[ 1. Sezon ~ 2. Bölüm ~ Sears. ]

43 17 46
                                    

Antrenman salonunda Usta Wu'yu bekliyorduk. Ben Kai ve Wanda bir aradayken Rio bizden uzaktaydı. Usta Wu geldiğinde ayağa kalkmıştık. Rio da yanımıza gelmişti.

"Çaylaklar! Bugün size dövüşmeyi öğreteceğim."

"Harika!" Dedim, ellerimi çıtlatarak.

"Sanırım ben Kara ile antreman yapacağım Usta?" Dedi, Wanda bana bakıp gülerek.

"Üzgünüm çaylak. Düşmanınız sizden mutlaka daha güçlü olacaktır. Eşit şartlarda dövüşüyor olmayacaksınız."

"Yani?" Dedi, Wanda kolunu omzuma yaslayarak.

"Yanisi şu çaylak sen ve Kai antreman yapacakken, Kara ve Rio da birbirleri ile antreman yapacak." Dedi Usta Wu aksakallarını okşayarak.

"İyide bize hiçbir şey öğretmedin!" Dedi, Rio sitem edercesine. Aslında haklıydı, 1 haftadır sadece kaynaşmaya çalışıyorduk. 1 hafta boyunca tek antremanımız 40 tur koşmaktı.

"Haklısın çaylak! Tam olarak amacım sizin ne kadar bildiğinizi test etmek." Dedi Usta Wu, Rio ile göz teması kurarak.

"Ben seve seve Wanda ile olurum!" Dedi, Kai Wanda'ya gülerek. Wanda, Kai'nin koluna vurmuştu.

"Ah! Bu niyeydi?" Dedi, Kai Wanda'ya bakarak.

'Çünkü..içimden geldi."

Tartışmalarına güldüm. Rio'nun bana baktığını fark ettim. Kafamı çevirdiğim an o da çevirmişti.

Usta Wu, "Çaylaklar hazırsanız dövüşün. İlk Kai ve Wanda dövüşecek. Sırtınız yere değdiği an kaybetmişsinizdir." Dedi ve bağlaç kurarak yere oturdu. Rio Usta Wu'nun soluna bense sağına oturmuştum. Kai ve Wanda karşı karşıya geçmişti.

"Merak etme Wanda, canını fazla yakmam." Dedi, Kai Wanda'ya gülerek.

"Ben aynı şeyi söyleyemeyeceğim." Wanda harika bir kızdı. Her yönüyle mükemmeldi. Kai ise..Kai'di. Gözlerimi kocaman açıp onları izlemeye başladım. Rio, benim aksime pek de umursamıyordu. Sanki buraya zorla gelmiş gibiydi.

"Çaylaklar, selamınızı verin ve dövüşmeye başlayın!"

Kai ve Wanda birbirlerini selamladıktan sonra Wanda Kai'nin üstüne koşmaya başlamıştı. Kai, sola kaçıp Wanda'dan kaçmıştı. Wanda, Kai'nin üstüne tekrar koşuyordu. Bu sefer yumruğunu sıkmıştı ve Kai'nin suratına isabet etmişti. Kai, biraz afalladıktan sonra Wanda'ya çelme takarak yere düşürmüştü. Sırtı yere değmişti.

"Kazandım!" Dedi, Kai elini Wanda'ya uzatarak.

Wanda, Kai'nin elini tutup ayağa kalktı.

"Bir dahakine hiç şansın olmayacak." Dedi ve yanıma gelip oturdu. Kai, Rio'nun yanına oturdu ve bizim çıkmamızı bekledi.

"Çaylaklar! Sıra sizde." Diyince Usta Wu, ayağa kalkmıştık. Rio'nun karşısına geçip göz teması kurmuştuk. Selam verip başlamıştık. Rio'nun üstüne doğru koşup yumruk atacaktım ki eğilip kaçmıştı. 1 yıl Karate eğitimi almıştım ben. Sanırım kolay olacaktı. Rio'ya yumrukla saldırmaya başlamıştım. Her defasında engelliyordu. Bu kadar iyi dövüşmeyi nasıl öğrenmiş olabilirdi ki? Kaçmayı bırakıp çelme takmıştı ve beni havada takla attırarak yere düşürmüştü.

"D-Dostum sen harikasın!" Dedi, Kai Rio'ya bakarak. Wanda gelip beni ayağa kaldırmıştı.

"Hepiniz berbatsınız." Demişti, Usta Wu.

"Usta Wu, ben gayet iyiydim ha?" Dedi, Rio.

"Tekniğin yanlış. Yarın daha sıkı bir eğitim olacak Çaylaklar. Şimdilik serbesttsiniz."

"A-ah, boşversene!" Dedi, Rio kapıdan çıkıp odasına giderek. Rio bizden bağımsız gibiydi. Tek başına takılıyordu.

"Onun adına biz özür dileriz Usta Wu." Dedim.

"Onunla biraz daha anlaşmaya çalışın."

"Heey! Onun bizimle iyi anlaşması gerekiyor." Dedi, Wanda.

Usta Wu kapıdan çıkıp odasına gitmeye başlamıştı. Arkasından Wanda ve Kai'de gitmeye başlamıştı.

"Siz gidin çocuklar ben geliyorum." Dedim. Dikkatimi duvarda ki çıkıntı çekmişti. Elimi götürüp dokundum. Vazodan bir ses gelmişti. Sesin geldiği yere gittiğimde bir defter vardı. Üstü oldukça tozluydu. Tozu sildim. Büyüleyici bir kitaptı.

Kitabı da alıp odama gittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kitabı da alıp odama gittim. Wanda, odada yoktu. Kitabı açtım ve hızlıca sayfalarına göz attım. İlk sayfasında kocaman yazılmış "SEARS" diye bir yazı vardı. El yazısı ile yazılmıştı. Mitolojik canavar çizimleri ve başka çizimler vardı. Mitoloji pek ilgi alanım değildi fakat merak etmiştim ne olduğunu. Yastığımın altına koyup sakladım. Şuanlık bekleyebilirdi. Kafamı yastığa gömüp uyumaya başladım..

-
Morpheus, açtığı hologram ile 17 yaşında ki 4 element gücüne sahip gençleri izliyordu.

Morpheus : Wu'nun yeni kuklaları bunlar demek.

Bir kahkaha attıktan sonra koltuğuna oturup hologramı kapatmıştı. Gücü her geçen gün azalıyordu. Enerjiye ihtiyacı olduğu için gücünü kullanmasi onun için riskliydi.

Hologram kapanmıştı. Morpheus, evrende ki en tehlikeli 10 varlık arasındaydı. 500 yıl önce element ustaları tarafından yenilmişti ve sonsuzluktan yapılmış olan zincirler ile bağlanmıştı. O günden beri tüm evrene hükmetmek ve Wu'yu yok etmek onun amacıydı.

Dipnot : SEARS adı verilen bu kitap, Lila Renders'ın yani Kara'nın atasının süper kahramanlık yaptığı süreçte gözlemlediği tüm olayların bulunduğu kitaptır. İçinde mitolojik yaratıklardan dostları ile yaşadıkları anılara kadar bulunan yazı ve çizimlerin olduğu kitaptır. Aynı zamanda Sears bir ekip adıdır. İlk element ustalarının ekibinin adıdır. Kitap ilk element ustalarından sonra diğer element ustalarına kadar ulaşmıştır. Bir çeşit miras diyebiliriz.


The Elemental'sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin