ERKEK LİSESİNDEKİ İKİ KIZ :D

NAH SANA CEZA

Baktım hala üstümde. Öylece kaldım desem yalan olur elimin tersini geçirdim. Tam burnuna. Marşet vav güzel vuruş. Üzerimden kalkıp burnunu tutmaya başladı. O kadar sert vurmadım. Abartıyor. Bir dakika gerçekten mi acıdı, ama sert vurmadım ki. Veya öyle zanettim.

Çocuğun burnu kırıldı ffvmsmv. (iç ses)
bi bok olmaz ona.
Yazık lan çocuğa (iç ses)
gebersin
Aynen kardocum haketti. (İç ses)
Ay annem sen benimi savundun yerim.
Ö.d (iç ses)
Biraz şımardın sankim neyse benim işim gücüm var. BYS.

Yanına gittim. Bişey olmasından korktum galiba. Tam eğildim. Bişey olup olmıyacağına bakmak için, kafasını kaldırmasıyla aramızda 1 parmak vardı nerdeyse. Nefesi yüzüme çarpıyordu. Geri çekilmeye çalıştım. Ama sadece ÇALIŞTIM. (Bu lafı çok kullanmaya başladım.) Kollarımı tutup duvara yasladı. Ben ona korku dolu gözlerle bakarken O da bana bakıp konuşmaya başladı. "dua et annenler evde yoksa cezsı ağır olacaktı " dedi. Tam bişey diycektim ki, o güzel sesi duydum. "Kız deriiiinnnnn" annem. Olamaağğğzz yağız burda. Annem görürse yağızıda benide keser.

Hemen yağızı balkona attım. (eve attım gibi oldu da neyse fesatlaşmayalım.) Koşup yatağa yattım. Annem girdi içeri. "Derin biz gidiyoz babanla. Geç geliriz, sen yatıp dinlen belki gece geliriz. Sen yat bizi bekleme." Dedi çıktı.  Ohh yırttık. Ne annem giderse, yağız beni keser. Hemen denizi arıyım ancak o kurtarır beni. Nerde bu telefon yağ uff, burdada yok.

"Bunu mu arıyorsun. Premses." Dedi elinde telefonumu tutarak. Ondan telefonu almaya çalışırken, kolumu çok kötü zorladığım için acımıştı. Bende kolumu tutup eğildim. Yağız ne olduğunu anlamış olacakki, yanıma eğildi ve kolumu kollarının arasına aldı. Naptığını anlamadan acısı azaldı. Hatta geçti bile diyebilirim.

Başını kaldırdı. Aramızda çok az mesafe vardı. ikimizde 2 dk konuşmadık, sesizliği bozan o oldu. "Geçtimi nasıl hissediyorsun." Dedi. Tek kaşı havada. Lan ben bu hareketi nasıl yapamıyorum ya. Ben baya rahatlamış şekilde cevap verdim. "Ay baya rahatladım yağ" dedim. sırıtmaya başlayınca ne dediğimi şuan anladım ve hemen ayağı fırladım. "Yani rahatladım derken kolumun acısı geçti. Yani başka bişey değil. Zaten başka bişey yapmadık ki başka ne olabilir ki " dedim. Sırıtması kahkaya dönerken, ne dediğim hakkında hiç bir fikrim yok. Acaba yine ne saçmaladım.

O da ayağa kalktı ve o duymak istemediğim kelimeleri kullandı. "Eğer istersen başka yöndende rahatlatabilirim." Dedi. Bana yaklaşarak. Ben "ne diyon lan" diyip tokat atdıktan sonra bir şaşırdı, sonra bağırmaya başladı. "SEN BANA MI VURDUN. ŞİMDİ BİTTİN KIZIM SEN " tam beni tutcaktı ki, run run run kaçış.

Hemen salona koştum o da arkamdan koşuyordu. Ben büyük koltuğun arkasına saklandım o beni yakalamaya çalıştıkça kaçıyordum. Tam sehpanın ordan geçerken kazağımın kolunu tuttu ve yırttı ayı nasıl çektiyse. Bende onun çekmesiyle beraber sehpaya sırt üstü düşmeye başladım. Taki yağızın beni belimden tutmasıyla kılpayı kurtuldum.

Gözlerimi açtığımda bana bakan iki kara göz vardı ve o beklenen ses geldi. "Yine elime düştün. PREMSES. " premses mi ? o ne be prenses gibi saçma, tamamen saçmalık. (Bir yerden tanıdık geliyor bu söz bana ama nerden skkfbbtdjr)
"ne eline düşcem be hem böyle mi durcaz çekil yeter" dediğimde gülmeye beşladı. Öyle gülme vicdansız ağlıycam. "Demek elime düşmedin yani şuan bıraksam düşmiycen öylemi"dedi. Ben tam ağzımı açmışken bıraktığğğğ.

Tam düşcekken yine tuttu. Oyun mu oynuyon amk jojuğu. Sırıtarak "ee demek ki neymiş elime düştüğn" napcam ben bu manyakla. "manyakmısın bırak ben gelemem böyle şeylere " dedim sinirle."Ee o zaman diyceğim şeyi yaparsan belki cezaların hafifler" dedi. Ne cezası amk bide bu çıktı. "Ne cezası ya kolumu kırdığın yetmedimi, bırak artık oyun oynamıyoruz burda" dedim bağırmaklı ses tonumla.

O ise sanki hiç beni takmıyor gibi yine konuşmaya devam etti. "Birincisi kolun bilerek olmadı , ikincisi cezan tabiki olucak, vurduğun yanına kar kalmıycak. Anlaşıldımı."

Ha?

WHAT DEDİN GÜLÜW !!!

Anlamadım. 

NAH SANA CEZA :'(