaman görmedim.
Boynumda hissettiğim nefes ile gözlerim faltaşı gibi olmuştu.
"Uyurken bir meleğe benziyordun." Bu çocuk cidden ölmek istiyordu. ne hoş ki ben de onu öldürmekten zevk duyardım. başımı tekrar kaldırıp ağzıma gelen küfürleri saymak üzereydim ki kapı açıldı ve içeri öğretmen girdi.
Fısıldayarak sıra arkadaşıma döndüm."Ders ne?"
"Dersleri dinleyen birine benziyorsam eğer oturur ağlarım." Telefonla ilgileniyordu. Madem ders dinlemeyecekti acaba okulda ne işi vardı? Her hâlde başçavuşun eşeği falan olacaktı.
Elindeki sargılara baktım. iki eli de sargılarla sarılıydı. Belalı bir tip olduğu zaten belliydi. lakin istemsiz tedirgin olmuştum. Bugün ki sert çıkışlarım bana pahalıya patlamasın diye tanrıya dua ediyordum.
Tam derse odaklanacakken gerizekalı herif video izlediği için kafam dağılmıştı. Kendi dinlemiyordu ama onun yüzünden ben de dinleyemiyordum.
"Biliyor musun aramızdaki sorunu çözmek için gerekli olan şey 1910 yılında icat edildi aptal herif." garip bakışlarla yüzüme bakıyordu.
"ne demeye çalışıyorsun?"
"kulaklık demek istiyorum çok sevgili sıra arkadaşım, kulaklık." göz devirmeden edemeyip tekrar önüme döndüm. burası bir okul değil tımarhaneydi. eski sıra arkadaşım taeyong'u deli gibi özlemeye başlamıştım.
"cesaretini takdir ediyorum. bunun için ödülünü vereceğim." ne demek istiyordu en ufak bir fikrim olmadığından dersi dinlemeye devam ettim.
𖠵᭄ꦿ
(ceza çok severim 😋)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BADBOY - JohnJae
Fanfictionmasum çocuk jaehyun bad boy johnny'nin okuluna gider. bu hikaye taşak geçmek için yazılmıştır