kütüphanede oturmuş tırnaklarımı yerken kapı aralandı ve içeri giren surata baktım. Johnny elindeki sütlerle bana yaklaşıp tam karşıma oturdu. yüzünde anlam veremediğim bir sırıtış vardı ama umursamadan konuşmaya başladım.
"Duyduğuma göre uzun süre Chicago'da yaşamışsın. ve bizim ödevimizin İngilizceye çevrilmesi gerekiyor. ben matematik kısmını halledeyim sen de çevirisini yaparsın."
cevap vermeden önüme bıraktığı muzlu sütten bir yudum aldım ve çantamdan eşyalarımı çıkardım.
"sinemaya gidelim mi?" biraz önce onun yaptığı gibi cevap verme gereksiniminde bile bulunmadım.
"çok zor bir konu vermedi. o yüzden bugün bitirebiliriz sen de yardımcı olursan." bir gün daha okuldan sonra görüşmek mi? asla...
𖠵᭄ꦿ
Benim yapmam gereken şeyleri bile bir anda Johnny yaptığından ödev hızlıca bitmişti. şaşkınlıkla dudaklarımı araladım ve tek kaşım havada yüzüne baktım.
"woah, derslerle ilgilenmediğini sanıyordum." omuz silktikten sonra kalemi parmağında döndürmeye başladı.
"zaten ilgilenmiyorum. sadece fazla mı zekiyim ne? ve yarın işim vardı ama sen asla bugün bitiremezdin." burnumu parmaklarıyla sıkıştırıp kolundaki saate baktı. "çok geç olmuş evine bırakayım. kalk."
çantamı toparlayıp ceketimi üzerime geçirdim. nedense hayır demek yerine sessizce kabul etmiştim. önümden yürürken gerçekten geniş olan omuzlarını izleyerek arkasından onu takip ettim. binadan ayrıldığımızda elimi cebime sokmuş rüzgarın tenimi yalamasına izin veriyordum. elimi cebime attığımda elime gelen lolipopa baktım. sabah almış yemeyi unutmuştum.
"ben yiyeceğim."
elimdeki lolipopu çekip kabını açtı ve ağzına götürdü. bu birkaç saniye içinde olduğundan itiraz edemedim. önce sinirlensem de sonra omuz silktim.
"yarın işin varsa okula gelmeyecek misin?"
sadece sessizliği bozmak istemiştim. gelip gelmemesi çok da umrumda değildi.
"beni özleyeceğini biliyorum güzelim. ama dediğin gibi okula da gelmeyeceğim. uslu bir çocuk olup kimya dersinde notlarını iyi al çünkü kimyayı beceremiyorum, sonra senden bakarım."
notlarımı zaten alıyordum onun demesi pek de bir şeyi değiştirmeyecekti. önüme gelen taşa tekme attım.
"her şeyin bir ücreti var Johnny." evimin yolunu bilmediği için girmemiz gereken sokakta kolunu çektim.
"hey! ben düşündüğün gibi biri değilim. not için kimseyle yatamam!"
dehşet dolu gözlerimi yüzüne çevirdim. asla bunu düşünmemiştim. sadece şaka olsun diye söylemiştim ki kast ettiğim paradan başka bir şey değildi. yanaklarıma vuran sıcaklık ile başımı önüme eğdim.
"o.. o anlamda değildi."
elini omzuma koyup durmamı sağladıktan hemen sonra eli çeneme gitti ve yüzümü kendine çevirdi.
"utanmana gerek yok. sadece şakaydı velet." saçlarımı karıştırıp yoluna devam etti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BADBOY - JohnJae
Fanfictionmasum çocuk jaehyun bad boy johnny'nin okuluna gider. bu hikaye taşak geçmek için yazılmıştır