2.0

1.4K 140 56
                                    

[Instagram DM]

Hobiseok: 1 saat sonra Yoonginin evine gideceğiz

Hobiseok: sen de geliyorsun

PJM_Jimin: Neden?

Hobiseok: çünkü öyle istiyorum?

Hobiseok: bir kaç şey konuşacağız ve seni de ilgilendiriyor

PJM_Jimin: tamam konum atarsın ben kendim geleceğim.

Görüldü 17.22

Telefonumu oturduğum koltuğun üstüne bıraktım ve başımı geriye attım. Hoseok hyung bana daha önce hiç bu kadar kızgın olmamıştı ve bu durum kalp kırıcı bir hal almaya başlamıştı. Ne yaptığım hakkında em ufak bir fikrim bile yoktu. Hangi davranışım onu bu kadar kızdırmış olabilirdi bilmiyordum.

Telefonuma gelen konum bildirimiyle bakışlarımı telefona çevirdim. Yoonginin evine gidecek olmak beni germişti. Onu daha önce hiç gerçek hayatta görmemiştim. Sadece youtubeda bir kaç videosuna denk gelmiştim o kadar. Hangi sıfatla evine gidecektim? Gitmek istemiyordum. Fakat gitmezsem Hoseok hyung bir daha benimle asla konuşmazdı, bundan emindim.

--

Arabamı konumun gösterdiği yerde durdurup etrafıma baktım. Büyük bahçesi olan bir binanın önündeydim. Evime çok da uzak değildi ama burayı ilk kez görüyordum.

Arabadan inip dikiz aynasından kendime son bir kez baktım. Ardından binaya doğru ilerledim. Asansörün önüne geldiğimde düğmeye bastım ve bekledim. Yoongi en üst katta, terasta oturuyordu ve merdivenle çıkamayacak kadar üşengeçtim.

Asansöre binip en üst kata vardığımda kapının önünde bir süre bekledim. Gergin hissediyordum. Zile bastıktan kısa bir süre sonra kapı açıldı ve Yoongi şaşkın bir ifadeyle bana baktı.

"Jimin?"

Beni beklemediği bariz belliydi. Madem Yoongi beni davet etmemişti, Hoseok hyung neden kendi eviymiş gibi beni buraya çağırmıştı? Sinirleniyordum.

"Selam. Ehm, Hoseok hyung buraya gelmem gerektiğini söyledi. Sanırım konuşacak bir şeyimiz varmış?"

Yoongi kaşlarını kaldırıp anladığını belirtircesine kafa salladı ve kapıdan çekilerek elini içeri uzattı. "Geçsene. Hoseok az sonra gelir."

İçeri girdiğimde burnuma dolan kokuyla mayışmıştım. Evin her bir yanı lavanta kokuyordu ve ben lavantaya bayılırdım.

Salona girip gördüğüm tekli koltuğa oturdum. Yoongi de yanıma gelip karşımdaki ikili koltuğa oturduğunda ortam gittikçe garip bir hal alıyordu. Yoongi asla benimle göz teması kurmuyordu ve ayağıyla yere vurarak ritim tutuyordu. Ben gerdindim tamam ama o neden bu kadar gerilmişti?

Ağzımı açıp bir şey söyleyecekken Yoonginin çalan telefonuyla gözlerimi Yoongiye çevirdim. İkimiz de birbirimize bakıyorduk. Ben şaşkınlıkla ve yoongi ise telaşla. Çünkü telefonunun melodisi benim youtubea yüklediğim coverlarımdan biriydi. Beni zil sesi yapmıştı.

Eli ayağına dolanmış halde hızla telefonu açtı ve bana bakmamaya özen göstererek ayağa kalktı.

"Hoseok. Neredesin siktiğimin salağı çok geciktin. Evet, evet geldi. Ne? Sikeyim seni Hoseok!"

Yoongi telefonu cebine koyup çatık kaşlarıyla bana döndü. "Hoseok'un acilen eve gitmesi gerekmiş. Yani gelemiyor."

Başımı anladığımı belirtircesine salladım ve bu garip atmosfere daha fazla dayanamayacağımı düşünüp ayağa kalktım "Sanırım gitsem iyi olacak. Kendine iyi bak Yoongi."

Yoongi'nin bir şey söylemesine fırsat vermeden kapıya doğru ilerlediğimde arkamdan gelmedi. Duyduğum tek şey ise "siktir!" diye mırıldanmasıydı.

Instaboy // YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin