Hyun ağır adımlarla eve doğru ilerlerken bi gölge gördü ve daha sonra o kişinin Kai olduğunu fark etti. Yanına gitmeye karar vermişti ki Kai'nin hıçkırıkları bunu engelledi. Hyun kendini kötü hissetmeye başladı. Kai'nin mutlu olmasını istiyordu ve Sunhiyle olmasına bile göz yummuştu. ' Bu da nerden çıktı?' Diye içinden geçirdi.
Sonunda kararını verdi ve soluğu Kai'nin yanında aldı.
" Bi sorun mu var Kai ? " demesiyle Kai Hyun'a sarıldı. Hyun ağzı açık bi şekilde olanları sindirmeye çalıştı.
Kai yaptığı hatanın farkına vardı ve Hyun'dan uzaklaştı.
" Yeniden başladığımız yere döndük Sunhiyle. Ben onun beni sevdiğini düşünmeye başlamışken kahretsin ki o Sehun'dan vazgeçemedi. Benim suçum sevmek mi Hyun ? Ha ? Söylesene. " diyerek Hyun'u sarsmaya başlamıştı.
Hyun daha fazla dayanamayarak ağlamaya başladı. Sevdiği çocuk önünde ağlarken ne yapabilirdi ki başka ? Hyun aniden Kai'ye sarıldı.
" Sevmek suç değil Kai. Ağlama. "
Kai Hyun'un önünde ağladığı için pişman olmuştu. Sunhi'den başka kimse onun böyle biri olduğunu görmemeliydi ve yanında Sunhi'den başkası da olmamalıydı.*******
Lay kardeşinden aldığı mesajla üzülmüştü. Oysaki kardeşiyle yiyebilmek için pasta almıştı. Kai de onun yanındaydı ve Sehun'da onları unutmuştu artık. Hyun'u arayıp aramamakta kararsız kaldı. Hye Sunla hala arkadaş olduklarına göre onu aramasında bi sakınca yoktu. Eskiden de aynı şeyleri yapmıyolar mıydı ki ? Tamam. Belki o zamanlar Lay Hye Sun'u seviyo olabilirdi ama şimdi de en yakın iki arkadaşlardı onlar.
Sonunda Hye Sun'u aramakta karar kıldı ve telefonu eline aldı.
" A-aloo ?"
" Şey .. Hye Sun ben bugün Sunhiyle zaman geçirmek için pasta almıştım. Ama o gelmeyeceğini söyledi ve bende pastaya yazık olmasını istemedim. Benim pasta arkadaşım olur musun ? "
Hye Sun duyduğu sözle kıkırdamıştı.
" Elbette bayım. Size pasta arkadaşı olurum. "
Lay aldığı cevapla mutlu oldu. Çünkü Hye Sun'un teklifini kabul etmeyeceğini düşünmüştü o olaylardan sonra.
Yaklaşık 1 saat sonra kapı çalmıştı ve Lay koşarak - daha doğrusu uçarak- kapıyı açtı.
" Hoşgeldin Hye Sun. " dedi ve elini ensesine götürdü. Karşısındakine gülümseyerek o muhteşem gamzesini Hye Sun'dan esirgemedi.
" Film de mi izleyeceğiz ? " dedi Hye Sun TV deki durdurulmuş filmi gördüğünde.
" Seversin diye düşünmüştüm. "
" Tabiki de filmleri severim ." -özellikle yanımda sen varken.-
" Öyleyse ben patlamış mısırları alıp geliyorum. "******
Sunhi Kai'yle kavga ettikten sonra kafeden gülerek çıkan Sehun'u gördü ve ağlamasına engel olamadı. Kafeden koşarak uzaklaştı nereye gittiğini bilmeden. Kendine geldiğinde etrafa baktı ve nerede olduğunu anlayamadı. Telefonunu çıkardı ve Lay'i aradı.
" Kahretsin! " diye bağırdı. Lay telefonuna cevap vermiyodu. Defalarca aradı ama aynı sonuç. Sonunda Hye Sun'u aradı. Pekala o neden açmıyordu ? Sanki anlaşmalıydı hepsi . Sunhi havanın kararmasıyla korkmuştu ve son çare Kai'yi aramıştı. Eğer o da açmazsa bu ölümü demekti.
Ama düşündüğü gibi olmadı. Arar aramaz karşıdan Kai'nin sesini duydu.
" Ne var Sunhi ?"
" K-kai. Ben nerede olduğumu bilmiyorum. Korkuyorum. "
" Nasıl bilmiyosun Sunhi ? Kafeden sonra nereye gittin ?
"B-ben Sehun'u gördüm ve koşarak uzaklaştım. Nereye gittiğimi anlamadım bile. Korkuyorum Kai. "
Kai Sehun'un ismini duyar duymaz sinirlenmişti ama sevgilisi korkuyordu. Yani bu en son düşünmesi gereken şeydi.
" Pekala Sunhi GPS'ni mesaj yoluyla bana gönder. Korkmana gerek yok."
" T-tamam " dedi ve Kai'ye mesaj attı.
Kai bi hızla evden çıktı bir taksiye bindi ve Sunhi'nin mesaj olarak gönderdiği yeri taksiciye söyledi.
Kai taksiden indi ve Sunhi'yi aramaya başladı. Arada bi "Sunhi" diye bağırıyodu. Sonunda uzakta köşeye sinmiş olan elini yüzüne kapatarak ağlayan kızı gördü ve yanına gitti.
" Sunhi ben geldim. Hadi ağlama. " demesiyle Sunhi Kai'ye sarıldı.
" Özür dilerim Kai. Her şey için."
" Ssh. Geçti Sunhi. Hadi ama bak yanındayım. "
" Beni bırakma Kai. Sehun gitti ve sen olmadan da yapamam. "
" Yanındayım Sunhi. Her zamanda yanında olacağım endişelenme. "*******
Lay yanında uyuyan kıza baktı. Hye Sun her zamanki gibi uyurken de güzeldi. Sunhi'nin odasına gitti ve bi battaniye aldı. Daha sonra Hye Sun'un üstüne örttü. Aralarında biraz mesafe vardı ve Lay dayanamayarak Hye Sun'un yanağına öpücük kondurdu. Hye Sun'un kıpırdanmasıyla korkarak geri çekildi.
Lay koltuğun diğer tarafına uzandı ve gözlerini kapattı.**********
Sehunla Jin Ae kafeden çıktı ve Jin Ae'nin evine doğru ilerlediler.
" Beni evime bıraktığın için teşekkürler Sehun. " dedi ve uzanarak Sehun'u öptü.
Sehun artık bu öpücüklerden rahatsız olmaya başlamıştı. Elbette Jin Ae'yi seviyordu ama onun her yerde onu öpmesini sevmiyordu. Ona göre sevgilisi her öptüğünde utanıp kafasını eğmeliydi. Ama Jin Ae tam tersi bi şekilde en küçük bi şeyde bile onu öper hale gelmişti.
Sehun eve giderken aklında eski dostları vardı. Jin Ae yüzünden onlardan uzaklaşmıştı. Yaptığının yanlış olduğunun farkındaydı ama Jin Ae'yi de kaybetmek istemiyordu. Arkadaş çevresi olabilirdi ama Jin Ae'den bi tane daha bulamazdı.
Evine geldiğini fark ettiğinde cebindeki anahtarı çıkardı ve kapı deliğine sokup çevirdi. Eve girdiğinde bi oh çekip kendini koltuğa bıraktı ve uyuyakaldı.********
Kai Sunhi'yi de alıp taksiye binmişti. Evine geldiklerinde Sunhi'ye doğru uzandı ve onun uyumuş olduğunu gördü. Kucağına gelin tarzı aldı ve cebindeki anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. İçeri girdiğinde Hye Sun ve Lay'i uyuyarak gördü ve yanlış zamanda geldiğini düşündü. Geldiği gibi dışarı çıktı. Sunhi'yi dışarıya bırakmayacağına göre kendi evine doğru ilerledi.
Kai sonunda eve girdi ve Sunhi'yi yatağına yatırdı. Dayanamadı ve Sunhi'nin çenesine ufak bi öpücük bırakıp üstünü örttü.-Esma^^