ben mi öleyim yoksa ateş edecek misin?

1.7K 137 218
                                    

sakince medyanın ikinci karesine bakın🥺🧡

-

"Tamam hadi yeter bu kadar eğlendiğin, gidiyorum ben."

Sinan geçen yarım saat içinde kendini sakinleştirmeyi başarmış ve Osman'ın salak sorularına ağzını bile açmamıştı.

Osman ona alaylı bakışlar atarken konuştu, "Hadi ya, ben de burada kalırsın sanıyordum." Sırıttı. "Eskisi gibi."

Sinan derin bir nefes alarak bu lafa cevap vermedi. Verse de Osman'ın bir bok anladığı yoktu. Ayaklanmaya çalıştığında Osman kolundan tuttu.

"Sinan sence de fazla abartmıyor musun? Alt tarafı birlikte film izleyeceğiz."

Sinan gözlerini büyüterek Osman'a baktı. Nasıl bu kadar normal davranabiliyordu, aklı almıyordu. "Sen iyi misin amına koyayım? Birlikte film izlediğimiz her gecenin sabahında beni mal gibi yalnız bırakan sen değil miydin? Gelmiş pişkin pişkin abartma diyor bide."

Osman sıkıntıyla ofladı, "Sinan, sen hala orda mısın?"

"Nerede olmamı bekliyorsun bok herif? Bu aptal 'güya eskisi gibi olma' tavırlarının karşılığında her şeyi unutup boynuna atlayacağımı mı sandın?"

Osman birkaç saniye cevapsız kaldıktan sonra sırıtarak Sinan'a döndü. "Aslında bir süredir pek emin değildim, ama," Ona doğru yaklaşırken sırıtmasını biraz daha genişletti. "artık eminim Sinan. Sen hâlâ aynı yerdesin, hâlâ benim bıraktığım yerdesin."

Sinan yerinde kıpırdandı, bu gereksiz yakınlık ve sinir bozucu laflar artık katlanabileceği boyutu aşmıştı. "Sende hayal dünyasındasın Osman."

Osman sırıtmaya devam ederek biraz daha yaklaştığında Sinan onu iterek ayağa kalktı. Hırsla yanındaki koltuktan çantasını alarak kapıya doğru ilerlediğinde Osman'ın da onun peşinden hareketlendiğini biliyordu.

Kapının kolunu sertçe çektiğinde daha doğru düzgün açamadan arkasındaki kol uzanarak kapattı kapıyı. Sinan sinirle kapıya küçük bir tekme savurup Osman'a döndü, "Ne istiyorsun ulan?"

"Sakin ol yavrum, acele de etme. Ben bırakırım seni." Hâlâ sırıtmaya devam ediyordu.

"Senin anlama yeteneğin yok heralde. Kıt mısın sen amına koyayım? İstemiyorum, bulaşma bana. Siktir git başkasıyla dalga geç."

Osman portmantodan ceketini alırken konuştu, "Sinan," dedi 'a' harfini uzatarak, "çok ayıp ama. Sen iyice küfürbaz olmuşsun. Kaç kere daha söylemeliyim sevmediğimi?" Sinan'ı önünde çekerek kapıyı açtığında, delici bakışları üzerinde hissediyordu. Yine de evden çıkarken ona dönüp bakmadı.

Arabasına doğru ilerlerken Sinan konuştu, "Boşuna uğraşma, taksi çağıracağım ben."

Osman baygın bakışlarını ona yollarken bu sefer uzatmak istemedi. "Tamam Sinan, çağırayım taksini tamam."

Sinan onun kabul etmeyeceğini düşündüğünden şaşırsada belli etmedi. Osman telefonunu çıkarırken kaldırıma oturdu ve beklemeye başladı. Az sonra Osman da gelip yanına oturmuştu. İkiside bir şey konuşmadan öylece yan yana dururken kısa bir zaman sonra taksi de gelmişti. Osman Sinan'dan önce ayaklandı, "Bekle iki dakika."

Osman taksiye doğru yürürken Sinan da ayaklandı. Saatine bakmak için telefonunu çıkardığında Kerem'den birkaç mesaj olduğunu da gördü. O sırada Osman da taksiciye bir şey söyledikten sonra ona döndü. "Hadi Sinan."

Sinan bir şey demeden taksiye geçip ön koltuğa oturdu. "Ararsın gidince." Gözlerini devirerek bunu da cevapsız bıraktı. Tabiki aramayacaktı.

𝙝𝙖𝙩𝙖𝙡𝙖𝙧 / 𝘴𝘪𝘯𝘮𝘢𝘯Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin