5

386 36 15
                                    

kulaklıklarımdan yükselen yılların şarkısı lie to me mırıltıları dudaklarımda iken dün okulda hiç arkadaşım olmadığı için sıkılmıştım. Johnny'den nefret etsem de zamanın hızlı geçmesini sağlıyordu. okulun kasvetli binasına giriş yaptığımda her zaman ki gibi adeta okula tvxq üyesi girmiş gibi bakıyorlardı. bu durumun ne kadar rahatsız edici olduğunu dile getirmiş miydim emin değilim. sınıfa girdiğimde masanın üzerine yayılarak horul horul uyuyan sıra arkadaşımı görmem ile yüzümde yerini alan sırıtış arasında birkaç saniye bile yoktu.

"neye gülüyorum ben ya?"

kendime gelmek için alnıma indirdiğim elimin ardından sırama geçtim.

"günaydın." gözleri kapalıydı ve sıraya tünemişti ama konuştuğuna göre henüz uyumayı becerememişti.

"günaydın."

"başım ağrıyor. öp de geçsin." göz devirmekten başka bir şey yapmadığımda sınıfa öğretmen girmişti.  "oops söylemeyi unuttum. sen yokken haber verilmişti. fizik sınavı var."

şaka yapıyor olmalıydı... çünkü tek bildiğim hiçbir şey bilmediğimdi. konu olarak eski okulumdan çok farklı yerdelerdi.

"sikeyim, yeni mi aklına geldi bu?" dizimi telaşla sallarken öğretmen çoktan kağıtları toplamaya başlamıştı.

"korkma, benim en iyi derslerimden biri. eh hepsi öyle. endişe etme.. küçük bir şart karşılığında tam puan alabilirsin. bir haftalık kölem olmaya ne dersin? bence de evet dersin."

-

sınavdan çıktığımda neredeyse kalem bile oynatmamıştım. bunun bana rahatlık getirmesi gerekirken bir hafta boyunca yaşayacağım şeyleri düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum.

"Jaehyun, boğazım kurudu. su şişeni uzatır mısın?"

başkasının benim şişemden içmesi kötü gibiydi ama en azından hayal ettiğimden iyiyidi. şişeyi uzattığımda bir süre suratıma baktı ve konuşmaya devam etti.

"vazgeçtim. sen içirsene. ama dikkat et de üzerime dökülmesin." başımı sallayarak cevap verdiğimde kapağı açtım ve şişeyi dudaklarına götürdüm. inanın suyu dökmeden yapmak çok zordu.  bu yüzden olağanca yavaş bir şekilde kaldırdım şişeyi. göz devirdiğini fark ettiğimde parmakları benimkilerin etrafına dolandı ve şişeyi biraz daha kaldırıp birkaç yudum aldı. elimin hemen üzerindeki his parmaklarımın uyuşmasına neden oluyordu. iğrenç bir şekilde fazla yakın davranıyordu.

"elini çek." itaatkar olup anında elini geri çektiğinde şişeyi sıraya bıraktım.

"sert çocuk seni." saçımı karıştırdıktan sonra ayaklanıp kapının önünde onu bekleyen arkadaşlarına ilerledi.

BADBOY - JohnJaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin