Falling in love with you [yizhan] [Türkçe çeviri]

bölüm 2

Xiao Zhan

Eve geldiğimde herkes uyuyordu, "Beni hep aradınız ve eve gelmem için zorladınız. ama burada birşey görmüyorum." dedi hayalkırıklıı içinde, yorgunum ve dinlenmeye ihtiycım vardı ama ben yokken neler olduğunu bilmeliydim.

Annemle babamın odasının kapısına bir kaç vurdum ama cevap yoktu. "Öyle olsun uyanmazsanız kendi evimi gidicem." zaten ölüm sessizliğinde olan evde bağırdım, dakikalar içinde herkes uyandı ne kadar yüksek olursa olsun nadiren uyanan babaannem bile uyanmıştı. "babaanne neden uyanıksın, şuan dinlenmelisin." dedim, babaannemin oturmasında yardım ederken.

"oğlum seni geri çağırdık , çünkü seninle tartışmamız gereken çok önemli bir konu var." konuşmaya başladı babam. "peki baba, kulaklarımı açtım." dedim. "Zhan, çoktan 26 yaşına geldin, uzun zamandır genç değilsin. Evlenip bir aile başlatman lazım, biliyorsun yaşlanıyoruz." dedi babam sonra evnlenme ile ilgili benim hakkımda dırdır eden annemle babaanneme baktım. "anne ve baba sanırım bunun hakkında konuşmuştuk ben sadece rose ile eveleneceğim şimdiki çok sevdiğim kız arkadaşım ile, onu havalimanında bırakmamı sağladığını ve eve tek başında gitti. kendi seçimleriniz ile beni evlendirmeye çalışıyorsunuz." onlara kızgın bir şekilde bakarak. bu yeni çağda kimse hayatımı kontrol edemez ve ben kimi seviyorsam onunla evleneceğim. "Xiao Zhan iyice dinle o şımarık kızla evlenmiyeceksin , görmüyor musun senin paranın peşinde." dedi babaannem sert bir şekilde. " Babaanne ondan nefret ediyorsun çünkü onun iyi yanlarını görmedim bırakın evleniyim eminimki zamanla onu seviceksiniz." dedim En azından meyvesiz olduğunu bildiğim sert çekirdek kalplerini değiştirmeyi umarak.

Babaannem gitti sonra ezik bir erkekle geri geldi, erkek utangaç gözüküyordu ve beni gördüğünde kızarmaya başladı, alay ederek gözlerimi yuvarladım "bana bakmayı kes küçük adam benim kadar yakışıklı bir erkek hayatında hiç görmedin mi?" eğilirken sordum, böylece boyumuz aynı boyutta oldu. Bakışlarını önlendi ve Onun gözlerinin koyu kırmızıya döndüğünü hissedebiliyorum.

"Zhan adamı korkutmayı bırak, evleneceğin kişi o" dedi annem sonra erkeği yakınına çekerek, şaşırmıştım sanırım bu aile beni yeteince aşağılamıştı sokaklara gidip beni evlendirmek için random adam seçiyolardı. şaka gibi.

" Sizler dalga geçiyorsunuz değil mi? az önce söylediğiniz hiçbir şeyi kastetmediniz" dedin sakinleşmeye çalışarak. "Zhan biz ciddiyiz. evleneceğin kişi bu ve bundan sonra bu konu hakkında hakkında tartışmayacağız." bu zaman kadar konuşmayan babam dedi.

"Cinsel yönelimimi biliyorsunuz. Kızlara ilgim var erkeklere değil, Ben eşcinsel değilim bu yüzden unutum onun evlenmiyeceğim." bağırdım ve patlamamdan dolayı şaşırmış adama baktım.

"onu beğensende beğenmesende evleneceksin. bu tartışma burada bitti." dedi dedem toplanma odasından ayrılarak, herkes beni odada bıraktı. "seni küçük sürtük ailemi büyüleyerek benim hayatımla evlenmeye çalışman senin suçun." dedim elimi masaya vurarak.

"yibo abi iyi bir çocuk, onu beğeneceğinden eminim." kız kardeşm geldi ve oturduğum yere oturarak konuşmaya başladı, onun ellerinden tuttum ve odadn çıkardım. bu hainlerden birşey duymak istemiyordum. mutluluğumu bu ibneye feda edivektim, kabul onunla evleneceğim ama onun hayatımı cehennem yapıcam, düşündüm ve gülümsedim.

"anne baba onunla eveleneceğim" dedim kız kardeşimin yanında oturan çocuğu göstererek. "iyi o zaman hemen düğünü hazırlayalım, en iyi düğün planlayıcısını arayın, herkesi çağırın gelecekteki mirasçımızın 2 ay sonra evleneceğini medyaya bildirin." dedi heyecanla babaannem.

bunu kız arkadaşım rose'a nasıl açıklayacağımın bir yolunu bulmalıyım, bu ailenin bu sürtüğün masum gibi davranan kişiden beyni yıkanmış, ailem istediği için evlenicem ama bu güzel kız arkadaşımı bıracağım anlamına gelmiyor.

bundan emin misin :))

yorum atıp oy verir misiniz? aslında 2 bölüm yayınlamayı düşünüyordum ama saat 3 olmuş jgjdfksekföş uyukum yok aslında. bunu nasıl yazıyorum diyorsanız telefondan orjinaline bakıp türkçeye çevirip laptopa yazıyorum... normalde telefonda çevirip notlara yazıyordum ama babam laptopunu kullanmayınca aldım kgrşfrldkvsşlö neyse iyi geceler <3 bu arada yeni bir yizhan kitabı yazıyorum "the only sunflower I see is you" çok uzun olduğu için uzun sürücek kitabın ilk bölümünü yayınlamam..